ويكيبيديا

    "والدكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Baban
        
    • Babanın
        
    • babanı
        
    • Babana
        
    • Babanız
        
    • babanla
        
    • babandan
        
    • Babanızın
        
    • babanım
        
    • Baba
        
    • Babacık
        
    • Babacığın
        
    • babandı
        
    • Babanızla
        
    Biliyorsun, bu evi Baban yaptı ve herkesten daha yetenekli bir işadamıydı. Open Subtitles أوتدرين؟ لقد شيّد والدكِ هذا المنزل وكان أكثر من مجرّد صناعة محترمة
    Baban nezaket gösterip bana son bir kadeh şarap önerdi. Open Subtitles والدكِ كان لطيفاً كفاية ليعرض عليّ آخر كأس من النبيذ
    Biliyorsun, bu evi Baban yaptı ve herkesten daha yetenekli bir işadamıydı. Open Subtitles أوتدرين؟ لقد شيّد والدكِ هذا المنزل وكان أكثر من مجرّد صناعة محترمة
    Yani, Babanın ve büyükbabanın işlediği bir tarlayı sen olsan verir miydin? Open Subtitles هل لكِ أن تسلمي الأرض التي قام والدكِ ووالد والدكِ بالعمل عليها؟
    Toksik mega kolonunda bir delik var. babanı odadan çıkarır mısın, lütfen? Open Subtitles تضخم سام للقولون مع وجود ثقب هل يمكنكِ إخراج والدكِ من الغرفة؟
    Babana ispiyonlamayacak olabilirim ama hastanelik olmana da izin veremem. Open Subtitles ؟ لن أخبر والدكِ عنك لكن لن أدعكِ تدخلين المشفى
    Söylediklerini biliyorum tatlım, ama Baban şu an bu şekilde olmasını istemez. Open Subtitles أعلم بأنهم فعلوا ذلك، حبيبتي ولكن والدكِ لا يريدها بهذه الطريقة الآن
    Yani demek istediğim, onu tanıdığımda Baban iyi bir adamdı. Open Subtitles أنا أقول أن والدكِ كان رجلاً رائعاً عندما كنت أعرفه
    Herşey bir anda oldu. Baban ofisi aradı. Seni almamızı söyledi. Open Subtitles حدث الأمر بسرعه ، والدكِ إتصل بي بالمكتب وطلب مني إصطحابك
    Baban da beni sakinleşeyim diye bir kaç gece nezarete attı. Open Subtitles و قد جعلني والدكِ أقضي بضعة ليالي في السجن كي أهدأ
    Baban fırından çok erken çıkarılmış küçük bir tavuğa benzediğini söylemişti. Open Subtitles والدكِ قال أنكِ كنتِ تبدين كدجاجة يافعة خرجت من الفرن مبكراً.
    Baban onu öldürmeye çalışanlardan kaçacak kadar akıllı olmadığı için öldürülmüş. Open Subtitles قُتل والدكِ لأنّه لم يكن ذكيّاً كفاية ليتجنّب من أرادوا قتله
    Baban yarışmaya girdiğin dönemde bir keresinde birkaç saatliğine ortadan kaybolduğunu hatırlıyor. Open Subtitles والدكِ يقول بأنّه يَتذكّر أنّكِ فُقِدتِ لبضع ساعات أثناء واحدة من مسابقاتك
    Eşyaları fırlat. Belki de seni evine Babanın yanına göndermeliyiz. Open Subtitles لتقوم برمي الأثاث ، ربما يجدر بنا إرسالك إلى والدكِ
    Kardeşin, aranan bir kaçak, Babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık. Open Subtitles أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ
    Ben de aynen. Bu, Babanın sana ne verdiği sorusunun cevabında gizli. Open Subtitles صرنا اثنين ، هناك سؤال فحسب بالنسبة للشيء الذي اعطاه والدكِ لكِ
    Emily, babanı salimen yere indirmeden gayretlerimizi sona erdirmeyeceğiz, tamam mı? Open Subtitles لـن نـتـوقـف عـن الـمـحـاولـه حتى نحضر والدكِ إلى الأسفل بأمان، حسناً؟
    Hey, hazır başlamışken belki de Babana uğrayıp bir merhaba diyebiliriz. Open Subtitles قد يمكننا زيارة و إلقاء التحيّة على والدكِ بينما نحن هنا
    Bayan Dalrymple, ne güzel sürpriz. Korkarım ki Babanız burada değil. Open Subtitles أنسة داورنبل يا لها من مفاجئة أعتذر لكن والدكِ ليسَ هنا
    babanla tanışana kadar bir çocuğum olacağını hiç düşünmemiştim bile. Open Subtitles لمْ أعتقد قط أنّه سيكون لديّ أطفال، حتى إلتقيتُ والدكِ.
    Sana bir ses dosyası dinleteceğim, bugün babandan aldığımız üç aramadan biri. Open Subtitles سأعرض لكِ ملف صوت, واحد من ثلاثة ملفات حصلنا عليها من والدكِ مبكراً اليوم
    Belki de siz Babanızın ölümünün şokunu atlattıktan sonra... gelmeliyiz. Open Subtitles عزيزتي، يجب علينا العودة عندما .. أزمة رحيل والدكِ لم
    Senin babanım ve dediklerime harfiyen uyacaksın çünkü seni sağ tutmak benim babalık vazifem, anladın mı? Open Subtitles أنا والدكِ وستفعلين ما أمليه عليكِ لأن عملي هو حمايتك من الموت، اتفقنا؟
    Bir dedektif olarak sormuyorum. Bir Baba olarak soruyorum. Open Subtitles أنا لا أسألكِ بصفتي محقق، أنا أسألكِ بصفتي والدكِ.
    Babacık sana midilli almadı diye huysuzlanıyor musun yoksa? Open Subtitles هل أنتِ غاضبة لأنّ والدكِ لم يشتري لكِ مهراً ؟
    Sen burada oturmuş güneşlenirken Babacığın eski bir dostuyla konuşuyordu. Open Subtitles بينما كنتِ هنا تشمسين نفسكِ كان والدكِ يقنعُ صديقاً قديماً
    babandı.Herşeyin yolunda gittiğini söyledi. Bizi daha sonra tekrar arayacak. Open Subtitles ذلك كان والدكِ ، وقال كل شيء تحت السيطره وسيعاود الإتصال بنا لاحقًا
    Babanızla ben elbet bir çare bulunacağını ve size söylememize gerek kalmayacağını umut ediyorduk. Open Subtitles والدكِ و أنا كنا نأمل فيحدوثشيءما... و لن نضطر لإخباركم أبداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد