Doğayla baş başa, ağaçlar, çiçekler ve Leydi Marian ile.. | Open Subtitles | ربما الأنفراد بالطبيعة ، في الغابة بين , الأشجار والزهور |
Hediyeler, çiçekler, ziyaretçiler yağıyordu. | TED | لقد أغرقت .. بالهدايا والزهور وزيارات الاصدقاء .. |
Arılar için çiçekler onların yaşam kaynağıdır denir, çiçekler içinse arılar onların aşk mesajcılarıdır. | TED | ويقال أن لزهرة النحل هو ينبوع الحياة ، والزهور والنحل رسل المحبة. |
Pencereler açılmıyor, her tarafım balonlar ve çiçeklerle kuşatılmış. | Open Subtitles | النوافذ لا يمكن فتحها.. أنا محاط بالبالونات والزهور من كل جهة.. أعني.. |
Bizim gibi aslanlar, çimen ve çiçekleri nasıl sevmesi gerektiğini asla bilmez. | Open Subtitles | الأسود مثلنا لا تعرف هذا كيف ينبغي لنا أن نحب العشب والزهور |
Popüler bir komplo teorisine göre Sevgililer Günü satışlar artsın diye şeker, çiçek ve tebrik kartı sektörleri tarafından uydurulmuştur. | Open Subtitles | نظرية المؤامرة المعروفة هي أن يوم الفلنتاين قد ابتكر من قبل مصانع الحلوى والزهور وبطاقات التهنئة من أجل حض المبيعات |
Düşünsene, gökyüzünün mavisi ve çiçeklerin sarısıyla ne kadar uyumlu olurdu. | Open Subtitles | تخيل الحمرة مع زرقة السماء والزهور الصفراء في الخلفية |
çiçekler kamyonla gelecek. | TED | والزهور سوف تُلقى على جانبكم بعربات النقل |
Etrafında ağaçlar ve çiçekler olan yeşil ve güzel bir yere gömülecek. | Open Subtitles | سيتم دفنها حيث الأشجار الخضراء والزهور في كل مكان |
Etrafında ağaçlar ve çiçekler olan yeşil ve güzel bir yere gömülecek. | Open Subtitles | سيتم دفنها حيث الأشجار الخضراء والزهور في كل مكان |
Ne zamandır çiçekler iki haftada kısalıyorlar? | Open Subtitles | منذ متى والزهور تنمو لتصبح أقصر خلال أسبوعين |
Ne zamandır çiçekler iki haftada kısalıyorlar? | Open Subtitles | منذ متى والزهور تنمو لتصبح أقصر خلال أسبوعين |
Biyik bir kilise düğünü yapacağız. Konuklar, nedimeler, çiçekler her şey olacak. | Open Subtitles | نحن سيكون لدينا زفاف بالكنيسة مع الوصيفات والزهور |
Bir baharın ilk gününün öğleden sonrasını hatırladım da, çiçekler açmıştı ve güneş parlıyordu. | Open Subtitles | اتذكر مرة بعد الضهر, كان اول ايام الربيع والزهور تتفتح |
Ailenle, çiçeklerle ve uçak biletleriyle... | Open Subtitles | أنتِ تعرفى, عائلتكِ والزهور وتذاكر الطائره. |
Ben ve Betsy, düğün pastası ve çiçeklerle ilgileniriz, geri kalanlarınız da kalan diğer işleri bölüşürsünüz. | Open Subtitles | أنا وبتسي سنتولي كعكة الزَفاف والزهور وبقيتكم |
Bana şu bardakları ver, çiçekleri de. | Open Subtitles | أحضر لي تلك الكؤوس والزهور التي على الطاولة |
Okyanusları, göğü, güzel çiçekleri, ağaçları yarattı. | Open Subtitles | المحيطات والسماء، والزهور الجميلة والأشجار في كل مكان |
Martha'nın üzümbağına jet gezisi, yemek ve çiçek dolu kulübe, bileti tükenmiş gösterilere özel bilet, Carlyle'da içki. | Open Subtitles | الطائرة إلى مارثا فينيارد. منزل ملئ بالمواد الغذائية والزهور مقاعد مميزة فى العروض المسرحية .. |
Kurbanın göğsünden çıkardığım bıçak bitki ve çiçeklerin budanmasında kullanılmış. | Open Subtitles | يا يستخدم السكين أنا سحبت من الصدر لدينا مركز فيينا الدولي للنباتات والزهور تشذيب |
Biraz mum ve biraz çiçekle burası iyi olabilir. | Open Subtitles | بعض الأضاءة الخافتة والزهور وسيكون هذا المكان جميل |
Bütün hayvanlar orada, çiçekler de. | Open Subtitles | كلّالحيوانـاتهنـاك، والزهور أيضا |