| Senin brownstone sokağında bulduğum ökçe, iyice ıslak olmasını sağladığın sokak. | Open Subtitles | والكعب الذي وجدته على الشارع الشارع الذي حرصت على أن يبتل |
| Hangi adam? İnternette bulduğum araştırmacı dedektif. | Open Subtitles | هذا الرجل المحقق الذي وجدته على الإنترنت. |
| Cevap internette bulduğum bu filmde yatıyor. | Open Subtitles | يكمن الجواب في هذا الفيلم الذي وجدته على الإنترنت. |
| Telefonumda bulduğun bir şey için bana kızgın değil misin yani? | Open Subtitles | إذا أنتِ لستِ غاضبة مني بسبب شيء وجدته على هاتفي ؟ |
| Bankta bulmuştum. Senin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد وجدته على نفس المقعد و قد قلت أنه لك |
| Mandy, kurbanda bulduğum paradan parmak izi çıktı mı? | Open Subtitles | ماندي هل حصلت على اي بصمات من ربع الدولار الذي وجدته على الضحية؟ |
| Gerçek insanlar demişken kurbanın yanında bulduğum bardağı kim kullanmış? | Open Subtitles | بمناسبة الحقيقيين هل لديك فكرة من كان يستعمل الكأس الذي وجدته على بجانب ضحيتنا ؟ |
| Saçtan bahsetmişken bu, kurbanın kıyafetinde bulduğum en önemli saç. | Open Subtitles | بالحديث عن الشعر ، هذا هو الشعر الأكثر أهمّيّة الذي وجدته على ملابس ضحيّتنا |
| Bu durum, bu günkü saldırıda kullanılan mermilerin üzerinde bulduğum maddeyi açıklar. | Open Subtitles | قد يُفسر الأثر الذي وجدته على واحد من الدود البزّاق من هجوم اليوم |
| Şimdi internette bulduğum site yardımcılığıyla bana verdiğiniz yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | والآن بموجب السلطة الممنوحة إلي من قبل موقع وجدته على شبكة الانترنت |
| Evet, sadece güvertede bulduğum ufak bir şey. | Open Subtitles | إنها مجرد شيئ صغير وجدته على ظهر السفينه. |
| Cesedin üst kısmında bulduğum tüm hasarlar yüzeysel. | Open Subtitles | كلّ الضرر الذي وجدته على النصف العلوي لبقاياه سطحي. |
| Sol ve sağ kalkaneus kemiklerindeki çentikler her iki topuk dokusunda bulduğum izlerle örtüşüyor. | Open Subtitles | وتقطيع على اليسار و اليمين عَظْمُ العَقِب العالي مع علامات على النسيج وجدته على الكعبين |
| Ve bu da ölü bir Japon askerinde bulduğum bayrak. | Open Subtitles | و هذا علم وجدته على جندى يابانى ميت |
| Çatıda bulduğum golf eldivenine bir göz atın. | Open Subtitles | - انظرا إلى غطاء عصا الغولف الشخصي الذي وجدته على السطح |
| Masanda bulduğun tüfek de bizi şaşırtmak için konmuştu. | Open Subtitles | السلاح الذي وجدته على مكتبك كان أيضاً هناك لتضليلنا |
| - Oh, internette bulduğun biri... ve bir çeşit tarikata alınmasıyla sonlanması. | Open Subtitles | الذي وجدته على الإنترنت ليتبين بأنه لديه طائفة |
| Brooke'un, arabanın yanında yerde bulduğun kolyesini istiyorum. | Open Subtitles | العقد الخاص ببروك الذي وجدته على الارض قرب السيارة |
| Ben... Oraları temizlerken anahtarı erzak odasının zemininde bulmuştum. | Open Subtitles | لقد وجدته على أرضية غرفه المؤن |
| Onu indirdikten sonra güvertede bulmuştum. Ben de... | Open Subtitles | وجدته على سطح الزورق حين أسرناه و... |