ويكيبيديا

    "والفرق الوحيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek fark
        
    Bu ikisi arasındaki tek fark nasıl anlatıldığı nasıl iletildiğidir. TED والفرق الوحيد بين الفكرتين هو طريقة توصيلهما.
    tek fark, bu uygulama sayesinde daha fazla içerik ekleyebilme olanağı olması. Şimdi, hazır mısınız? TED والفرق الوحيد هو أنه بإمكانك إضافة روابط ومحتوياتٍ أكثر.
    Aramızdaki tek fark şu: Ben suçlu olduğumu biliyorum. Open Subtitles والفرق الوحيد بيني وبينكم هو أنني أعرف أني مذنب
    Aradaki tek fark bunu bugün bilmen gerekmiyor, niçin ben bileyim ki? Open Subtitles قد تصدمك حافلةٌ غداً والفرق الوحيد هو أنك لستَ مجبراً أن تعلم بذلك منذ الآن
    tek fark onlar kaçma umutlarını kıran parmaklıkları görebiliyorlar. Open Subtitles والفرق الوحيد هو أن بإمكانهم رؤيت القضبان والتي تجعل الأمل في الهروب صعبا
    tek fark yanımızda başkaları da olacak. Open Subtitles والفرق الوحيد هو انني سأكون محقاً أمام أناسٍ آخرين
    İki saat sonrasın, çok iyi arkadaş olurduk yine. tek fark, bizim şuan büyümüş olmamız. Open Subtitles بعد ساعتين , نرجع أعز أصدقاء والفرق الوحيد الأن هو أننا كبار
    Onunla bu evde yaşamış olan Zoe arasındaki tek fark şu: Open Subtitles والفرق الوحيد بينها وبين زوي التي كانت تعيش في هذا المنزل هو مجرد أن
    tek fark şu olacak. Müdahale sırasında sizi eğiteceğim. Open Subtitles والفرق الوحيد أنّي سأكون من يعطيكم التعليمات حين تذهبون.
    Varsayımsal olarak konuşursak, ya Dünya'nın bire bir kopyasını bulsaydık ve bulduğumuz bu yeni gezegenle şu anki gezegenimiz arasındaki tek fark, insan evriminin henüz gerçekleşmemiş olması olsaydı en ham haliyle... Open Subtitles ماذا لو تحدثنا افتراضا أننا اكتشفنا نسخة طبق الأصل من كوكب الأرض والفرق الوحيد بين
    Madem öyle, işte böyle. tek fark, seksi bir beyaz elbiseye ihtiyacım olmaması. Open Subtitles واحدة بواحدة، والفرق الوحيد بيني وبين ألشيف هو أني لا أحتاج الى بدلة بيضاء مثيرة
    Aralarındaki tek fark, gelecek felaketin doğasıydı. Open Subtitles والفرق الوحيد بينهم كان طبيعة الكارثة القادمة
    Bu kez tek fark doğrudan senin yüzünden olduğunu düşünmen. Open Subtitles والفرق الوحيد هنا هو كنت تعتقد كان لك يد مباشرة في هذه واحدة.
    tek fark kimin zengin, kimin ölü olduğunda. Open Subtitles والفرق الوحيد هو من يغتنى ومن يلقى حتفه
    tek fark onlarla uğraşırken ben yanındayım. Open Subtitles والفرق الوحيد هو أنني بجانبها لمساعدتها
    Aslında bu kızılötesi ışıktır ve kızılötesi ışık ile görülebilir ışık arasındaki tek fark dalga boylarıdır. Open Subtitles .انها في الحقيقة الاشعة تحت الحمراء ...والفرق الوحيد بين الاشعة تحت الحمراء والضوء المرئي هو في طول الموجة
    Aradaki tek fark biraz daha fazla çalışmak zorunda kalabilirim. Open Subtitles والفرق الوحيد هو... أنا قد أضطر الى العمل بجدية أكبر قليلاً
    tek fark artık onları görebiliyorum. Open Subtitles والفرق الوحيد الآن أستطيع بالفعل رؤيتهم
    Buradaki tek fark saldırgan, o saldırgan da Thief'dir. Open Subtitles والفرق الوحيد هنا هو الجاني والجاني هنا هو (ثيف)
    tek fark şu, ben kendimi Amerikan bayrağına sarıp insanları kahraman olduğuma ikna etmeye çalışmadım. Open Subtitles والفرق الوحيد هو أنّني لم أفعل ذلك تحت عَلَم (أمريكا) وحاولت إقناع النّاس بأنّي بطل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد