Ben biraz gergindim, ve onu durmadan dondurdum. | Open Subtitles | ولقد كنت مُتوتِرة، وجعلته متجمداً نوعاً ما |
ve onu da birisine bağlanmaktan öylesine korkar hale getirdi ki hayatına girip çıkan güzel kızların haddi hesabı yok. | Open Subtitles | وجعلته خائف جدا من العلاقه الحميمه بأنه صار لديه جدول لانهائي من الفتيات يدخلن ويخرجن من حياته |
Kadın, şişmanlaması için kurabiye yemesini sağladı çünkü onu öldürüp yiyecekti! | Open Subtitles | وجعلته يأكل الكعك ليصبح بديناً، لأنها تريد أن تقتله وتطبخه وتأكله! |
Gerçekten orada olan altı askerin tanıklık ettiği bu hareket oğlumun hayatına mâl oldu ve gümüş yıldız madalyasını kazanmasını sağladı. | Open Subtitles | ذلك العمل الذي يشهد عليه ستة جنود والذين كانوا فعلًا هناك ذلك العمل كلّف حياة ابني... وجعلته يفوز بالنجمة الفضّية... |
Tanıdıkları araya soktum. Senin yazılarına bakmasını sağladım ve seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | لا, سحبت بعض الخيوط وجعلته ينظر إلى بعض كتاباتك |
Ve onun beni erkeklerin fark ettiği şekilde fark etmesini sağladım. | Open Subtitles | وجعلته يُلاحظنى بنفس الطريقة التى يلاحظنى بها الرجال |
Annem, babamın onu aldattığını öğrendi ve onu gözümüzün önünde aşağılamak için, diğer kadının evine götürdü. | Open Subtitles | امي اكتشفت ان ابي كان يخونها وجعلته يأخذني واختي الى بيوت هذه النسوة رغبة في اذلاله امامنا |
Boğuluyordu ve onu sandalyesinin arkasından atmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان يختنق بسبب عظمة وجعلته يرمي ينفسه من على مقعده |
Zayıf, kolay incinebilecek bir adam gördün ve onu mahvettin. | Open Subtitles | لقد جعلت الرجل عرضةً للإنتقاد وجعلته ضعيفاً. وحطمته. |
Zeus efsanesi binlerce yıl boyunca Yunan dünyasını büyülemiş ve onu en korkulan ve saygı duyulan tanrı haline getirmiştir. | Open Subtitles | كانت أسطورة زيوس تأسر الإغريق لآلاف السنين وجعلته أعظم الآلهة وأكثرهم بأساً |
Bir karışıklık çıkarsa ve onu buradan göndermiş olursan bunun sana hakim karşısında bir yararı olmaz. | Open Subtitles | إذا أثرتِ ضجّة وجعلته يرحل، لا أظنّ أنّ ذلك سيخدمنا أمام القاضي |
Jason'ın hayatını kararttı ve bundan hoşlanmasını sağladı. | Open Subtitles | لقد حوّلت حياة (جايسون) بائسة وجعلته يحبها |
...bu yaptıkları Hassan'ı etkileyip, köpeği olmasını sağladı. | Open Subtitles | "لذا سحرت (حسان) وجعلته خاضعاً لها" |
Ben de silahını kavradım ve kendini vurmasını sağladım. | Open Subtitles | لذا انتزعت سلاحه وجعلته يطلق النار على نفسه رُغماً عنه |
Görevli memurla konuştum, yetkili teğmeni uyandırmasını sağladım o da bir yerlerdeki albaydan dosyayı çıkarmasını istedi. | Open Subtitles | ومن ثم ذهبت لهناك ,وتحدثت مع الضابط المناوب وجعلته يوقظ الملازم المسؤول |
Onunla biraz muhabbete girip bana bunlardan vermesini sağladım. | Open Subtitles | دردشت معه وجعلته يعطيني خلسة مجموعة من هذه. |
Beni bu işten vazgeçirdiğini düşünmesini sağladım. | Open Subtitles | وجعلته يعتقد بأنني تغاضيتعنذلك. |
Yarına yeniden ayarlamasını sağladım. | Open Subtitles | وجعلته يعيد جدولة الموعد إلى الغد. |