Wally biraz aptal olabilir ama en azından olduğu gibi davranıyor. | Open Subtitles | هل تعلمين.. والى قد يكون خشننا بعض الشىء ولكنه يقول الحقيقة كما هى |
Selam Wally, ben Kassie. Bil bakalım ne oldu? New York'a geri dönüyoruz. | Open Subtitles | والى أنا كاسى خمن ماذا سوف نعود الى نيويورك |
Bak, Wally Amca sana ne almış. Evet, işte burada. | Open Subtitles | العم والى لديه هدية لك لنرى ماذا احضر لك |
Ölen Bay Jonathan Whalley bu biyografinin yazarıydı. | Open Subtitles | المرحوم السيد جوناثان والى كان هو مؤلف هذا الكتاب |
Whalley en değerli Çin biblolarını şuradaki bu dolapta kilit altında tutardı. | Open Subtitles | والى كان يحتفظ بتحفه الصينية القيّمة جدا فى هذه الكابينة هنا مُوصد عليها وهل هى موصدة الآن ؟ |
- peki hanımefendi. - Charles! Misafirler neredeyse gelecek, ama daha hiçbir şey hazır değil. | Open Subtitles | أتبعيني الوقت قارب والى الان لسنا مستعدين |
Crickett, Wally AnnaBeth'in teknesine hoş geldiniz. | Open Subtitles | حسناً . حسناً كريكت والى مرحباً بكم فى قارب أنابيث |
Lütfen Wally'yi çağırmadığını söyle. Elbette çağırdım. | Open Subtitles | من فضلك لاتقولى لى أنك دعوتى والى |
- Merhaba Wally, dans edelim mi? | Open Subtitles | والى تعالى وأرقص معى -لا أنها تجعلنى أبدو كالأأحمق |
Wally, su kuşu çiftliklerinde onlara neler yaptıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | والى هل تعرف كيف يطعمون البط فى المزارع |
Leonard, ben Wally kafayı yemek üzereyim. | Open Subtitles | -أهلا ليونارد.. والى معك -أننى خائف بعض الشىء |
Wally, bit sorununu hallettiğin için sağ ol, dostum. | Open Subtitles | والى شكرا على دورية القضاء على القمل |
- Hadi Kass, sen de Wally. | Open Subtitles | كاسى كاسى تعالى وأنت أيضا والى |
- Wally tam da o konuya giriyordum. | Open Subtitles | اجلس والى فأنا على وشك قول أخبار جيدة |
Sen doğru olanı yaptın. Seninle gurur duyuyorum, Wally. | Open Subtitles | لقد فعلت الصواب أنا فخور بك والى |
Wally'nin icraatı kusursuzdur... 200 kilo çektiğini hiç zannetmiyor olsam da. | Open Subtitles | (والى) لا يخطىء فى عمله رغم أن وزنك ليس 520 باوند |
Wally'e saldıran enerjinin bir kısmını emmeye çalış. | Open Subtitles | حاول سحب بعض الطاقة الموجهة ناحية "والى". |
Sen, ben, Wally bu takımı kurduk. | Open Subtitles | أنا و أ،ت و "والى" نحنُ وجدنا هذا الفريق. |
Bay Whalley onu her zaman saatinin zincirine bağlı olarak üzerinde taşırdı. | Open Subtitles | السيد والى يحتفظ به بنفسه فى سلسلة الساعة طوال الوقت |
Bay Whalley en değerli malının burada sakladığı küçük fildişi takımı olmasıyla çalım satardı. | Open Subtitles | كان السيد والى يفتخر بامتلاكه أثمن وأقيم تحفة وهى مجموعة من الأشكال العاجية وكانت محفوظة هنا |
Whalley bir şeyler biliyordu. Tehlikeli bir şey, bu kadarı açık. | Open Subtitles | والى كان يعرف شيئا شيئا خطيرا الى هذه الدرجة |
"peki şimdi ne yapıyorum? | Open Subtitles | والان ماذا افعل والى اين اذهب لا اقدر سوى الخروج لمكان كهذا |