Nakde çevirdiğin her şeyi yeşil, spor bir çantaya koyuyorsun. | Open Subtitles | كل ما تملكه يتحول الى أموال وتضعه في حقيبة رياضية خضراء |
Sanıyordum ki buluyorsun, toplayıp torbalara koyuyorsun ve en yakın bankaya götürüyorsun. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه بمجرد أن تجده ..... تلتقطه , وتضعه فى أكياس وتحمله إلى أقرب مصرف |
Sen bu parayı alır ve onu tekrar teknolojiye, eğitime ve sanata kazandırırdın | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذ هذاالمال وتضعه مرة اخرى قى التقنية والتعليم والفنون |
Sen boğanın boynuzlarını kavradığında, onu yere yıkamaya ihtiyaç duyarsın, ve ondan sonra matador kılıcına ihtiyaç duyarsın ve onu göğüs boşluğundan içeriye doğru daldırmaya ihtiyaç duyarsın. | Open Subtitles | اخرس وحسب فعليك ان تسيطر عليه وعليك ان تحارب وتضعه في تجويف صدرك |
Elbette burada oturup otel faturamı şişirebilirsin ya da aşağıya inip hayallerindeki kadını elde edebilirsin. | Open Subtitles | نعم , يمكنك الجلوس هنا وتضعه على حسابي أو يمكنك الذهاب للحصول على امرأة أحلامك |
Elbette burada oturup otel faturamı şişirebilirsin ya da aşağıya inip hayallerindeki kadını elde edebilirsin. | Open Subtitles | نعم , يمكنك الجلوس هنا وتضعه على حسابي أو يمكنك الذهاب للحصول على امرأة أحلامك |
Geceleri, yatağına uzandığında, henüz kalbini çıkarıp bir kavanoza koymadan önce, Vince daha küçükken, ona davranış şeklinden dolayı, hiç pişmanlık duydun mu? | Open Subtitles | عندما تستلقي ليلاً على فراشك قبل أن تأخذ قلبك وتضعه في جرة هل سبق وأن شعرت |
Bu her ailenin korkulu rüyası olmalı. Düşünün ki, çocuğunuza ninni söyleyip yatağına yatırıyorsunuz. | Open Subtitles | انه كابوس كل الأهالي تخيل أن تغني لأبنك وتضعه في سريره |
Bloğuenalttanalıyorsun ve en üste koyuyorsun. | Open Subtitles | وتضعه في الأعلى تأخذ مكعبا من المنتصف |
Bir gerilla sanatçısı her şeyden sanat yapar, ve onu her yere koyar. | Open Subtitles | فنانة متخفية تصنع الفن من أي شئ وتضعه في كل مكان |
Bana bir iyilik yap ve onu bu gece sen yatır. | Open Subtitles | حسناً، لكن هل تسدي ليّ صنيعاً وتضعه في السرير الليلة؟ |
Dizlerinin üstüne otur ve onu yavaşça, yavaşça yere bırak. | Open Subtitles | أريك أن تثني رُكبك وتضعه على الأرض برفق |
Bu yüzden tek bir besini çıkarıp, saf hale getirip bir hapa yerleştirdiğinizde bünyenize, daha önce hiç görmediği ve başa çıkmaya uyumlu olmadığı bir şeyle aşırı yükleme yapıyorsunuz. | Open Subtitles | فعندما تستخلص مغذيٍ وحيد وتكرّره وتضعه في كبسولة، إنّك تثقل على جهازك بشيء |
Eğer ben komaya girersem ilk 24 saatte, herşeyi evimden çıkarıp bir depoya koy. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ كل شيء بمنزلي وتضعه... في مخزن، في أول 24 ساعة |
Bu her ailenin korkulu rüyası olmalı. Düşünün ki, çocuğunuza ninni söyleyip yatağına yatırıyorsunuz. | Open Subtitles | انه كابوس لأي أهل ، تخيل أن تغني لطفلك الرضيع دوها يا دوها وتضعه |