ويكيبيديا

    "وتأكل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yiyor
        
    • yiyorsun
        
    • yiyecek
        
    • yemeye
        
    • yiyerek
        
    • yiyordu
        
    • yesen
        
    • yiyip
        
    • yemeğini
        
    • yiyorlar
        
    • yiyeceksin
        
    • yersin
        
    • yerlerdi
        
    Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. Open Subtitles في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً
    Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. Open Subtitles في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً
    Diyorum ki İtalya'da yaşıyorsun Dickie'nin evinde kalıyorsun, Dickie'nin yemeğini yiyorsun onun giysilerini giyiyorsun. Open Subtitles لقد كُنت اقول بأنك في ايطاليا تقطن في منزل ديكي , وتأكل من أكله ترتدي ملابسه و تُنفق من مال والده
    Uyuman için sana bir ev bulacağım... hatta orada yiyecek birşeyler bile bulabilirsin.Anladın mı yavrum? Open Subtitles سأجد لك بيت لتنام فيه وتأكل حتى ربّما مع فرصة ضعيفة
    Hepsinden sonra anca yemeye başlayabileceksin. Open Subtitles وتخبره بأن يغلق فمه اللعين لدقيقه لكي تجلس وتأكل معدته
    Önüne çıkanı yiyerek, ağaçlar arasında kıvrılıyordu. Open Subtitles ,كانت تتلوّى بين الأشجار وتأكل كل شيء في طريقها
    Üç gün boyunca koltuğa oturmuş reklamları seyrediyordu ve kutu bitene kadar mısır gevreği yiyordu ben de ona iş bulmasını söyledim. Open Subtitles وتأكل الحبوب من العلبة, لذا طلبت منها أن تبحث عن عمل
    - Gece dışarıya çıkarttım ama üşüdü. - O şey mısır gevreklerimi yiyor.. Open Subtitles لقد حصلت عليها فى الليلة الماضية لكنها اصيبت بالبرد وتأكل جميع حبوبى الان.ا
    Maya şekeri yiyor ve onu karbon dioksit ve alkole dönüştürüyor. TED وتأكل الخمائر السكر ومن ثم تحوله الى اكسيد الكربون والكحول
    Yırtıcıların, yavruların kokusunu almasını engellemek için, yumurta kabuklarını uzaklaştırıp, çatlamayan yumurtaları da yiyor. Open Subtitles ولمنع الضواري من شم صغارها تزيل قشور البيض القديم وتأكل البيض الذي لم يفقس
    Eğer ailede ben olmasaydım, ağaçlarda yaşayıp, meyve yiyor olurlardı. Open Subtitles لو عاد الأمر لي لجعلت عائلتي تعيش عارية بين الأشجار وتأكل التوت
    Ve diğer ülkelerde her yeri böcekler yiyor. Open Subtitles في الدول الأخرى ترقد الأسر على الأرض وتأكل الحشرات
    Diyorum ki İtalya'da yaşıyorsun Dickie'nin evinde kalıyorsun, Dickie'nin yemeğini yiyorsun onun giysilerini giyiyorsun. Open Subtitles لقد كُنت اقول بأنك في ايطاليا تقطن في منزل ديكي , وتأكل من أكله ترتدي ملابسه و تُنفق من مال والده
    Çünkü sen yetişkin bir adamsın ve annenin mutfağında turta yiyorsun. Open Subtitles لأنك رجل بالغ تجلس بمطبخ أمك وتأكل فطيرة
    Kafa derimi oyup, yumurtalarını bırakan, ta beynime gelene kadar her şeyi yiyecek olan... Open Subtitles تضع بيوضها تحفر خنادقاً في فروةَ رأسي وتأكل ما في طريقها لتصل إلى دماغي
    Sarhoş olup pizza da yiyecek misiniz bari? Open Subtitles موعد؟ أنت أيضاً ستثمل وتأكل بعض البيتزا؟
    Avına ulaşır ve asılı olan şeyi yemeye başlar. Open Subtitles تسحبه لأعلى وتأكل ما يتدلّى بآخره.
    Burada oturup bunları yiyerek TV izlemenize izin vermemişlerdir. Open Subtitles حصلت على الترخيص للمجيء في هنا وتأكل غذاء هؤلاء الناس ويشاهدون تلفزيونهم؟
    Yazlarını burada geçiriyordu herhâlde. Sahilde uzanıp dondurma yiyordu. Open Subtitles من المحتمل قضت فصول صيفها هنا تتسكع على الشاطئ, وتأكل الأيسكريم
    Saçmaları temizleyip, etrafını yesen olmaz mı? Open Subtitles هل يمكنك أن تزيل الرصاصة وتأكل ما حولها؟
    Tanrım, şu yemeğini yiyip, susar mısın? Open Subtitles هل يمكنك أن تخرس وتأكل طعامك اللعين
    kargalar gidip makarayı geri sarıyorlar ve balık veya yemleri yiyorlar. TED تحوم الغربان، وتهبط الى أسفل، وتأكل الأسماك أو الطعم.
    Birkaç yatırım bankacısıyla tenis oynayacaksın yanmış makarna ve peynir yiyeceksin. Open Subtitles ستلعب الاسكواش مع بعض المصرفيين وتأكل المكرونه المحروقه
    Uydu Beş'te çalışırsın, yersin ve uyursun, hepsi aynı katta. Bu kadar. Open Subtitles في القمر خمسة ، تعمل وتأكل وتنام فينفسالطابق.
    Insanlar bize sahne arkasına evde yaptıkları yemekleri getirirlerdi ve bizi besleyip bizimle yerlerdi. TED الناس تأتي بالطعام المطبوخ في المنزل لنا خلف الكواليس في جميع أنحاء العالم وتطعمنا وتأكل معنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد