Ve özellikle gençler geliyorlardı. Ve bana sordukları -- gençlerin söyledikleri "Ne yapabiliriz?" "Bu şeyleri değiştirmek için ne yapabiliriz?" | TED | وبخاصة الشباب الصغار كانوا يأتون ويسألونني -- كان الشباب يقول: "ماذا يمكن أن نفعل؟ ماذا يمكن أن نفعل لتغيير الأشياء؟". |
Ama şöyle ki: ırkçılık, beyaz olmayan insanları özellikle siyahi kadın ve çocukları hasta eden bu problem, çok büyük. | TED | لكن إليكم الأمر: مشكلة العنصرية هذه والتي تصيب غير البيض، وبخاصة النساء السود وأطفالهن بالمرض، موجودةٌ على نطاقٍ واسع. |
Doktora öğrencilerimle, özellikle Craig Haney ile birlikte yaptığım bu çalışmada, biz de bir ilan ile başladık. | TED | إذن في هذه الدراسة، التي أجريتها مع عدد من طلبة السنة الأخيرة، وبخاصة كرايج هايني، قمنا بمباشرة العمل بنشر إعلان. |
Kahramanlık kötülüğün panzehiridir, kahramanlık hayallerini destekler, özellikle çocuklarımızda, eğitim sistemimizde. | TED | البطولة كترياق مضاد للشر. من خلال تشجيع الخيال البطولي، وبخاصة بين أبنائنا، في منظومتنا التعليمية. |
İşimde genelde kadınların değerlerini göstermedeki huzursuzluklarını ifade ettiklerini duydum, özellikle de ilk zamanlarında. | TED | من خلال عملي، غالباً ما أسمع النساء يعبّرن أنهن لا يشعرن بالراحة في عرض قيمتهن، وبخاصة في البدايات الأولى للعمل. |
özellikle de tüm şeflerin önünde olduğu için. | Open Subtitles | وبخاصة لأنه حدث أمام جميع رؤساء القبائل. |
Yani küfretmek yok, sopa fırlatmak yok özellikle de diğer oyunculara vurmak yok. | Open Subtitles | ما اعنية هو، لا سباب، الا تطيح بالمضارب... وبخاصة الا تضرب اللاعبين الاخرين. |
Evet. Kısa tutmak isterim, özellikle de yazın. | Open Subtitles | شكراً، أحب أن أبقيه قصيراً وبخاصة فى الصيف. |
Ada bir kızın gelmesinden mutluluk duyar özellikle sahilin altındaki kayalar ona birşey vermek isterler. | Open Subtitles | الجزيرة تكون سعيد عندما تصل اليها فتاة صغيرة وبخاصة الصخور التى اسفل الشاطئ انها تقرر ان تعطى لك شئ |
Onun ölüm haberi, takipçilerini ve özellikle Ömer'i şok etti. | Open Subtitles | فى الثامن من يونية عام ستمائة وإثنان وثلاثون أنباء موته صدمت أتباعه وبخاصة عمر |
özellikle biraz daha büyüdüğünde almamız gereken yeni eşyalar olacak. | Open Subtitles | وبخاصة أثناء نموّه لأننا سنحتاج إلى عدد من الأغراض |
Yaptığım kısacık bir araştırma, somonun, özellikle Atlantik somonunun... soyunun tükenme tehlikesi altında olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | بحثى السريع يكشف ان السالمون البرى وبخاصة سالمون الاطلنطى معرض للانقراض |
Bu yüzden savaş mahkumlarına, özellikle diğer yabancı mahkumlara nasıl davrandıkları çok önemli. | Open Subtitles | وبخاصة موضوع كيفية معاملة أسراهم ليس من الأفغان فحسب ولكن للأجانب أيضا |
özellikle düğünler sersemletir. Düğünlerde saçmalarım, bilhassa kendikimde. | Open Subtitles | ،هذا محير قليلاً، خاصة في الأعراس أنا أخرق فيما يخص الأعراس، وبخاصة عُرسي |
Eğer bir tane daha sahne bağlantılı kaza rapor edilirse-- özellikle de ölümle sonuçlanan bir tane-- kefaletimizi de mali sorumluluk sigortamızı da kaybederiz, | Open Subtitles | إذا قمنا بالإبلاغ عن حادث أخر بسبب بموقع التصوير وبخاصة حادث أودي إلي وفاة فأننا سنخسر مبلغ سند المخاطر وسنخسر مبلغ وثيقة تأمين المسؤولية |
Ve özellikle bu tip yaralanmalarda damarlarda pıhtı oluşma ihtimali vardır. | Open Subtitles | وبخاصة مع جروح الرصاص علينا أن نبقى متيقظين للإنسدادات |
..ama ben çocuk falan istemiyordum, özellikle de o ucube bebeklerimden birini ! | Open Subtitles | على الرغم من أننى لا أريد الحصول على أى أطفال وبخاصة أطفالى غريبوا الهيئة |
İşlemlere bak. özellikle satış opsiyonlarına. | Open Subtitles | انظروا في الصفقات التجارية وبخاصة حقوق البيع الإختيارية |
Ama her türlü müzikten hoşlandığımı söyleyebilirim özellikle country tarzı. | Open Subtitles | لكنني سأخبركَ بأنني أحب جميع أنواع الموسيقى، وبخاصة الريفية |
- özellikle size tavsiye ediyorum, bayım. - James, kaldır şunu. Ne? | Open Subtitles | لقد نصحته سيدي وبخاصة انت جيمس,ضعها في محلها |