ويكيبيديا

    "وجبة الغداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öğle yemeği
        
    • Yemek
        
    • Öğle yemeğinde
        
    • Yemekten
        
    • Öğlen büfesi
        
    • öğle yemeğine
        
    • yemekte
        
    İçindeki parayla birlikte kasa geldiğinde öğle yemeği de gelmişti. Open Subtitles بعد إحضار وجبة الغداء عند وصول الخزانة والمال في داخلها
    Benimle öğle yemeği Yemek ister misin diye merak ettim. Open Subtitles كنت بالجوار و تسائلت إنّ كنتِ ترغبين بتناول وجبة الغداء
    öğle yemeği bugün Güneş Odası'nda yenilecek. Open Subtitles وسيتم تقديم وجبة الغداء في اليوم غرفة أحد
    Pazartesi Öğle yemeğinde dairenin ne zaman boş olduğunu öğreneceğim. Open Subtitles عند وجبة الغداء يوم الأحد سأعلم متى ستكون الشقة فارغة
    Yemekten sonrası için sadece bir kutu. Open Subtitles فقط مربع واحد عن بعد وجبة الغداء.
    Öğlen büfesi için ne sipariş edeceğini düşün. Open Subtitles فقط اقلق عن ماذا ستطلب في وجبة الغداء
    öğle yemeğine çıkmazdı çünkü bunun zaman kaybı olduğunu düşünürdü. Open Subtitles كان يفوّت وجبة الغداء لإن ذلك مضيعة للوقت بإعتباره
    Bir daha yaptığını görürsem yemekte sadece sıvı şeyler alırsın. Open Subtitles اذا رأيتك تمدّ يدك مرة أخرى سوف أحرمك من وجبة الغداء
    Hayır efendim, öğle yemeği için yemekhaneye gitmiştir. Open Subtitles لا سيدي , لا بد أنه قد ذهب إلى قاعة الطعام ليأكل وجبة الغداء
    Dinle, ödül konusundaki yardımın için tekrar teşekkür etmeye ve eğer istersen sana öğle yemeği ısmarlamaya gelmiştim. Open Subtitles إسمعي ، مررتُ لأشكركِ مجدداً لمساعدتي في الحصول على المكافأة وفكّرت ، ربما أستطع شراء وجبة الغداء
    Neden bir öğle yemeği yemiyoruz? Open Subtitles لما, أمم, لما لانتناول وجبة الغداء, هاه ؟
    Kahvaltı etmediğini biliyordum, ben de sana öğle yemeği hazırladım. Open Subtitles أعلم أنكِ قلت بأنكِ لا تتناولين الافطار لذا أعددت لكِ وجبة الغداء
    Hadi be? öğle yemeği için kalamayacak olmamız kötü oldu. Open Subtitles من السيئ أنّنا لن نبقى كي نأكل وجبة الغداء
    öğle yemeği 3 yıldızlı Michelin'in restoranında servis edilecek. Open Subtitles سيتم تقديم وجبة الغداء في مطعم بثلاث نجوم.
    -Aşağıda ikimize Yemek hazırladım. Ben ahıra gidiyorum. Open Subtitles جيّد ، لقد طهيت وجبة الغداء سأذهب للإسطبلات
    O Yemek, hayatıma anlam kazandırdı. Open Subtitles وجبة الغداء تلك كانت لحظة حاسمة في حياتي
    Babamı yıllarca pazarları Öğle yemeğinde gördüm. Open Subtitles لعدة سنوات كان يأتي والدي على وجبة الغداء يوم الأحد
    Özür dilerim. Biliyorum. Neden bunu Öğle yemeğinde konuşmuyoruz? Open Subtitles لا , أنا آسف أعلم ذلك لماذا لا نتحدث عن وجبة الغداء ؟
    Çok güzel, Bay Canning. Sorularınızı Yemekten sonra sorabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك أن تسأل سؤالك بعد وجبة الغداء
    Tek bildiğim "Öğlen büfesi" olduğu. Open Subtitles كل الذي اعرفه هو " وجبة الغداء "
    Hayır, yarın öğle yemeğine gelemem. Open Subtitles كلّا، لا أستطيع تناول وجبة الغداء يوم غد.
    Bugünki yemekte olan servis ile ilgili bir dedikodu çıplak bir bayan tarafından yaydırıldı. Open Subtitles نشر شائعة أنّ امرأة عارية ستقدم وجبة الغداء هذا اليوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد