Ama eğer sadece yeni bir şeyler deniyorsa onu seviyormuş ve ona destek oluyormuş gibi davran. | Open Subtitles | ولكن إن كانت تجرب فحسب ، وتصرفت بحبودعم.. |
Fakat yine de kotu yanınız var olacak ve Siz zaman zaman bastıracaksınız | Open Subtitles | على الرغم ان لديك أفكار شريرة وتصرفت وفقهم في مرات عدة |
Ama sana söylediklerimi aynen yerine getirmedin duygularına yenik düştün ve aptallaştın. | Open Subtitles | أنت جيد، جيد جداً. لكن فعلت ما نهيتك عنه: أخذتك عواطفك وتصرفت بغباء. |
Bak, Carla'ya daha yeni evlenme teklif ettim, sen de içeride bir dallama gibi hareket ediyordun. | Open Subtitles | طلبت من كارلا الزواج بي وتصرفت كالأحمق في الداخل |
İkisi de öyleydi. Bu yüzden varsayımlarda bulunarak sorumsuzca hareket ettim. | Open Subtitles | وبسبب ذلك، قمت بأفتراض وتصرفت بعدم مسئولية |
Ama sana söylediklerimi aynen yerine getirmedin duygularına yenik düştün ve aptallaştın. | Open Subtitles | لكن فعلت ما نهيتك عنه: أخذتك عواطفك وتصرفت بغباء. |
Hata ettim. Öfkelendim ve düşünmeden hareket ettim. | Open Subtitles | ارتبكتُ خطأ، كنتُ منزعجة وتصرفت بشكل إنفعالي |
Demem o ki, planına göre hareket ettim ve sürprizi mahvetmemek için doğal davrandım. | Open Subtitles | أنني تماشيت مع خِطتها وتصرفت بطبيعتي حتى لا أفسد المُفاجئة |
Orada duruyorlardı ve almak istedim. Düşünmedim, umursamaz davrandım. | Open Subtitles | كانت هناك وأنا أردتها لم أفكر وتصرفت بتهور |
Olgun davranmaya çalışıyordu ama biz onun çapasıydık tıpkı senin ve babamın benim çapam olduğunuz gibi. | Open Subtitles | وتصرفت بنضج حيال الأمر. لكنني أعلم أننا كنا ملاذها مثلك أنت ووالدي بالنسبة لي. |
ve... bilmiyorum. Beklenmedik bir şeydi. ve bir aptal gibi davrandım. | Open Subtitles | ولا أدري، كان أمراً غير متوقع وتصرفت كالغبي |
İnançlarınıza saygılı olmadım ve sanki tüm sorularınıza cevabım varmış gibi davrandım, ki yok. | Open Subtitles | وتصرفت وكأني أملك كل الأجوبة، ولكني لست كذلك |
Garip hatta biraz da tehlikeli görünen bir şey yapsam ve bana güvenmeni söylesem güvenir misin mesela? | Open Subtitles | هل ستعرفيني بما فيه الكفاية حتى لو فعلت شيء غريب وتصرفت بخطورة. وقلت لكِ بأن تثقي بي بأي حال من الأحوال فهل ستفعلين ذلك. |
ve hatta ona güvenmiyordum iç güdülerim onun tarafındaydı. | Open Subtitles | وأنا لم أثق بها حتى، وتصرفت عكس غرائزي. |
Ben öyle düşünüyorum ve ona göre davrandım. | Open Subtitles | هكذا رأيت الأمر وتصرفت حسب ذلك |
Eh, sen bildiğini söyledi! Sen biliyordun gibi hareket! | Open Subtitles | لقد قلت بإنك تعرف وتصرفت كما لو كنت تعرف |