"وتصرفت" - Translation from Arabic to Turkish

• ve
• hareket
• ettim

Ama eğer sadece yeni bir şeyler deniyorsa onu seviyormuş ve ona destek oluyormuş gibi davran.
ولكن إن كانت تجرب فحسب ، وتصرفت بحبودعم..

Fakat yine de kotu yanınız var olacak ve Siz zaman zaman bastıracaksınız
على الرغم ان لديك أفكار شريرة وتصرفت وفقهم في مرات عدة

Ama sana söylediklerimi aynen yerine getirmedin duygularına yenik düştün ve aptallaştın.
أنت جيد، جيد جداً. لكن فعلت ما نهيتك عنه: أخذتك عواطفك وتصرفت بغباء.

Bak, Carla'ya daha yeni evlenme teklif ettim, sen de içeride bir dallama gibi hareket ediyordun.
طلبت من كارلا الزواج بي وتصرفت كالأحمق في الداخل

İkisi de öyleydi. Bu yüzden varsayımlarda bulunarak sorumsuzca hareket ettim.
وبسبب ذلك، قمت بأفتراض وتصرفت بعدم مسئولية

Ama sana söylediklerimi aynen yerine getirmedin duygularına yenik düştün ve aptallaştın.
لكن فعلت ما نهيتك عنه: أخذتك عواطفك وتصرفت بغباء.

Hata ettim. Öfkelendim ve düşünmeden hareket ettim.
ارتبكتُ خطأ، كنتُ منزعجة وتصرفت بشكل إنفعالي

Demem o ki, planına göre hareket ettim ve sürprizi mahvetmemek için doğal davrandım.
أنني تماشيت مع خِطتها وتصرفت بطبيعتي حتى لا أفسد المُفاجئة

Orada duruyorlardı ve almak istedim. Düşünmedim, umursamaz davrandım.
كانت هناك وأنا أردتها لم أفكر وتصرفت بتهور

Olgun davranmaya çalışıyordu ama biz onun çapasıydık tıpkı senin ve babamın benim çapam olduğunuz gibi.
وتصرفت بنضج حيال الأمر. لكنني أعلم أننا كنا ملاذها مثلك أنت ووالدي بالنسبة لي.

ve... bilmiyorum. Beklenmedik bir şeydi. ve bir aptal gibi davrandım.
ولا أدري، كان أمراً غير متوقع وتصرفت كالغبي

İnançlarınıza saygılı olmadım ve sanki tüm sorularınıza cevabım varmış gibi davrandım, ki yok.
وتصرفت وكأني أملك كل الأجوبة، ولكني لست كذلك

Garip hatta biraz da tehlikeli görünen bir şey yapsam ve bana güvenmeni söylesem güvenir misin mesela?
هل ستعرفيني بما فيه الكفاية حتى لو فعلت شيء غريب وتصرفت بخطورة. وقلت لكِ بأن تثقي بي بأي حال من الأحوال فهل ستفعلين ذلك.

ve hatta ona güvenmiyordum iç güdülerim onun tarafındaydı.
وأنا لم أثق بها حتى، وتصرفت عكس غرائزي.

Ben öyle düşünüyorum ve ona göre davrandım.
هكذا رأيت الأمر وتصرفت حسب ذلك

Eh, sen bildiğini söyledi! Sen biliyordun gibi hareket!
لقد قلت بإنك تعرف وتصرفت كما لو كنت تعرف