ويكيبيديا

    "وجبة العشاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • akşam yemeği
        
    • akşam yemeğine
        
    • yemeğe
        
    • yemekte
        
    • Yemekten
        
    • akşam yemeğinde
        
    • yemek yiyelim
        
    Ve eminim hatırlayacaktır. Ve eminim akşam yemeği yemek isteyecektir. Open Subtitles وبالطبع هو يتذكر ذلك ويريد أن يحتفل بتناول وجبة العشاء.
    Çünkü çocuklarının çoğu eve gittiğinde akşam yemeği yemiyordu. TED حسنًا، لأنه لا يقدمُ لأطفالها وجبة العشاء عندما يذهبون للمنازل.
    Diyelim ki siz bir ebeveynsiniz ve akşam yemeği hazırlamak için kesintisiz 25 dakikaya ihtiyacınız var. TED دعنا نقول أن أحدكم من أولياء الأمور، ويحتاجُ إلى 25 دقيقة من الوقت دون انقطاع لتحضير وجبة العشاء.
    Eve fakir Portekizli kız arkadaşını akşam yemeğine getirmek aileni biraz tartaklamak. Open Subtitles تدعو إلى المنزل صديقتك البرتغالية الفقيرة لتناول وجبة العشاء وإثارة غضب العائلة قليلا.
    Yeni iş ortağınız elinizi sıkabilir, sizinle kutlama yapabilir, yemeğe çıkabilir ve sonra bir kızgınlık ifadesi sergileyebilir. TED شريكك الجديد ربما يصافحك، يحتفل، يذهب معك إلى الخارج لتناول وجبة العشاء ومن ثم يظهر منه تعبير عن الغضب.
    Belki yemekte konuşabiliriz. Open Subtitles لعلّنا نستطيع الحديث عن ذلك عند وجبة العشاء
    Yemekten sonra gelip teyzenizin kaza geçirdiğini ve hastanede olduğunu söylerim. Open Subtitles بعد وجبة العشاء سأُقدم برسالة من المستشفى حيث ترقد عمتك بعد تعرضها لحادث
    Her akşam yemeğinde karşımda oturan adama ne oldu? Open Subtitles تعال , مهما حدث لذلك الزر من سيجلس أمامى فى وجبة العشاء كل ليلة؟
    Birlikte yemek yiyelim. Open Subtitles لتناول وجبة العشاء معاً
    Bugün 233. Gün. Sadece akşam yemeği yediğim. TED اليوم هو اليوم رقم 233 الذي أتناول فيه وجبة العشاء فقط.
    En yoğun olduğumuz sezon. Fiyatlarımıza her zaman akşam yemeği ve kahvaltı dâhildir. Open Subtitles موسم الذروة ، الثمن يشمل وجبة العشاء ووجبة الإفطار
    Aslında, akşam yemeği derken, hafif bir yemeği kastettim. Open Subtitles لذا للتوضيح هنا، العشاء الذي أقصده هو وجبة العشاء
    Aynı gün, eski erkek arkadaşım çağırdı ve akşam yemeği için ısrar etti. Tahmin et nereye götürdü beni. Open Subtitles بنفس اليوم إتصل بي صديقي القديم وأصر أن يدعوني الى وجبة العشاء, توقعوا أين دعاني ؟
    İnsanların akşam yemeği için şarkı söylediklerini duymuştum, ve benim de, sosis ve yumurtalar için söylediğim söylenebilirdi. Open Subtitles سمعت عن اناس يغنون من أجل أن يحصلو على وجبة العشاء و اعتقد بأنني كنت أغني من أجل لحمي والبطاطس ايضاً
    16 yaşındaydım. Annem akşam yemeğine gecikmişti. Open Subtitles كنت في 16 من العمر أمّي تأخرت عن وجبة العشاء
    Jae In abla yarınki akşam yemeğine katılabilir değil mi? Open Subtitles لامانع من ان تشاركنا اختي جاي ان وجبة العشاء غدا ً .اليس كذلك
    Ama iki dakika sonra bir yere varamayacağını anladım ve onunla yemeğe çıkmayacağım için rahatlamıştım. TED ولكن بعد دقيقتين، أستطيع أن أقول بأنه لن يحصل شيء وشعرت بالارتياح لعدم تناول وجبة العشاء معه.
    Akademi sınıfımızın tekrar bir araya gelişine katılmak istedim ama sonra yemekte mavi kıyafetle nasıl sıska göründüğümü hatırladım. Open Subtitles أستمر بقصد حضور لم شمل دفعة أكاديميتنا وأتذكر كيف كنت كئيبا في لباس وجبة العشاء
    Hadi gel. Yemekten önce biraz dinlenmek isteyeceğine eminim. Open Subtitles هيّا، أنّني متأكّدة بأنكما بحاجة للراحة قبل وجبة العشاء
    Sheridan ailesi. ...akşam yemeğinde çok sayıda meyve ve sebze yedi. Open Subtitles عائلة "شيردان" عائلة "شريدان"، تناولوا بعض الفواكة والخضروات في وجبة العشاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد