| Süs bu. Adamın biri bozkırda bulmuş, bir teneke yağ ile değiştirdik. | Open Subtitles | أحدهم وجدها في الصحراء و استبدلها بعلبة من الزيت |
| Sabah turları sırasında bulmuş, 05.00'te. 02.00'deki devriye sırasında burada olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | وجدها في جولته الصباحيّة عند الساعة الخامسة |
| Ormanda onu bulmuş da alırsa kızıp kızmayacağımı merak ediyormuş. | Open Subtitles | و , اه000 لقد وجدها في الغابات ويريد ان يعرف اذا كان لا بأس ان يأخذها هل تتابع حديثي ؟ |
| Kapıcı sabah saat 06.00 dan önce onu bulmuş. | Open Subtitles | بوّاب وجدها في حوالي الساعة السادسة صباح اليوم. |
| Khal'ı, köyünü yaktıktan sonra bir kuyuda saklanırken bulmuş. | Open Subtitles | زوجها الخال وجدها في بئر بعد أن حرق قريتها |
| Belki Pam'i Tampa'da bulmuş, buraya getirmiş ve şekle sokmuş olabilir. | Open Subtitles | لربّما وجدها في (تامبا)، وأرسلها إلى هُنا، وقام بتعديل أسلوب معيشتها. |
| Lareaux'un kitaplarından birinde bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجدها في كتب لاريوكس |
| - Bir iş arkadaşı onu sağ ön koltukta bulmuş. | Open Subtitles | زميل وجدها في مقعد الرّاكب |
| Jax'in evinde, bir yerlerde bulmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه وجدها في منزل " جاكس " |
| Masamda bulmuş. | Open Subtitles | وجدها في مكتبي. |
| Bilmiyorum ama belli ki Julian onu New Delphi'de bulmuş. | Open Subtitles | لا أعلم ولكن من الواضح أن (جوليان) وجدها في (نيو ديلفي |
| - Billy Claybourne üretim tesisinde bulmuş. | Open Subtitles | (بيلي) يقول إنه وجدها في مصنع (كليبورن)؟ |
| Moseley, giyinme odanda bulmuş. | Open Subtitles | (مولسلي) وجدها في حجرة ثيابك |