Ve ikincisi seni rahatsız eden bir şey var. | Open Subtitles | كان يمكن أن يأتي بـ فاوكس إليك؟ وثانيا أشعر أن هناك شيئا يزعجك |
Bu yeni düzenlemeler bu üsteki herkes için geçerli Ve ikincisi ben Doktor Weir değilim. | Open Subtitles | هذه التعليمات الجديدة ستطبق على كل شخص في هذه القاعدة وثانيا أنا لست الدكتور ويير |
Ve ikincisi, üç boyutlu gözlüklerin sinirsel yan etkileri olduğunu duydum. | Open Subtitles | وثانيا انه بسبب تقنية المشاهدة الثلاثية الابعاد حدث لهم تشوهات عصبية مؤقته |
İkinci olarak da, beni nehirden çıkartarak hayatımı kurtaran çocuklara, bana çok iyi bakan ve hala bakmakta olan hemşire ve doktorlara, dualarını esirgemeyen herkese ve Amerika'nın her köşesinden, gelen binlerce mektup için teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | وثانيا , اشكر الاولاد الذين انتشلونى من عند النهر وحفظوا حياتى والى كل الممرضات والاطباء هنا |
Gerçekten yaptığım şeyden ve oyunun tanımından emin olmak için sözlüğe bile baktım. Birincisi, çocuksu bir aktivite veya uğraşta bulunmak. İkincisi ise kumar. | TED | حتى أنني بحثت عن معنى الكلمة في القاموس، كي أكون متأكدة بأن ذلك هو ما أقوم به بالفعل. تعرف كلمة لعب بأنها: أولا: الانخراط في نشاط أو عمل طفولي، وثانيا: المقامرة. |
İkincisi de Tasha ile iyi bir ilişkimiz olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | وثانيا , انا اعلم انني وتاشا نملك شيئا جيدا بيننا |
Ben bu felsefenin bir ürünü olduğuma göre, 90/10'un ve ikinci olarakta eğimli bir yüzeyin üzerindeki yaşamın, ben bu şekilde büyüdüm-- sahip olduklarıma değer vererek. | TED | وبما أني من نتاج هذه الفلسفة ، الـ 90/10 ، وثانيا ، الحياة على المنحدر ، هذا ما تربيت عليه -- أن أقدّر ما حصلت عليه. |
Ve ikincisi, 15 dakikada bir yukarı bakıp "Ah, kahrolası deneme sınavı" diyor. | Open Subtitles | وثانيا أنها تصيح قائلة كل ربع ساعة يا لهذه التمارين اللعينة |
İlk olarak deneyleri Ve ikincisi de medya hizmetini. | Open Subtitles | نوع من التأثيرات الجانبية الكبيرة لـ أولا: التجارب وثانيا: |
Ve ikincisi, ona içmemesini söyledim ama beni takmadı. | Open Subtitles | وثانيا لقد أخبرتها ألا تشرب وقد تجاهلتني |
Ve ikincisi, bu en büyük endişem değil, sadece şehrin yarısı onu bulmak için beni arıyor. | Open Subtitles | وثانيا إنّه ليس قلقي الأكبر، إنّما نصف العالم يبحث عنّي حتّى يعثروا عليه |
Birincisi, adam süper Ve ikincisi ona bitiyorsun. | Open Subtitles | اولا هو رائع وثانيا انت معجبة به |
Ve ikincisi, bu Oscar ödül töreni değil. | Open Subtitles | وثانيا انها ليست من جوائز الاوسكار |
Ve ikincisi, onunla bu şekilde konuşamazsın. | Open Subtitles | وثانيا لا يحق لك محادثتها بهذه الطريقة |
Ve ikincisi, Donna eğlenmiyor. Lavaboda. | Open Subtitles | وثانيا, (دونا) لآ تقضي وقتا ممتعا إنها في الحمام |
ve ikinci olarak da; sizinle bu şovda bulunmak benim için büyük bir zevk. - Biz de sizin bizimle birlikte olmanızdan büyük zevk duyuyoruz. | Open Subtitles | وثانيا , يالها من سعادة كاملة للظهور علي الشاشة |
İlk olarak, bunun hiçbir anlamı yoktu ve ikinci olarak da, senle ben teşkilattaki geçmişimizi arkamızda bırakacağımıza dair anlaşmıştık. | Open Subtitles | قبل كل شيء لم أقصد شيئًا وثانيا وافق كلانا على ترك ماضينا في الوكالة خلفنًا |
İkinci olarak da, bu kızlar reddedilmeyi pek hoş karşılamıyor. | Open Subtitles | وثانيا هولاء الفتيات لا يأخذن الرفض بالشكل الصحيح |
- Birincisi çünkü bana ters düşüyorsun. İkincisi ise, çünkü yapmam gereken şey bu. | Open Subtitles | -لأنك مزعج أولا، وثانيا لأن لدي عمل لأنجزه |
İkincisi ise, onu henüz hiçbir şey kurtaramadın. | Open Subtitles | وثانيا , لم تنقذها من اي شىء بعد |
Başkan buraya gelmeyecek. İkincisi de, bunları kimseye anlatma. | Open Subtitles | اذا الرئيس سيعبر من هنا ، وثانيا لو لم تقع على أم رأسك |
ve ikinci kısım, kainatın ilk hali ile ilgili soru sorulmuyordu. | TED | وثانيا ,لم يكن هناك تساؤل حول الحاله البدائية للكون. |