ويكيبيديا

    "والولاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve sadakat
        
    • sadık
        
    • sadakât
        
    • sadakate
        
    • sadakatle
        
    • sadakattir
        
    • sadakatten
        
    Ortadaki iki bölüm bizim çevresel beyinlerimizi oluşturur. Ve bizim çevresel beyinlerimiz güven ve sadakat gibi tüm hislerimizden sorumludur. TED والقسمان في المنصف يشكلان حواف الدماغ، و هما المسؤولان عن كل عواطفنا، كالثقة والولاء.
    ve sadakat demek, krallığın savunması için üzerine düşen payı ödemek demektir. Open Subtitles والولاء يعني أن تدفع نصيبك دفاعا عن المملكة
    Senin gibi ateşli, tutkulu ve sadık biri, bundan çok daha fazlasını hakediyor. Open Subtitles إن شخصًا مثلك بهذا الحماس والشغف والولاء إنّك تستحقّين أفضل بكثير من هذا.
    Borçlu olduğum hizmet ve sadakât gerçekleşirken öder kendisine. Open Subtitles أن الخدمة والولاء الذي أدينه .هو يعتبر تسديد نفسه
    Ve senin gibi şeref ve sadakate inanırım. Open Subtitles و أؤمن بالشرف والولاء مثلك تماماً
    ...bu sorumluluğu kendi rızamla, başka bir kastım veya kaçınma amacım olmadan yapacağıma; yapacağım iş için gerekli görevleri sadakatle yerine getireceğime yemin ederim. Open Subtitles وسوف احمل الايمان الحقيقي والولاء للنفس واغتنم هذا الالتزام بحريه دون عقليه التحفظ او غرض التهرب
    Yetenek ve gücün ötesinde... elde etmen gereken ilk şey bana göstereceğin mutlak ve sarsılmaz sadakattir. Open Subtitles أبعد من المهاره والقوة إنا اقول لديكم الشرط الاول هو مطلق وثابت والولاء للي
    Ona şeref ilkesinden baş koyduğu yüce amacından, görev ve sadakatten bahsetti. Open Subtitles أخـبره عـن مبـادئ شـرفهـم، وعـن مسعاه النبيل، وعن الواجب والولاء
    Biliyorum, sabır ve sadakat... iyi ve erdemli özelliklerdir. Open Subtitles اعلم أن الصبر والولاء ميزات جيدة ومستقيمة
    Claire, Edward ile olan ilişkimin güven ve sadakat üzerine kurulu olduğunu bilmelisin. Open Subtitles "كلير"، عليك أن تعرفِ أن علاقتي مع "إدوارد" كانت مبنية على الثقة والولاء.
    Aynı duruma karşı gerçek inanç ve sadakat besleyeceğim. Open Subtitles وأنّي سأتحلى بالإيمان الحقيقي والولاء لهم،
    Nitekim, cesaret ve sadakat gurur duyulacak bir şeydir. Open Subtitles بالتأكيد، الشجاعة والولاء شيء يفتخر به.
    Merhamet ve sadakat insanı zayıflaştırır. Open Subtitles الشفقة والولاء تجعل الناس ضعفاء
    Sayın Başkan, Koloni Filosunun Amirali ve Bayanlar, Baylar sizlere onurlu, sadık ve vefalı hizmetleriyle tanınan Binbaşı Lee Adama'yı takdim ediyorum. Open Subtitles بسجل الخدمة المخلصة والولاء , سيدتى الرئيسة . أدميرال أسطول المستعمرات
    O aileden biri değildi. Seni sevdiği için miydi eski arkadaşına sadık olması mıydı... yoksa suçluluk duygusu muydu? Open Subtitles لم يكن من العائلة، هل كان بسبب الحب والولاء لصديقه القديم، أم كان بسبب الذنب ؟
    Para ve kişisel sadakât. Kulağa hâlâ ona imreniyormuşsun gibi geliyor. Open Subtitles إنه يهتم لشيئين، المال والولاء الشخصي
    - Arkadaşlık ve sadakate. Open Subtitles -نخب الصداقة والولاء
    - Arkadaşlık ve sadakate. Open Subtitles -نخب الصداقة والولاء
    Dunder Mifflin... bana hep en yüksek saygı ve sadakatle... davrandı. Open Subtitles "داندير ميفلن " دائماً ما عاملتني مع كل الإحترام والولاء
    'Arkadaş' kelimesini şöyle tanımlar; birinin başka birine saygı, şefkat ve sadakatle bağlı olması. Open Subtitles يعّرف كلمة الصداقه "الذي يلتصق بالأخر بالإحترام والعاطفه والولاء"
    Öğrendiğimiz ilk kelimeler, onur ve sadakattir. Open Subtitles الكلمات الأولى التي نتعلمها هي الأيمان بالشرف والولاء
    Bizim geldiğimiz yerde ben de sen de biliyoruz ki, bir parça kağıtta yazan şey kan bağından ve onurdan ve sadakatten daha az önemlidir. Open Subtitles ولكن من حيث أتينا, انت وانا نعلم أن ما مكتوب على قطعة من الورق هو أقل أهمية من الدم والشرف والولاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد