ويكيبيديا

    "والزيت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yağ
        
    • yağı
        
    • ve yağla
        
    Hayır, yağların civa alaşımında, balmumunda, sıvı yağ ve kalsiyum boyasında yürümüş. Open Subtitles لا ، هو ثابت في الدهون الشموع والزيت وصبغة الكالسيوم أحمر الشفاة
    Yer altındaki odada bir parça ekmek, su, süt ve yağ vardı. TED تحتوي الحجرة تحت الأرض على حصة من الخبز والماء والحليب والزيت.
    Sonra üstüne losyonlar ve yağ süreceğim ve yastığımın altında onunla beraber uyuyacağım. Open Subtitles ثم سأضع الصابون والزيت عليها وسأنام وهي تحت وسادتي
    Kaloriyi desteklemek için basit gıda türleri olan... ...kuru üzüm, süt, ve yağı... ...ekmek yapımında kullandık. TED نضيف الزّبيب والزيت والحليب، والعديد من الأشياء لصنع الخبز، من المواد الغذائية البسيطة إلى دعم السّعرات الحرارية.
    Bütün gün ovaladım ama hâlâ kokuyu alabiliyorum... Benzin ve makine yağı! Open Subtitles أفركه طول اليوم وما زالت تفوح منه رائحة البنزين والزيت
    Beton ve yağla birlikte asfalt parçaları da buldum. Open Subtitles إذاً فقد وجدتُ آثاراً للإسفلت مع الإسمنت والزيت.
    Kuş yemi, biraz alkol ve yağ ile karıştırır, oksijen ile basınç sağlarsanız, Open Subtitles إخلط حبوب العصافير مع قليل من الكحول والزيت واضغطها في بخاخ طلاء مع كاربون ديوكسايد
    Vites dişlisi kırılmıştı, yağ sızdırıyordu. Oto tamirhaneler çok pahalıydı. Open Subtitles لقد كان الغيار تالف والزيت كان يتسرب , وتكلفة التصليح باهظه في ورش التصليح
    Et, yağ ve tuzun yerine, gerçek sağlıklı bitkiler koydum. Open Subtitles بدلاً من اللحم والزيت والملح لقد استخدمت أعشاب صحية
    Çünkü sahne ışıklarının altında yağ ve bronzlaştırıcılarla, yine de biraz ıslak gözükürsünüz. Open Subtitles بسبب أنه على المسرح مع كل هذه الأضواء و التسمير والزيت ما تزال تبدو ممتلئ بالماء قليلاً
    Böylece yağa attğın zaman, yağ içeriye girer Open Subtitles لذلك عند وضعه في الزيت, والزيت يذهب إلى هناك
    İçinde perklorik asit ve yağ bulunan el yapımı bombalar. Open Subtitles عبوّات ناسفة مُعبّأة بحامض البركلوريك والزيت.
    Asit, artlarında bırakmış olabilecekleri her tür DNA izini ortadan kaldırıyor yağ ise, tüm parmak izlerini siliyor. Open Subtitles الحامض يُزيل أيّ حمض نووي قد يُترك وراءهم، والزيت يُفسد جميع البصمات.
    Uchiha ve Senju yağ ile su gibidir. Open Subtitles الأوتشيها وسينجو كانوا مثل الماء والزيت
    Metilparaben, bütilparaben ve madeni yağ. Open Subtitles " ماثيبوربابين , بيوتيباربان " والزيت المعدني
    Ayrıca, sarımsak, saç spreyi, ve yağ. Open Subtitles أيضاً ألثوم , ورشاش الشعر والزيت المشحم
    - Her şey sıcak, yağ kızgın, her şeyi hazırlamışsın! Open Subtitles -كل شيء. البلانشا ساخنة، والزيت ساخن. جهز كل شيء
    Benzin ve gres yağı kokuları arasında uyanmak istemez. Open Subtitles لن يستيقظ كل صباح على رائحة البنزين والزيت
    Kokulu mumlar, masaj yağı, Barry White. Open Subtitles الشموع المعطرة والزيت وبارى وايت
    Peçeyi ve yağı kullanmasaydık Tung'un cesedi kontrolden çıkardı. Open Subtitles إن لم نستخدم القناع والزيت لكان رفات "تونج" خرجَ عن السيطرةِ
    Gözleri bir kavanoza koyup su ve yağla karıştırıyor. Open Subtitles تضعهم فى طاشة وتخلطهم بالماء والزيت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد