Son nefesine kadar kuralları uygulayacağını ve omerta kanununa itaat edeceğini... | Open Subtitles | تتقف إنك تريد أن تصبح جندياً تتبع القوانين وتتبع قانونا الشخصي |
Her vezne memurunun çekmecesinde boya paketleri ve takip cihazları olur. | Open Subtitles | وقد تم تجهيز كل درج درج مع حزم صبغ وتتبع الأجهزة. |
ve biz bu değişimi Kepler sayesinde kusursuz bir şekilde ölçüp, etkilerini takip edebiliriz. | TED | ويمكننا قياس هذا في غاية الدقة باستخدام كيبلر وتتبع آثاره. |
Cep telefonunuza izini bulabilmek için bir tuzak yerleştirdik bile. -Bu nedir? | Open Subtitles | لدينا الان خط مراقبه وتتبع على هاتفك الخلوى والمنزلى |
Bilgisayarlarına girdi ve yelek satışlarının izini sürdü, ona kadar. | Open Subtitles | دخل كمبيوتراتهم وتتبع مبيعات السترات إليه |
Ama en sonunda, düşünmekten sıkılıp birisini takip ediyorsun. | Open Subtitles | لكن في النهاية، أتعب من التخيل وتتبع احدهم |
Oldukça ağır ve klasik tasarım kurallarına uyuyor. | TED | تأخذ الكثير من الوزن، وتتبع قواعد التصميم الكلاسيكية. |
Uluslararası antlaşmalara bakabilirsiniz ve herhangi bir iklim değişikliği maddesini inceleyecek olursanız, bunların çok ağır, beyhude ve can sıkan işlemler olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | حين تنظر إلى الاتفاقيات الدولية، وتتبع اتفاقية تغير المناخ فستعلم أن هذه عملية بطيئة مرهقة للغاية. |
Elimizde hareket edebilen, özel tel halka başlığıyla desteklenen bir kateter var. Bu, alınacak iliğin içinde kalır ve hareket ettikçe, kalçanın kontürünü izler. | TED | ولدينا مقسطر قوي مرن مع حلقة سلكية خاصة تبقى في المنطقة المفتتة من النخاع وتتبع خارطة الحوض ، في حركتها |
Böylece kendimizi bu altyapıları inşa etme ve bu kalkınma düzenini takip etme maliyetlerinin sürdürülemez olduğu bir konuma getirdik. | TED | لذا وصلنا إلى أن تكلفة بناء هذه الألواح وتتبع نموذج التطور لا يمكن تحملها. |
Göreviniz Jim, tabii eğer kabul edersen, hırsızlığın fotoğraflanmış bir kanıtını ele geçirmek; Golitsyn'i satıcısına kadar gölge gibi izlemek ve her ikisini de tutuklamak. | Open Subtitles | مهمتك جيم إن اخترت القيام بها هي ان تحصل علي دليل علي السرقة بالصور وتتبع جوليتسن حتي يصل ال المشتري والقبض عليهم معا |
Bu tekneyi al ve 3-2-5 pusula yönünü izle. | Open Subtitles | ستأخذ هذا القارب وتتبع اتجاه بوصلة بدرجة 325 |
Yani sen "Dollhouse"u ortaya çıkaracak FBI Timi'nin başındasın ve çok sıkı çalışıyorsun, izleri sürüyorsun, kafa patlatıyorsun ve bu sadece bir iş. | Open Subtitles | وانت رأس هذا ، عميل المباحث الفيدرالية الذى سيكشف عن بيت الدمي انت تعمل بجد ، وتتبع الأدلة |
Bunun sayesinde söylediğin her şeyi ve bulunduğun yeri bileceğiz. | Open Subtitles | هذا يتيح لنا سماع كل شيء تقوله وتتبع مكانك |
Buna soruya cevap vermek için 500 sene öncesine geri dönüp soyumun izini sürmelisin. | Open Subtitles | اجل السؤال عن هذا يجب ان ترجع 500سنه وتتبع شجره العائله |
Bu biraz kurnazca ama senin bürodaki uzmanlığın eyalet sınırındaki kayıp kişilerin izini sürmek. | Open Subtitles | حسنا، هذا واحد صعب، لكن تخصصك في المكتب وتتبع الأشخاص المفقودين عبر حدود الولاية، |
Bu konu başka. Sen mektupları oku, balonların izini sür. | Open Subtitles | هذا شيء أخر، اقرأ الرسالة فحسب وتتبع البالونات، |
Kalp atışlarının izini sürmek çocuk işidir. | Open Subtitles | وتتبع ضربات القلب طريقة صبيانية |
Ama en sonunda, düşünmekten sıkılıp birisini takip ediyorsun. | Open Subtitles | لكن في النهاية، أتعب من التخيل وتتبع احدهم |
Yandaki linkleri takip ediyorsun, onlar da seni Irina'ya çıkartıyor. | Open Subtitles | وتتبع أحد الروابط التي على جانب الصحفة ويؤدي بك إلى (إيرينا) |