Örneğin, sohbet ederken birden bire bana sırt çevirip odadan çıkıyor. | Open Subtitles | على سبيل المثال، نكون نتكلم، ثم فجأة تقوم وتخرج من الغرفة |
Toprak kurur kurumaz, kuru mevsimde, çatlaklar oluşur, oksijen içeri girer ve alevler çıkar ve tüm problem baştan başlar. | TED | وإذا جفت التربة ، تصبح في موسم الجفاف، وتحصل على الشقوق، يدخل الأكسجين ، وتخرج النيران وتبدأ المشكلة من جديد. |
Bir içeri bir dışarı gidip geliyordu. Etraftaki doktorlara sayıyordu... | Open Subtitles | ظلّت تدخل إلى الغرفة وتخرج منها تأمر الأطبّاء بكلّ شيء |
Sana anahtarları da verdi mi, böylece istediğin zaman girip çıkarsın? | Open Subtitles | هل أعطتك مفتاح الشقة أيضًا لتدخل وتخرج كلما أردت؟ |
Çantasını, sandaletlerini gözlüklerini bulup.... ...buradan çıkmak tam yirmi dakikasını alacak. | Open Subtitles | الأن ستأخذ 20 دقيقة لتجد محفظتها وصندلها ونظارتها الشمسية وتخرج من هنا |
# Öyle zor ki # | Open Subtitles | ♪ وتخرج ♪ |
Elini uzatıyor, ip çıkıyor ve ağa tırmanır gibi tırmanıyor. | Open Subtitles | يمدّ يديه وتخرج الحبال منهما ثم يتسلّقها وكأنها شباك عنكبوت |
Ve burada iPad'inizi sarsmalısınız, ateşböcekleri dışarı çıkıyor. | TED | لذلك هنا تحتاج لإمالة الآي باد الخاص بك، وتخرج اليراعات. |
Kafasına esen girip çıkıyor buraya. Sanki Greyhound terminali. | Open Subtitles | الناس تدخل وتخرج من هنا كما لو كنا في ضيعة للكلاب |
Onun evine insanlar girer ve çıkar... | Open Subtitles | الناس تدخل وتخرج على الدوام من هذا البيت |
Sonra mermi 27 derece açıyla aşağı yönelerek kaburga kemiğini parçalar... ve göğsünün sağ tarafından çıkar. | Open Subtitles | الرصاصة تتجه إلى أسفل بزاوية من 27 درجة, و تحطم ضلعه وتخرج من الجانب الأيمن من صدره الجرح رقم 4 |
Akşam boyunca sürekli mutfakla dışarı arasında mekik dokudunuz. | Open Subtitles | كنت تدخل وتخرج من المطبخ طوال الوقت خلال كل مناسبة |
Benim için dışarı çıkarsın, dönersin ve paranı alırsın. Ne diyorsun? | Open Subtitles | لذا ستدخل وتخرج لصالحي سأقاضيك، ما رأيك؟ |
Su bir kere tamamen donduğunda, kristalini alıp buradan çıkmak için çok az vaktin olacak. | Open Subtitles | حالما المياه تجمدت سوف يكون لديك القليل من الوقت لان تحصل على بلورتك وتخرج |
# Öyle zor ki # | Open Subtitles | ♪ وتخرج ♪ |
Evde kal, böyle saklanarak yaşamaya çalış... ve evin sahibi gittiğinde dışarı çık. | Open Subtitles | أن تبقى في منزل وتحاول العيش فيه أثناء إختبائك وتخرج من مخبأك فقط عندما يغادر صاحب المنزل |
"Biçim, büyüklük, el izi,ayağına uyan ayakkabı, ölçüler, el izleri, ayağına uyan ve külodunla birlikte çıkan ayakkabı" | Open Subtitles | الشكل والمقاس والبصامات وشكل ملائم وتخرج بملابس داخلية |
Eğer vahşi yaşam filmcisiyseniz ve araziye çıkıp hayvanları çekecekseniz, özellikle davranışlarını, bu hayvanların kim olduğu hakkında bilgi sahibi olmak yardımcı oluyor, ne yaparlar, işte biraz davranışları hakkında filan. | TED | إذا كنت صانع أفلام للحياة البرية وتخرج للميدان لتصور الحيوانات وبالأخص سلوكهم فإنه يساعدك أن تكون لديك خلفية أساسية عن من هم هذه الحيوانات كيف يعملون, وتعلمون, القليل عن سلوكياتهم كذلك |
Şimdi git ve suç unsuru içeren görüntüler getir bize. Unutma, içeri girip çıkman 10 dakika sürsün... | Open Subtitles | اذهب واحضر لنا مشاهد جديرة وتذكر ، يجب أن تدخل وتخرج خلال 10 دقائق |
ıçime girip çıkmanı seyretmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | فأنا أحب رؤيتك وأنت تدخلني وتخرج |
Hepimiz onu severdik ve insanlar sürekli odasına girer çıkardı. | TED | أحببناه جميعاً وكانت الناس تتوافد إلى غرفته وتخرج منها |
Metafor açıktır: Dağa bir birey olarak girersiniz, ancak bitkinlik, fedakarlık yoluyla, gezegendeki yerini tekrar teyit etmiş bir halk olarak çıkarsınız. | TED | والمجاز هنا واضح: أنك تدخل إلى الجبل كفرد ومن خلال التعب والتضحية وتخرج كمجتمع جدد مرة أخرى مكانه في الكوكب |