Asansörlere güvenmem. Onlar bozulur, düşerler ve insanları sakat bırakırlar. | Open Subtitles | أنا لا أثق بالمصاعد انها تتعطل وتسقط وتتسبب بشل الناس |
- Kitaptaki ilk ceset bir çapaya bağlanıyor ve rıhtımda denize atılıyor. | Open Subtitles | الجثة الأولى في الكتابِ تربط إلى مرساةِ وتسقط في الماء بجانب المارينا |
Yavaşladığında da ivmenizi kaybedersiniz ve tekrar içe doğru yaklaşırsınız. | Open Subtitles | وعندما تبطى في حركتها تخسر قوة الدفع وتسقط رجوعاً للداخل |
Tepeye kadar tırmanıyor ve düşüyor, tırmanıyor, düşüyor, tırmanıyor -- çimin tam ucunda kalmaya çalışıyor. | TED | تتسلق أعلى الورقة وتسقط.. وتتسلق وتسقط وتتسلق .. محاولةً البقاء في قمة الورقة. |
Birkaç ay sonra, ergin larvalar ortaya çıkar ve yere düşer. | Open Subtitles | بعد شهرين، ستخرج اليرقات مكتملة النمو وتسقط على الأرض. |
Çok güçlü rüzgarlar var ve yılda neredeyse 4.000 milimetrelik bir yağış miktarı mevcut, bu yüzden uygun koşullar bulabilmek gerçekten, ama gerçekten çok zor. | TED | وتوجد رياح قوية، وتسقط أمطار بمعدل 4000 ميليمتر في السنة، لذلك فإنه من الصعب جدًا جدًا أن تجد ظروفًا ملائمة. |
Topun üstteki mıknatıs tarafından yukarı çekilip delikten geçmesi ve döngüyü tekrarlaması gerekirdi. | TED | من المفترض أن تُسحب الكرة صعودًا من قبل المغناطيس في الأعلى، وتسقط مجددًا في الفتحة، وتكرر الدورة. |
Bunu bilyelerle, geçitlerle ve şimdi kaydırma kaydı dediğimiz, geçitleri ve bilyeleri yollardan aşağıya kaydırmaya yarayan elemanlarla yapmayı önerdi. | TED | لقد تحدث عن صنعها بالبرجون مع بوابات وما نسميه الآن سجلات التحول حيث تحول البوابة، وتسقط البرجونة على الطريق |
Kahvenin içinde fazla tutarsan yumuşar ve dağılır. | Open Subtitles | أنتى تتركيها مدة طويلة , لذا تصبح لينة جدا وتسقط |
Büyük fırtına koptuğunda ve bütün ormanları yerle bir ettiğinde bütün kayalar yuvarlandığında ve bütün yapraklar döküldüğünde... | Open Subtitles | عندما تأتى العاصفة الكبيرة وتسقط الأشجار الكبيرة وتسقط الأحجار كلها |
İlerlemeden ve eski yöntemlerin terk edilmesinden bahsediyorsun, yine de bir kadının senin korumana ihtiyaç duyduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن التقدم وتسقط الطرق القديمة ومع هذا تظن أن المرأة مازالت بحاجة لحمايتك |
İyi de, yaşlanıp takma dişlerin düştüğünde, ve uzaylılar peşinden geldiğinde, sana kim yardım edecek Lucas? | Open Subtitles | من سيعتني بك حين يتقدم بك العمر؟ وتسقط أسنانك، وأولئك الغرباء يلاحقونك |
Nasıl oluyor da odanıza giriyor, telefonunu düşürüyor ve onu görmüyorsunuz? | Open Subtitles | فكيف تدخل إلى الغرفة، وتسقط الهاتف، ولا تراها؟ |
İmparatorlukların yükselişini ve çöküşünü, ...gelip geçen kralları, kraliçeleri ve başkanları gördü, ...hatta güneşin yükselişine 1,5 milyar kez tanık oldu. | Open Subtitles | فقد شهدت إمبراطوريات تنهض وتسقط ملوك ، ملكات ورؤساء جاؤوا وذهبوا ومن الممكن أنها شاهدت شروق الشمس أكثر من 1.5 مليون مرة |
Yani git ve elinden yap! Sakın baygınlık geçirme. | Open Subtitles | ، لذلك يجب أن تعملي بجد لا تجرؤ على أن تتمايل وتسقط |
Dinle ve şeytandan sakın. | Open Subtitles | انه يأمرك ويحذرك ان تخرج وتسقط من أعالي السماء الى أعماق الجحيم |
Eğer bir kurşun gökyüzüne doğru ateşlenirse yavaşlayacak, duracak ve sonra yere düşecektir. | Open Subtitles | اذا اطلقت رصاصة مباشرة الي السماء سوف تبطئ, تتوقف ثم تعود وتسقط للأرض مجددا |
Eğer bir kurşun gökyüzüne doğru ateşlenirse yavaşlayacak, duracak ve sonra yere düşecektir. | Open Subtitles | اذا اطلقت رصاصة مباشرة الي السماء سوف تبطئ, تتوقف ثم تعود وتسقط للأرض مجددا |