ويكيبيديا

    "والدي في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Babamın
        
    • Babam bir
        
    • Babamı bir
        
    • ailemi
        
    • babamla
        
    • Babam o
        
    • babamızın
        
    Bunun için üzüldüm ama Babamın telefonu üst katta ve üst kata çıkıp o telefonu açmak için önümde birkaç hafta daha var. Open Subtitles أنا آسفه هاتف والدي في الطابق العلوي سيكون هناك بضعة أسابيع أخرى قبل أن أتمكن من المشي إلى الطابق العلوي للرد على ذلك
    Bir nesil hızlıca ileri gidelim: bu tek sınıflı bir okul binası, Oak Grove'da, Babamın gittiği tek sınıflı bir okul. TED وبالنظر الى الجيل الذي تلاه وهذه صورة لاحدى المدارس .. اواك جروف حيث تعلم والدي في غرفة مدرسية
    Babam bir kömür madeninde öldü, annem tekrar evlendi ve Florida'da yaşıyor. Open Subtitles قتل والدي في مناجم الفحم ووالدتي تزوجت ثانية وتعيش في فلوريدا
    Sonra Babam bir tekne kazasında öldü ve sorunum ortaya çıktı. Open Subtitles ثم قتل والدي في حادث قوارب وبدأت اضطراباتي
    Babamı bir hastaneye koydular. Aklını aldılar. Open Subtitles لقد وضعوا والدي في المستشفى و سرقوا عقله
    Yanık kokusunu duyunca uyanıp kardeşimi yangının ortasından tüm acılarımı göz ardı ederek güvendeki ailemi bulana kadar taşıdığım zaman. Open Subtitles عندما استيقظت على رائحة الدخان وحملت أخي الصغير عبر النيران المتقدة متجاهلًا الألم المبرح حتى عثرت على والدي في أمان
    İki yıl önce babamla Grönland'a gitmiştim. Open Subtitles حسناً ، ذهبت الى جرينلاند مع والدي في احدى رحلاته العلميه قبل سنين
    Babam o kara cuma günü iki saat kuyrukta beklemişti. Open Subtitles إنتظر والدي في الطابور لساعتين من أجل واحدة يوم الجمعة الموالي لعيد الشكر.
    babamızın kılıç yolundan bir farkı yok. Open Subtitles ومع وجود هذا الحس لدينا، فالأمر لا يختلف عن طريقة والدي في تكريس نفسه للسيف.
    Çocukluğumda, Babamın üniversitedeki laboratuvarında oynardım. TED خلال طفولتي، لعبت في مختبر والدي في الجامعة
    O sabah erken kalktım Cezayir'de Cezayir şehrinin kenar mahallelerinde bulunan, Babamın dairesinde, ön kapının durmadan vurulmasıyla. TED استيقظت باكراً ذلك الصباح في شقة والدي في ضواحي الجزائر العاصمة، في الجزائر، على طرقٍ بلا هوادة على الباب الأمامي.
    Gazetedeki editörlük görevimden ayrıldım. Aynı yılın Şubat ayında Babamın vefatından sonra seyahate çıkmaya karar verdim. TED تركت وظيفتي كمحررة للصحيفة بعد أن توفي والدي في فبراير من تلك السنة، وقررت التجوال.
    Örneğin, çok saldırgan bir mizaca sahip olan Babamın beni dövdüğü zamanı anımsıyorum. TED أتذكر مثلا عندما كان والدي في غاية العنف , كان يعتاد ضربي
    Babam bir yerlerde sağ salim yaşıyor ama onunla yıllardır konuşmadım. Open Subtitles والدي في مكان ما في الخارج لكنى لم اتحدث معه منذ سنوات
    Benim koruyucu Babam bir polis ve beni listeye eklemeye çalışacağını söyledi. Open Subtitles إن والدي في التبني شرطي وقد قال إنه سيحاول وضع اسمي على اللائحة
    Babamı bir motelde komşumuz ve reşit olmayan bir fahişeyle bulsaydım ne yapardım bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف ماذا ستفعل لو وجدت والدي في فندق مع جارتنا وعاهرة دون السن القانونية.
    Buldum Babamı bir kumarhane salonunda. Open Subtitles عثرتُ على والدي في صالة المقامرة
    Bazılarınızı bildiği gibi,ben ailemi 1995 yılında kaybettim... Open Subtitles ينما البعض منكم يعرف بأني فقدت والدي في 1995
    Ziyaret odasında babamla arama girmesen kodesteki ben olacaktım. Open Subtitles لو لم تقف بيني وبين والدي في غرفة الزياره لكنت أنا خلف القضبان ويجدر بي أن أشكرك
    Ve Babam o zamanlar derdi ki, “dört kızımı da dünyanın dört tarafına göndereceğim” TED وكان يقول والدي في ذلك الوقت ، "سأقوم بنشر بناتي الأربعة في أربع مناطق مختلفة من العالم."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد