ويكيبيديا

    "والفرصة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fırsat
        
    • ve fırsatı
        
    • fırsatla
        
    • ve fırsatın
        
    • ve fırsatlar
        
    İnanılmaz güçlü devletin kudretli ve alçak güçleri bağımsızlık, bireysellik ve fırsat konseptlerine eğilimi kolektifleştiriyor. TED بسبب قوى ذات نفوذ وشريرة للحكومة العاتية جدًا، التي تسحق الميول المشتركة للحرية والفردية والفرصة.
    Her şey belli: Gerekçe, fırsat. Open Subtitles انه يبدو الفاعل المثالى, الدافع, والفرصة
    Bir şey yapmak zorundaydım. O Cuma elime bir fırsat geçti. Open Subtitles كان علي فعل شيء والفرصة طرحت نفسها ذلك الجمعة
    Daha önce sıradan halkın, hiç bu kadar özgürlüğü ve fırsatı olmamıştı. Open Subtitles لم يحظوا الناس العاديين بهذه الحرية والفرصة من قبل
    Bu da imkanı ve fırsatı var demek oluyor. Open Subtitles مما يعني أن لديه الإذن بالدخول والفرصة أيضاً
    Şans, hazırlığın fırsatla buluştuğu andır. Open Subtitles الحظ هو عندما يتلاقى الأعداد والفرصة عليك الأعداد للحياة التي تريد
    İmkânın, sebebin ve fırsatın var. Open Subtitles ولديك الوسيلة والدافع والفرصة.
    Ve bu çalışma, başarı ve fırsatlar hakkında neyi bilmediğimizle başlar. TED ويبدأ هذا العمل مع عدم معرفة ما نعلمه حول النجاح والفرصة.
    Bana göre çözüm bu. fırsat verilmeye, ekonomik akıcılığa, çünkü aşırıcılık kendini karanlık ile besler. Open Subtitles وبالنسبة لي فالحل هو اعطائهم النواة الاقتصادية والفرصة للتعبير السياسي
    Günün önemli olaylarını tartışabileceğimiz bir fırsat değil midir? Open Subtitles والفرصة بمناقشة المشاكل اليوميّة الهامّة ؟
    Takip edecek veya dönüp gidecek, hangisi bir fırsat oluşturabilir? Open Subtitles هل يتبعه أم يرتدّ مُدبرًا والفرصة سانحة؟
    Elimizde suça teşvik, kanıt ve fırsat var. Open Subtitles لدينا الدافع، والأدلة والفرصة لنربح القضية.
    Gelecek herkese umut ve fırsat sunuyor. TED يوفر المستقبل الأمل والفرصة للجميع.
    Bu yemek davetlerinde insanları çiftliğin içine getiriyoruz, onlara çitçilerle konuşmaları için bol zaman ve fırsat veriyoruz ve sonrasında tarla turuna çııyorlar. TED هذه وجبات عشاء حيث نحضر الناس إلى المزرعة، نعطيهم الكثير من الوقت والفرصة لمقابلة المزارعين وتحيتهم ومحادثتهم، وبعدها يأخذون جولة في المزرعة.
    Arz, talep, büyük fırsat. TED انه العرض والطلب .. والفرصة السانحة
    Suça iten sebep, güç ve fırsat mevcut. Open Subtitles كان لديكِ الدافع والوسائل والفرصة.
    Nedeni, amacı ve fırsatı olan da o ve bir de olay mahalinde onu teşhis eden bir tanık. Open Subtitles ...الذي لديه الدافع والوسيلة والفرصة وحُدّد من الشاهد الوحيد على الجريمة
    Nedeni ve fırsatı vardı. Open Subtitles لديه الدافع والفرصة.
    Ve böylece Bay Gildea'nin karısını öldürmek için, gerekli donanımı, sebebi ve fırsatı olduğu sonucuna vardım. Open Subtitles وبهذا قمت بإستنتاج ان السيد (جيلداي) لديه الوسيلة الدافع والفرصة لقتل زوجته
    Başarı, hazır olma hâlinin fırsatla bir araya gelmesidir. Zamanın geldiğinde hazır ol. Open Subtitles النجاح مزيج بين التحضير والفرصة كوني فحسب مستعدة حين يأتي وقتك
    Şans, hazırlığın fırsatla buluştuğu andır. Open Subtitles الحظ هو عشا يتلاقى الأعداد والفرصة
    Sebebin ve fırsatın vardı. Open Subtitles لديك الدافع والفرصة
    Bunun için nedenin ve fırsatın vardı. Open Subtitles لديك الدافع والفرصة.
    Eğitim ve fırsatlar konusunda nasıl iyi kararlar alınır öğrenmedim, ki 21. yüzyılın bu bilgi ekonomisinde bir şansın olması için bu kararlara gerçekten ihtiyacın var. TED لم أتعلم كيفية اتخاذ قرارات صائبة حول التعليم والفرصة علي القيام بها وأن تملكوا الفرصة حقاً للمعرفة الاقتصادية في القرن الواحد والعشرين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد