Biliyorsun, bu evi Baban yaptı ve herkesten daha yetenekli bir işadamıydı. | Open Subtitles | أوتدرين؟ لقد شيّد والدكِ هذا المنزل وكان أكثر من مجرّد صناعة محترمة |
Baban nezaket gösterip bana son bir kadeh şarap önerdi. | Open Subtitles | والدكِ كان لطيفاً كفاية ليعرض عليّ آخر كأس من النبيذ |
Biliyorsun, bu evi Baban yaptı ve herkesten daha yetenekli bir işadamıydı. | Open Subtitles | أوتدرين؟ لقد شيّد والدكِ هذا المنزل وكان أكثر من مجرّد صناعة محترمة |
Yani, Babanın ve büyükbabanın işlediği bir tarlayı sen olsan verir miydin? | Open Subtitles | هل لكِ أن تسلمي الأرض التي قام والدكِ ووالد والدكِ بالعمل عليها؟ |
Toksik mega kolonunda bir delik var. babanı odadan çıkarır mısın, lütfen? | Open Subtitles | تضخم سام للقولون مع وجود ثقب هل يمكنكِ إخراج والدكِ من الغرفة؟ |
Babana ispiyonlamayacak olabilirim ama hastanelik olmana da izin veremem. | Open Subtitles | ؟ لن أخبر والدكِ عنك لكن لن أدعكِ تدخلين المشفى |
Söylediklerini biliyorum tatlım, ama Baban şu an bu şekilde olmasını istemez. | Open Subtitles | أعلم بأنهم فعلوا ذلك، حبيبتي ولكن والدكِ لا يريدها بهذه الطريقة الآن |
Yani demek istediğim, onu tanıdığımda Baban iyi bir adamdı. | Open Subtitles | أنا أقول أن والدكِ كان رجلاً رائعاً عندما كنت أعرفه |
Herşey bir anda oldu. Baban ofisi aradı. Seni almamızı söyledi. | Open Subtitles | حدث الأمر بسرعه ، والدكِ إتصل بي بالمكتب وطلب مني إصطحابك |
Baban da beni sakinleşeyim diye bir kaç gece nezarete attı. | Open Subtitles | و قد جعلني والدكِ أقضي بضعة ليالي في السجن كي أهدأ |
Baban fırından çok erken çıkarılmış küçük bir tavuğa benzediğini söylemişti. | Open Subtitles | والدكِ قال أنكِ كنتِ تبدين كدجاجة يافعة خرجت من الفرن مبكراً. |
Baban onu öldürmeye çalışanlardan kaçacak kadar akıllı olmadığı için öldürülmüş. | Open Subtitles | قُتل والدكِ لأنّه لم يكن ذكيّاً كفاية ليتجنّب من أرادوا قتله |
Baban yarışmaya girdiğin dönemde bir keresinde birkaç saatliğine ortadan kaybolduğunu hatırlıyor. | Open Subtitles | والدكِ يقول بأنّه يَتذكّر أنّكِ فُقِدتِ لبضع ساعات أثناء واحدة من مسابقاتك |
Eşyaları fırlat. Belki de seni evine Babanın yanına göndermeliyiz. | Open Subtitles | لتقوم برمي الأثاث ، ربما يجدر بنا إرسالك إلى والدكِ |
Kardeşin, aranan bir kaçak, Babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık. | Open Subtitles | أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ |
Ben de aynen. Bu, Babanın sana ne verdiği sorusunun cevabında gizli. | Open Subtitles | صرنا اثنين ، هناك سؤال فحسب بالنسبة للشيء الذي اعطاه والدكِ لكِ |
Emily, babanı salimen yere indirmeden gayretlerimizi sona erdirmeyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | لـن نـتـوقـف عـن الـمـحـاولـه حتى نحضر والدكِ إلى الأسفل بأمان، حسناً؟ |
Hey, hazır başlamışken belki de Babana uğrayıp bir merhaba diyebiliriz. | Open Subtitles | قد يمكننا زيارة و إلقاء التحيّة على والدكِ بينما نحن هنا |
Bayan Dalrymple, ne güzel sürpriz. Korkarım ki Babanız burada değil. | Open Subtitles | أنسة داورنبل يا لها من مفاجئة أعتذر لكن والدكِ ليسَ هنا |
babanla tanışana kadar bir çocuğum olacağını hiç düşünmemiştim bile. | Open Subtitles | لمْ أعتقد قط أنّه سيكون لديّ أطفال، حتى إلتقيتُ والدكِ. |
Sana bir ses dosyası dinleteceğim, bugün babandan aldığımız üç aramadan biri. | Open Subtitles | سأعرض لكِ ملف صوت, واحد من ثلاثة ملفات حصلنا عليها من والدكِ مبكراً اليوم |
Belki de siz Babanızın ölümünün şokunu atlattıktan sonra... gelmeliyiz. | Open Subtitles | عزيزتي، يجب علينا العودة عندما .. أزمة رحيل والدكِ لم |
Senin babanım ve dediklerime harfiyen uyacaksın çünkü seni sağ tutmak benim babalık vazifem, anladın mı? | Open Subtitles | أنا والدكِ وستفعلين ما أمليه عليكِ لأن عملي هو حمايتك من الموت، اتفقنا؟ |
Bir dedektif olarak sormuyorum. Bir Baba olarak soruyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسألكِ بصفتي محقق، أنا أسألكِ بصفتي والدكِ. |
Babacık sana midilli almadı diye huysuzlanıyor musun yoksa? | Open Subtitles | هل أنتِ غاضبة لأنّ والدكِ لم يشتري لكِ مهراً ؟ |
Sen burada oturmuş güneşlenirken Babacığın eski bir dostuyla konuşuyordu. | Open Subtitles | بينما كنتِ هنا تشمسين نفسكِ كان والدكِ يقنعُ صديقاً قديماً |
babandı.Herşeyin yolunda gittiğini söyledi. Bizi daha sonra tekrar arayacak. | Open Subtitles | ذلك كان والدكِ ، وقال كل شيء تحت السيطره وسيعاود الإتصال بنا لاحقًا |
Babanızla ben elbet bir çare bulunacağını ve size söylememize gerek kalmayacağını umut ediyorduk. | Open Subtitles | والدكِ و أنا كنا نأمل فيحدوثشيءما... و لن نضطر لإخباركم أبداً. |