"وبصراحه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ve açıkçası
• Ve dürüst

İşime geri dönebilecek durumdayım, ve açıkçası, gerginlik ve, eee heyecan biraz fazla geldi.
وبصراحه , الاجهاد والحماس كانوا أكثر من اللازم

İşime geri dönebilecek durumdayım, ve açıkçası, gerginlik ve, eee heyecan biraz fazla geldi.
لقد اصبحت قادراً على العوده للعمل وبصراحه , الاجهاد والحماس كانوا أكثر من اللازم

Karanlık, entrikacı ve açıkçası cinsel uygunsuz yanını kastediyorum.
انا اشير الي ظلامك وخداعك وبصراحه الي جانبك الجنسي الغير لائق

Ve dürüst olmak gerekirse bana Ebola virüsü bulaştırsa bile umurumda değil.
وبصراحه أنا لن أهتم إذا أصابتني بفيروس الأيبولا

Ve dürüst olmak gerekirse geçmişimde arzularımın işlerimin önüne geçtiği zamanlar olmuştu ve bunun olmasını istemiyorum.
وكانت هناك أوقات في حياتي الماضية وبصراحه عندما طغت مشاعرى على مهنتى وانا لا اريد ان يحدث هذا

Hikâye hala yazılıyor ve açıkçası, epey zorluk çıkarıyor. Ben de seni bunun için arıyordum.
وبصراحه انها تُعتبر تحدِ كبير ولهذا اتصلت بك

Sal'inki kıvamda en iyi dördüncü, gevreklikte en iyi dokuzuncu, peynirde en iyi onikinci, ve açıkçası, ağız hissinde ancak yedinciydi.
سال لديه رابع افضل قوام تاسع افضل قشره ثاني عشر افضل جبنه وبصراحه هم السابع في شعور الفم

Nereden aldığını bilmiyorum ve açıkçası gerçekten bilmek de istemiyorum.
أقصد, لا أعرف مما حصلت على هذا وبصراحه لا أريد ان اعلم

ve açıkçası bunların hiç biri seni ilgilendirmez.
وبصراحه ، لا شئ من شأنكِ ابداً

Bu da tonla iş demek ve açıkçası, Me encuentra, un peu, bukan zhongfu.
إنه الكثير من الإنشغال وبصراحه هذا يعني "أنا أشعر بالإندهاش"

ve açıkçası, bana daha önceden haber vermeliydin.
وبصراحه كان يجب اعطائي اهتمام أكثر

ve açıkçası seni götürdüğün yerler düşünülürse...
وبصراحه انا يمكنني أن اطلب الأجره

ve açıkçası bu binada bulunmaman gerekir Leslie.
(وبصراحه .. انتي من المفترض ان لا تكونين في هذا البنايه (ليزلي

Uyuşturucu bulundurma geçmişin ve açıkçası Sid Vicious'u yanında tertemiz gösterebilecek kan testi sonuçlarından oluşan uzun bir liste var.
تاريخ فى الحيازه وبصراحه تحاليل دمك تتجعل(سيد فيسيوس)يبدو نظيفا

Ve dürüst olmak gerekirse, benimle birlikte olmak isteyen biriyle olmak gerçekten iyi hissettirdi.
وبصراحه كان شعور جيد ان اكون مع شخص يريد ان يكون معي

Ve dürüst olmak gerekirse birçok kez ona rağmen...
- - وبصراحه مرّات عديده-- على الرغم منها .