ويكيبيديا

    "والقنابل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bomba
        
    • bombalar
        
    • bombalara
        
    • bombaların
        
    • bombalarla
        
    • bombalardan
        
    • bombası
        
    • bombalarınızı
        
    • el bombalarından
        
    Otobüsün filmi kargo tarama röntgeni ile çekildi. Bu sınırlarda kullanılan bir cihaz. kaçak mal ve uyuşturucu, bomba ve benzer şeyleri kontrol için. TED والحافلة مأخوذة بماسح لأشعة اكس للحمولات التي على ظهر السفن، وهي نوع من الماكينات التي توجد على الحدود، التي تتفقد الأشياء المهرّبة والمخدرات والقنابل.
    Köpekler uyuşturucu ve bomba bulabiliyor. Su da bulabilirler. Open Subtitles ‫تجد الكلاب المخدرات والقنابل ‫لذا يمكنها إيجاد المياه حتماً
    Fişeklerin kırmızı ışığını bekliyor ve bunu bombalar yapacak. Hayır. Open Subtitles إنها تنتظر الصواريخ الحمراء المتوهجة والقنابل التي تصنع ما تعرفه
    - Onları güvenli eve ve bombalara götürüyor. Open Subtitles إنه يقودهم إلى المنزل الآمن والقنابل
    Silahların ve bombaların olmadığı ve ve otobüslerin çok hızlı gittiği bir film olmadığı için üzgünüm. Open Subtitles انا آسفة انه لم يكن فلم بالمسدسات والقنابل وحافلات تسير بسرعة
    Seni bombalarla beraber her yukarı gönderdiğimde sonuçları düşünmediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظن بأنني لا أفكر في العواقب في كل مرّة أرسلكم بها في مهمة والقنابل مربوطة بمؤخراتكم؟
    Silahlardan, bombalardan ve elektrikli sandalyelerden hiç hoşlanmam. Open Subtitles أنا لا أحب البنادق والقنابل . أو الكراسي الكهربائية
    Son olarak, Çinlileri ok ve bomba yağmuruna tuttu. Open Subtitles و أخيرا ، بعد أن تحمل . . الأسهم والقنابل الصينية
    Fleming uyuşturucu ve bomba taşımak için limanları istiyor ama kimse dur demiyor. Open Subtitles فيلمينج يريد الميناء لينقك المخدرات والقنابل والناس سوف يسمحون له أن يفعلها
    Kurşun, bomba ve ateş geçirmez ama dokunarak insan cildiyle ayırt edilemez. Open Subtitles وهو محصن ضد الرصاص والقنابل ومضاد للحريق لكن لا يمكن تمييز ملمسه عن الجلد البشري
    Bu silah veya tank, mermi veya bomba savaşı değil toplumumuzun her seviyesine etki eden ekonomik bir saldırıdır. Open Subtitles إنها ليست حرب أسلحة ودبابات والرصاص والقنابل ولكن هجوم إقتصادي من كل مستوى على مجتمعنا
    Artık tek silahlarımız sosyal medya ve eğitim broşürleri, silahlar ve bombalar değil. Open Subtitles كل أسلحتنا الآن هي فقط وسائل الإعلام والكتيبات التعليمية، و ليست المسدسات والقنابل.
    -Sizi her seferinde oraya yolladığımda, kıçınızda bombalar bağlı şekilde. -Sonuçlarını düşünümüyor muyum sanıyorsun? . Open Subtitles أتظن بأنني لا أفكر في العواقب في كل مرّة أرسلكم بها في مهمة والقنابل مربوطة بمؤخراتكم؟
    Kalpler ve zihinler, bombalar ve silahlardan çok daha etkilidirler. Open Subtitles القلوب والعقول فعّالة أكثر بكثير من الأسلحة والقنابل
    Silahlara ve bombalara el koydular. Open Subtitles أنها حصلت على الأسلحة والقنابل.
    Şehir merkezindeki bir kilisede ve popüler bir striptiz kulübünde bombaların patladığına inanıyoruz... Open Subtitles والقنابل تبدو فاسده في مركز كنيسة المدينة على الطريق العام...
    Beni birçok kişi öldürmek istedi.. Oklarla, kurşunlarla, bombalarla... Open Subtitles الكثيرون حاولوا قتلي بالعصيّ ، والرصاص ، والقنابل
    Mermilerden kaçmak bombalardan kaçmaktan daha kolaydır. Open Subtitles أسهل من إقحام نفسك ما بين الرصاص والقنابل
    Davaya bakan polisleri birkaç yılan ve yangın bombası kullanarak korkutabileceğini mi sandın? Open Subtitles هل تعتقد انك ستخيف الشرطة ليبتعدوا عن هذه القضية ببعض الأفاعي والقنابل الحارقة؟
    Silahlarınızı, cephanenizi, el bombalarınızı kontrol edin. Open Subtitles تفحّصوا أسلحتكم الشخصية ، السكاكين والقنابل اليدوية ومخازن الذخيرة الإضافية.
    Neler yaşadık beraber. İlk aşkının füzeden çatışmadan roket sürümlü el bombalarından kurtulup bir kuş sürüsü tarafından ele geçirilmesi. Open Subtitles إلامَ يؤول العالم عندما يتخطي حبك الأول النيران والصواريخ والقنابل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد