ve zamanınızın çoğunu arte'yi seyredip, Goncourt Ödülü'nü tartışarak geçiriyorsunuz. | Open Subtitles | وتحظى بحياة هانئه باحثة عن الفن وتتحدث عن اخر غونكور |
Sana demedim mi ben sakinleş ve dinlen diye? | Open Subtitles | ألم أقل لك أن تهدأ وتحظى بقسط من الراحة؟ |
Gün be gün bir kadının yanında olup sadece o istediğinde dokunabilmek, o istediğinde beraber olabilmek ve hiçbir karşılık alamamak. | Open Subtitles | تلمسها عندما تريد وتحظى برفقتها عندما تود ولا يكون هناك أى أستجابة. |
Koleje gidebildiğin ve saçını pahalı bir berbere kestirebildiğin için mi? | Open Subtitles | لأنك ذهبت لمدارس خاصة وتحظى بقصات شعر بـ 5 دولارات |
ve ona soracak birkaç sorumuz var. Hangi deli olaylar silsilesi onu giriş kapısından sokmuş olursa olsun şimdi burada ve muhtemelen uzun süredir ihtiyaç ihtiyaç duyduğu yardımı alıyor. | Open Subtitles | أيًّا كانت سلسلة الأحداث المؤسفة التي أدت لتواجدها هنا ، فإنها هنا الآن وتحظى بالمساعدة |
Rekabet etmeme anlaşmasını uzatırsın ve kapıda ismini yazdırmak için bir şansın olur çünkü şu anda adın oraya yazılmayacak. | Open Subtitles | إذا خسرت، ستبقى وتقوم بتمديد عقد اللاتنافسية وتحظى بفرصة لتضع اسمك على الباب |
Bir akşam dışarıya çıkabileceğini ve yemek yemen gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | انظرى , اعرف انكِ تودى الخروج ليلا وتحظى بعشاء, حسنا ؟ |
Bir slogan aynı zamanda bir markadır ve bir mülk türü gibi korunur. | Open Subtitles | الجمل اللافتة للانتباه تعد علامة مسجلة وتحظى بحماية كأي ممتلكات |
İçeriye, gönüllülerin yanına dönmen ve tüm kampanya deneyimine şahit olman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك العودة إلى الداخل مع المتطوعين وتحظى بكامل تجربة الحملة |
Önemli olan komik olmak, eğlenmek ve ölçüsüz davranmak. | Open Subtitles | انها بأن تكون مضحك وتحظى بالمتعه و تكون فظيع |
Gençlik yıllarınızın arkadaşlık kurmak ve eğlenmek için olduğu söylenir. | Open Subtitles | يقولون أنّ سنواتِ المراهقة هى السنوات التي تُكتسبُ فيها أصدقاء وتحظى بالمرح |
Nektar sinekkuşlarının ana yemeğidir ve Jameika'da onlardan pek çok farklı tür vardır. | Open Subtitles | إنه الغذاء الرئيسي للطيور الطنانة وتحظى "جامايكا" بأنواع عديدة منها. |
Tanınmış ve saygın bir ailesi vardı. | Open Subtitles | عائلتها كانت معروفة وتحظى بالإحترام |
Evet, fakat belki de Tanrı onu kampa gidip arkadaş edinmesi ve normal bir çocukluk geçirmesi için kurtarmıştır! | Open Subtitles | وربما أنقذها الرّب حتى تذهب إلى المعسكر ! وتتعرف على أصدقاء وتحظى بطفولة طبيعية |
Hayal edebilmeli ve aynı bizler gibi, bundan büyük bir zevk duymalısınız. | Open Subtitles | وتحظى بسرور عظيم في ذلك , كما نفعل نحن |
Bu akşam oraya gideceksin ve güzel zaman geçireceksin. | Open Subtitles | عليك أن تذهب الليلة وتحظى بوقت جيد |
ve taş gibi bir amigo karın vardır. | Open Subtitles | وتحظى بزوجة رئيس المشجعين مُثيرة. |
...ve başka bir adamla olan çocuğuna bakman için. | Open Subtitles | -أجل . لـ تهتم بالطفل. وتحظى هي برجل آخر. |
Adı Pam'di ve harika bir tekniği vardı. Diliyle kavrayıp coşkulu emiyordu Bir ay kadar sonra... | Open Subtitles | كان إسمها (بام)، وتحظى بسمعة على قدرتها ممارسة الجنس الفموي بشكل بارع للغاية. |
Rachel ve senin, güzel bir kız bebeği sahip olmanıza izin veren sağlık sigortan var. | Open Subtitles | وتحظى بتأمين صحي الذي يسمح لك .ولـ (راتشل) أن تحظون بفتاة صغيرة جميلة |