Asıl sorun şu ki, şimdilerde çoğu insanın, özellikle de gençlerin, iki farklı ergenlik atlatmaları gerekiyor. | TED | والمشكلة التي تواجه الناس اليوم .. خاصة الذين يمرون بمرحلة البلوغ .. انه يتوجب عليهم المرور بتلك المرحلة مرتين .. |
sorun şu ki üst anlatımız bunun içinde bir cevap sunuyor. | TED | والمشكلة اننا لدينا إجابة لهذا ضمن منحانا الثقافي |
Bu ebeveynlik tarzlarımızı, yönetim tarzlarımızı, davranışımızı motive etme şeklimizi destekliyor. Ve sorun şu ki, bu iki nedenden dolayı bilimsel olarak eksik ve geriye dönük. | TED | ذلك يغلب على معظم انماطنا الابوية والادارية في طريقة تحفيز سلوكنا والمشكلة أن ذلك علميا واهن ورجعي وذلك لسببين |
kilo vermek istersiniz. ve sorun şudur, Amerikalıların çok fazla | TED | وليس بالطريقة التي تضرها. والمشكلة أن الأمر مبني على اساس قاعدة نصف الحقيقة, |
Bağlılık araçlarıyla ilgili diğer sorunsa her zaman onlardan kurtulabilecek olmanızdır. | TED | والمشكلة الأخرى مع آليات الإلتزام هو أنه يمكنك دائماً التحايل و الإلتفاف عليها |
problem şu ki, en büyük uzay aracının çapı 2.7 metre. ARES'in kanat açıklığı 6.4 metre, uzunluğu 5.2 metre. | TED | والمشكلة الأُخرى .. أن المركبات الفضائية يبلغ قطر أكبرها 9 أقدام أما مجاز أجنحة - آريس - فيبلغ 17 قدم |
Gerçek hayattaki kötüyle ilgili sorun şu, kötülük mutlaka çirkin değil. | TED | والمشكلة مع الشر هي أنه في الواقع لا يبدو الشر بالضرورة كشيء قبيح. |
sorun şu ki, tasarımla alakalı diğer birçok meslekte olduğu gibi biz de sadece belli türde tüketici ürünü sağlama fikrine takılmış durumdayız. Bence artık böyle olmaması gerekiyor. | TED | والمشكلة أنه، مثل الكثير من مهن التصميم لقد ركزنا اهتمامنا على فكرة اعطاء نوع معين من منتجات المستهلكين، وأنا لا أعتقد أن ذلك يجب أن يكون الحال بعد الآن. |
sorun şu ki, şimdiye kadar tüm altyapıya ve araç-gerece sahip olan parasal iktisattı. | TED | والمشكلة أنه، حتى الآن، كان الاقتصاد النقدي الذي كان لديه جميع الهياكل الأساسية وجميع الأدوات. |
sorun şu ki çoğu sosyal medya şirketinin gelir modeli kullanıcı verilerinin bir şekilde paylaşılması ya da kullanılmasına dayanıyor. | TED | والمشكلة هي أن نظام موارد معظم شركات الوسائط الاجتماعية يعتمد على مشاركة أو استغلال بيانات المستخدمين بطريقة ما. |
sorun şu ki planın başarılı olması için yabani sivrisineklerin 10 kat fazlasını doğaya salman gerekir. | TED | والمشكلة هي أنه عليك أن تُطلِقَ حرفياً، 10 أضعاف عدد البعوض الموجود بالفعل، لتنجح الفكرة. |
sorun şu ki birkaç yüzyıl sonra, tarih takvimde kalır fakat gönül ilişkisi ölüp gitmiştir. | TED | والمشكلة أنه بعد عدة قرون، بقي الوقت على الروزنامة، ولكن الحب مات منذ وقت طويل. |
ve sorun böyle devam edip onların kendi içlerine kapanmaları ve artık çevrelerindeki dünyaya bağlanıyor olamamalarıdır. | Open Subtitles | والمشكلة هي أنك تحول الشخص المتفاعل إلى شخص منطوي على نفسه ولا يمكنه التواصل مع العالم الذي حوله |
Ve sorun şu ki, şu an artık her ikisi de elimizden uçup gidiyor. | TED | والمشكلة الان اننا قد نقذ منا الاثنين |
ve sorun teknolojinin kendisi değildir. | TED | والمشكلة ليست في التكنولوجيا ذاتها |
"Burada üç yıl geçirdim ve sorun şu ki elimden başka bir iş gelmiyor." | Open Subtitles | "لقد أمضيت هنا أكثر من 3 سنوات" والمشكلة الأن أننى" "لا أعرف شيئاً أخر أفعله |
(Video) Chimamanda Adichie: Tek bir hikâye klişeler yaratır ve klişelerle ilgili sorun doğru olmamaları değil, eksik olmalarıdır. | TED | الصورة النمطية تنتج عن قصة واحدة والمشكلة في الصور النمطية ليس أنها غير صحيحة، ولكنها غير مكتملة. |
problem şu ki, anneden beslenebilmeleri için yavruların ihtiyacı katı buzdan sağlam bir platform. | TED | والمشكلة هي أن هذه الجراء بحاجة الى ارضيه مستقره وصلبة من الجليد لكي ترضع من والدتها |
problem şu ki,modellerden hiç biri o tecrübemden yanımda getirdiğim bu çok güçlü anıları yeterince açıklamıyor. | Open Subtitles | والمشكلة أنه لم تشرح أي من تلك النماذج بشكل كاف تلك الذكريات القوية التي صحبتني من هذه التجربة |