| Benim ailem ise hep ayrılıp, gitmemi bekledi. | Open Subtitles | والديَّ توقعا دائماً أنني سأنفصل عنهم لوحدي. |
| Hayır hayır. Gerçek ailem Yahudi. | Open Subtitles | كـلا، كـلا، كـلا، كـلا والديَّ الحقيقيان، يهود |
| -Evet, ailem gidiyor ve belki de | Open Subtitles | نعم، والديَّ سيسافرون وفكرت أنه ربما أقوم بحفلة الكريسماس. |
| Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim Ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. | TED | أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي. |
| Aileme onları sevdiğimi son bir kez daha söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ إخْبار والديَّ أنّي أَحبُّهم مرة أخرى واحدة |
| Sadece, ikimizi annemle babamın yemek masasında otururken hayal ettim de. | Open Subtitles | تخيلتنا فقط نجلس أنا و أنت على طاولة الطعام مع والديَّ |
| Benim için her türlü fedakarlığı yaparak, beni bu okula gönderen ailemden de saygınlığı öğrendim. | Open Subtitles | و من تضحية والديَّ بكل شئ لإرسالي إلى تلك المدرسة تعلمت الامتنان |
| Benim ailem olmasına rağmen ben bile stresliyim. | Open Subtitles | اقصد، انهم والديَّ وانا متوترٌ قليلا. معدتي مُعّقَدَة. |
| Ama kanıtlayamıyorum ve sanırım ailem bana inanmıyor. | Open Subtitles | لكن لا يُمكنني إثبات هذا وأعتقد أن والديَّ لا يصدقوني |
| ailem bu gelenegi cignedi ve beni üniversiteye yolladi. | Open Subtitles | والديَّ خرقوا هذا القانون وأرسلوني للدراسة |
| ailem orada değil, o yüzden. | Open Subtitles | أعني, أنَّ والديَّ ليسا متواجدين هنالكـ حتى |
| Nasıl yani? ailem çocukken almıştı onu bana. | Open Subtitles | ماذا تعني, والديَّ أحضروه لي عندما كنتُ صغيراً ؟ |
| ailem çocukken almıştı onu bana. | Open Subtitles | ماذا تعني, والديَّ أحضروه لي عندما كنتُ صغيراً ؟ |
| Erdem, ahlak filan üzerine Ailemin beni nasıl yetiştirdiğini hakkında düşündüm ve ama sonra üstündeki bu askısız bluza bakıyorum. | Open Subtitles | لقد فكّرت بشأنه, كيف والديَّ علّماني قيمي و أخلاقي و ما إلى ذلك. ثم انظر إلى تلك البلوزة التي ترتدينها. |
| Kapanış için, sizleri Ailemin Kanada'ya gelişine geri götürmek istiyorum. | TED | ولكي انهي هذه المحادثة .. اريد ان اعود بكم .. الى قصة قدوم والديَّ الى كندا .. |
| Ailemin benimle gurur duyması için ben de hep iyi notlar alıyorum. | Open Subtitles | على أمل أن أبقي والديَّ فخوران, دائماً سجلت أعلى الدرجات, |
| Aileme, yeni aldıkları otelin reşit olmayanlara servis yaptığını söylemem gerek. | Open Subtitles | سأضطر لإخبار والديَّ أن الفندق الذي اشتروا يقدم الخمر للقاصرين |
| Peki... Aileme yalan söyledim. | Open Subtitles | إليك الأمر لقد كذبت على والديَّ |
| Annem ve babamın ben ve kız kardeşim için küçük beklentiler dışında her türlü beklentisi vardı. | TED | والديَّ على سبيل المثال لا يرضون بالتوقعات المنخفضة فيما يتعلق بي و بإختي |
| Evet, elbette. Arabamı kendim satın aldım. ailemden almadım. | Open Subtitles | نعم، بالطبع، أنا في الواقع، دفعتُ لقاء سيارتي، ولم آخذها من والديَّ |
| Uganda'nın kırsalında büyüdüm, çok genç yaşlardayken Ailemi kaybettim. | TED | ونشأت في المناطق الريفية في أوغندا، فقدت والديَّ عندما كنت صغيرًا جدَّا. |
| Bizimkiler bugün hastaneden geliyor. | Open Subtitles | سيأتي والديَّ من المستشفى اليـوم |
| Ama bir süredir annemlerle konuşuyorum ve eve dönmem gerektiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | لكن كنت أتحدّث مع والديَّ, و يظنّون أن عليهَّ الذهاب للديار. |
| Annemle babamı öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت والديَّ |