"والديكم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Aileniz
• aileleriniz
• ailenizin
• babanız
• Ailelerinize
• babanızı
• Babalarınız
• ebeveynlerinizin
• anne babanızın

Aileniz söz verdikleri açık artırma eşyalarını mutlaka getirsin.
وأرجوا أن تحرصوا على إحضار والديكم للأغراض المراد بيعها في المزاد كما وعدوا

Çocuklar, Aileniz sizden çok büyük bir sır saklıyor.
أتعلمون يا أطفال، والديكم يحتفظون بسرٍ كبير عنكم

Ama beni dinlemezseniz o kadar kötü çalarsınız ki aileleriniz sizi duyunca mideleri bulanır.
ستعزفون بشكل سيء , وسيشعر والديكم بالغثيان والمرض عندما يستمعون لكم

Bugün, her sene aileleriniz için hazırladığımız geleneksel oyunun provalarına başlıyoruz.
اليوم سـنبدأ بعمل بروفات لمسرحية المدرسة السنوية وسنوديها أمام والديكم

Kazıkçı Para Yönetimi'nin müdürü ve ailenizin mülkünün vasisi olarak sizler reşit olana kadar paranıza göz kulak olmak ve sizi en yakın akrabanıza teslim etmek benim yasal görevim.
كرئيس لقسم التبنى و المشرف على أملاك والديكم من صلاحياتى ان أهتم بمالكم حتى تبلغوا

Başka çarem yok. Anneniz ve babanız ne derse desin, umurumda değil.
ليسلديخيار، و لا أهتم بما سيقوله والديكم عني.

Tamam çocuklar, bu sevimli insanlar sizi dışarıda bekleyen Ailelerinize götürecekler.
حسناً ، يا أطفال ، هؤلاء اللطفاء سيأخذونكم إلى والديكم الذين ينتظرونكم جميعاً بالخارج

Ve daima aklınızın bir köşesinde Aileniz hafta sonu seyahate çıktığı için evde vereceğiniz partiyi planlamıyorken.
،وبالطبع لا أن يكون دوركم هامشياً بأن تخططون للإحتفال بنهاية الإسبوع لإن والديكم سيرحلون

Okulda ne öğrendiyseniz Aileniz ne öğrettiyse hepsini.
مهما يكن ما تعلمتوه بالمدرسة مهما يكن ما علّمكم والديكم

Aileniz size ev işi yaptırmıyorduysa ya da onların arkadaşlarını
يؤسفني أن والديكم لم يجعلاكما تقومان بأعمال منزلية،

Aileniz güvende ve tüm bu olan biten çözülürken sizinle biraz vakit geçirsem nasıI olur diye görmek istediler.
والديكم بخير ولقد ارادوا ان يرو اذا كان بإمكاني قضاء بعض الوقت معكم ريثما يحل هذا الأمر

Ve sizin Aileniz burada olmadığı için mesafeden size özel birşey hazırladık.
ولأن والديكم لا يمكنهم المجيء إلى هنا ...بسبب بعد المسافة ولقد رتبتُ لكم حلاً خاص

Sizler bu lojmanda kalacaksınız, aileleriniz ise karşıdaki lojmanda.
هذه هي مهاجعكم و والديكم في الجانب الآخر

"Siz ve aileleriniz öleceksiniz." Hiç hayra alamet değil!
ستموتون، وسيموت والديكم. هذه ليس بالنبأ السارّ.

aileleriniz bu şeyleri seyrediyor.
. إنّ والديكم يشاهدوا تلك الأشياء . اذهبوا إلى منازلكم و اسألوهم

Hayır, ailenizin kanallara kolay erişememesi kısmı.
الجزء عن والديكم يحصلون على القنوات بسهولة

Şimdi de hemen ailenizin servetini almaya yemin etmiş şeytani bir adamın ailenizin servetini almak için komplo kurduğu kararına varıyorsunuz.
وتتسرعون الآن في استنتاج أن رجلاً شريراً أقسم على الاستيلاء على ثروة والديكم مشترك في مخطط للاستيلاء على ثروة والديكم.

ailenizin mali durumundan bihaberdim.
أولاً، لم أكن أعرف بما كان يحصل بموارد والديكم المالية

Siz doğmadan önce, anne ve babanız gün doğana kadar otururdu.
قبل ان تولدوا ، اعتاد والديكم ان يجلسوا معا طوال الليل فقط حتى يروا شروق الشمس

Ailelerinize hafta sonları yardım etmeye devam edebilirsiniz, ama bir derece yaparsanız bir derece yaparsanız ki derece yapmak için bunu okumalısınız tarlalarda daha çok para kazanmak yoluyla onlara daha çok yardım etme şansınız olur, tamam mı?
يمكنكم مساعدة والديكم بعطلة نهاية الأسبوع،لكن لو حصلتُم على درجة ،حصلتُم على درجة وأنت عليك قراءتها لتحصل على درجة

Kendinizi çok kötü hissediyor, annenizle babanızı çok özlüyorsunuzdur.
لا بد أنكم مستاؤون، وتفتقدون والديكم كثيراً.

Babalarınız tüm kokaini ondan aldı.
والديكم أخذوا كل هذه البضاعة لنفسهم

Bakın, biliyorum, ebeveynlerinizin vefatı sizin için büyük bir felaketti.
اسمعوا يا أطفال. أعلم أن فقدان والديكم كان مأساة عظيمة.

En yakın yaşayan akrabanız o ve anne babanızın vasiyetine göre en baştan vasiniz olması gereken kişi.
إنه أكثر أقربائكم قرباً وكان يتعين أن يكون الوصي عليكم منذ البداية، حسب وصية والديكم.