ويكيبيديا

    "وجدت أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu öğrendim
        
    • olduğunu gördüm
        
    • olduğunu buldum
        
    Haber sunucuların ve göğüslerin TV'de gözüktüğünden daha küçük olduğunu öğrendim. Open Subtitles لطالما وجدت أن المذيعين الجدد والثُّدي أصغر دائما ممّا يظهرون عليه في التلفاز
    Öyle ama annemin ajan olduğunu öğrendim ve Chuck bir şey söyledi. Open Subtitles أنا أعلم ، ولكن أنا وجدت أن أمي جاسوسه 208 00: 08: 18،100
    Aslında, Bay Mükemmel'in benden sakladığı büyük bir sırrı olduğunu öğrendim. Open Subtitles - في الواقع وجدت أن السيد مثالي يحتفظ بسر كبير عني
    İşte bir itiraf daha: Ona bir şeyler öğretme konusunda kızımızın benden daha başarılı olduğunu gördüm. TED وهنا اعتراف آخر: وجدت أن ابنتنا ناجحة في تعليمه هذه المهارات أكثر مني في الواقع.
    Kendi araştırmalarımda, sözcüklerin çok önemli olduğunu gördüm. TED في أبحاثي الخاصة، وجدت أن الكلمات جوهرية.
    İnsanlara teşekkür etmenin, güven vermenin, dikkatlice dinlemenin, alçakgönüllülükle sorıular sormanın, diğerlerini tanıyıp gülümsemenin etkisi olduğunu buldum. TED وجدت أن شكر الناس، ومشاركة التقدير، والإنصات بانتباه، والسؤال بتواضع، والاعتراف بالآخرين والابتسام، له أثره.
    Bu nedenle daha fazla araştırmaya başladım, yaranın içerisindeki nem oranı ile yaranın iyileşme seviyesi arasında bir ilişki olduğunu buldum. TED عندما أجريت المزيد من الأبحاث، وجدت أن هناك علاقة متبادلة بين مستوى الرطوبة داخل ضماد الجرح ومرحلة الشفاء الني سيكون فيها الجرح المزمن
    Cesedin burada çalışanlardan birine ait olduğunu öğrendim. Open Subtitles ولقد وجدت أن هذا الشخص كان يعمل هنا
    Her neyse, bütün bu randevularım boyunca muhabbeti devam ettirmenin bazen en iyi yolunun bir takım sorular sorma olduğunu öğrendim. Open Subtitles ...لكن على أية حال، خلال كل المواعيد التي ذهبت إليها وجدت أن أفضل شيء للبدء بالمحادثة هي بسؤال بضعة أسئلة
    Bu sefer gerçekten patentini alacağım çünkü "poltergasm"ın çoktan patentli olduğunu öğrendim ve başım büyük belada. Open Subtitles الآن ,هذه حقاً علامة تجارية لأننى وجدت أن شخصاً آخر أخذ "إحباط الروح الشريرة" كعلامة تجارية والان انا فى موقف صعب
    Bir teknoloji şirketinde finansal konulardan sorumlu başmüdür (cfo) iken nesli tükenmekte olan canlıları kurtarmak için istifa eden ve sokaklarda yaşayan inanılmaz bir okyanus aktivisiti olduğunu öğrendim. Open Subtitles ولقد وجدت أن هناك هذا الناشط المحيط لا يصدق الذين يعيشون الحق في أسفل الشارع الذي استقال من وظيفته باعتباره المدير المالي للشركة للتكنولوجيا
    Metastatik akciğer kanseri olduğunu öğrendim Charlie. Open Subtitles لكن وجدت أن لديه سرطان رئة متناقل
    Biraz araştırma yaptım, Met'deki bazı kişilerle konuştum, ve aslında bunun özel günlerde oynanan ve içinde sopa ile kazları dövmenin de bulunduğu, "squail" adı verilen bir oyun olduğunu öğrendim. TED أجريت بعض البحوث، وتحدثت إلى بعض من معارفي في ميت، وقد وجدت أن هذه لعبة تسمى [غير واضح]، والتي تشمل ضرب إوزة بعصا في ثلاثاء المرافع.
    Joe'nun benden çok daha perişan bir halde olduğunu gördüm. Open Subtitles لكن عندما وصلت الي الشقة وجدت أن والدي جو في حالة اسوأ مما كنت عليها أنا
    Burada çalışan tüm insanların kendi sanat dallarında mükemmelleşmiş olduğunu gördüm. Open Subtitles وجدت أن كل الناس الذين يعملون هنا لديهم فنهم الرائع المتفرد الخاص بهم
    Ve zamanımı İsa'nın transkriptini kontrol etmekle geçirdim, ve İsa'nın mükemmel bir TPO'ya sahip olduğunu gördüm. Open Subtitles أخذت الوقت لأتحقق من نصوص المسيح و وجدت أن المسيح لديه معدل كامل
    Hareketlerinden suçluluk duyan hastanın en baştaki yıkıcı kalıbına geri dönmesinin muhtemel olduğunu gördüm. Open Subtitles وجدت أن المريض الذي يختبر الشعور بالذنب ،من أفعاله على الأغلب أنه يعود بسبب النمط المدمر الأصلي
    Bu süre zarfında, birçok hukuk üzerinde çalıştım, birçok insanla konuştum, birçok dava okudum ve adaletsizliğin sadece sadece Afganistan'da değil, dünya çapında bir problem olduğunu gördüm. TED و خلال هذا الوقت، درست الكثير من القوانين، تحدثت إلى الكثير من الأشخاص، قرأت عن كثير من الحالات، و وجدت أن نقص العدالة ليس مشكلة في أفغانستان فحسب، بل مشكلة عالمية.
    Evet, Hausdorff adında bir kişi 1919 yılında matematiksel şakadan başka bir şey olmayan bir sayı ortaya çıkardı. Ve ben de bu sayının pürüz için iyi bir ölçüm olduğunu buldum. TED حسنا، قام رجل يُدْعى "هوسدورف" في عام 1919 بعرض عدد كان مجرد مزحة الرياضية. ولقد وجدت أن هذا العدد كان يمثّل مقياسا جيّدا للخشونة.
    Kate'in olay yeri çizimlerini yükledim ve kaynağın Astsubay Lambert'in bilgisayarı olduğunu buldum. Open Subtitles لقد طابقته برسم (كايت) لمسرح الجريمة (و وجدت أن المصدر هو حاسوب الضاطب (لامبرت
    Ajan Macy'nin not defterlerinde tarih sırasına göre neyin eksik olduğunu buldum. Open Subtitles أيها الرئيس، مذكرات العميلة (مايسي)... زمنياً، وجدت أن الجزء المفقود.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد