demek istediğini anlıyorum. Sence faydalı olmanın tek yolu, her savaşı kazanmaktır. | Open Subtitles | فهمت، وجهة نظرك هو أنه يجب أن أفوز بكل المعارك لأحدث تغييراً |
Ne demek istediğini anladım ama bundan bir şey çıkmaz. | Open Subtitles | استطيع ان ارى وجهة نظرك ولكن صدقيني لاغبار على الصفقة |
- Bu sizin bakış açınız. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | هذا يعتمد على وجهة نظرك , أيها الأستاذ ماذا تعنى بذلك ؟ |
bakış açını anlıyorum. Ancak yine de müsait değilim. | Open Subtitles | أنا أفهم وجهة نظرك ولكني ما زلتُ غير متاح |
Bakış açına saygı duyuyorum... ..ama benim bile üstlerime karşı sorumluluklarım var. | Open Subtitles | أنا أقدر وجهة نظرك لكنني ايضاً مسؤول عن كبار السن |
Joaquin'in aristokrat hayatından ne kadar hoşlanacağını gördüğünde fikrini değiştirebilirsin. | Open Subtitles | ربما تغيرى وجهة نظرك عندما ترى كيف يستمتع"واكين" بالحياة الأرستقراطية |
fakat sizle ilgili bir sorun yok. Bakış açınızı değiştirin. | Open Subtitles | لكن قد يكون ليس هناك شيء خاطئ سوى وجهة نظرك |
Ne demeye çalışıyorsun, Varrick? | Open Subtitles | ما هي وجهة نظرك , فاريك ؟ |
Üstündeki kıyafet veya insanlara karşı bakış açın dışında yok. | Open Subtitles | ليس سوى مع الدولاب الذي تضعه أو وجهة نظرك العامة |
Bu konuyu tartışmıştık, demek istediğini anlıyorum, ama benimle orada buluşmalısın. | Open Subtitles | ناقشنا الأمر, وفهمت وجهة نظرك ولكن لا بد أن تلتقي بي هناك |
Neye değerse değsin, ben Jonas'a senin ne demek istediğini anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | اذا كان يهمك, حاولت أن أوصل وجهة نظرك لجوناس |
Peyniri hiç sevmem. Ne demek istediğini de anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أحب الجبن ولم أفهم وجهة نظرك علي أي حال |
- Delik açamıyoruz. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | لا يمكننا أن نخترقه نحن نعرف ذلك ما وجهة نظرك ؟ |
Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | . ولا توجد أي علامة بمكانه ما وجهة نظرك ؟ |
Evet, neden acaba... Eee ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | نعم اتسأل لماذا حسنا ما وجهة نظرك هنا ؟ |
Ama bugün istediği bu! Kızının hayatının bir parçası olmasını istiyorsan bakış açını değiştirmen gerekiyor. | Open Subtitles | لكن هذا ما تُريده اليوم، ولو أردتها أن تكون جُزءاً من حياتك، فإنّك ستضطرّ لتغيير وجهة نظرك. |
Senin Bakış açına göre ne olduğunu açıklamak imkansız. | Open Subtitles | إذن من وجهة نظرك لا توجد طريقة لتفسيرما حدث |
Kardeşim, arkadaşlarını araştırmam konusunda fikrini mi değiştirdi? | Open Subtitles | صديقي يبدو أنك غيرت وجهة نظرك من ناحية التحقق من الأصدقاء |
Olabilir. Sizin Bakış açınızı bilmiyorum. | Open Subtitles | قد يكون , انا لا أعرف حقاً ما هو وجهة نظرك |
Ne demeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | وما هي وجهة نظرك ؟ |
Bu bir tek şeye bakış açın ve bana anlamsız geliyor. | Open Subtitles | إنها وجهة نظرك بشيء واحد و أجد أنه لا معنى لها |
Yani buradaki Amacın ne? | Open Subtitles | أذن ماهي وجهة نظرك ؟ |
haklısın. Tanrı'nın belası bir çakalım ben. | Open Subtitles | حسنا , لا شئ وصلتني وجهة نظرك |
Ne demek istediğinizi anlıyorum. Bilginiz tartışılmaz. | Open Subtitles | أفهم وجهة نظرك يا مستر ألان فمعرفتك ليست محل خلاف |
- Haklı olduğunu kanıtlamak için aptalca davranıyorsun ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أنت تتصرّف بغباء لإثبات وجهة نظرك لكنّك لن تنجح هناك معدات للحماية ضرورية |
Hala Amacını anlamaya çalışıyorum, dostum. | Open Subtitles | مازلت احاول ان اعرف وجهة نظرك يا صديقى |
Dr. Brennan, korkarım yazdıklarınızda dünya görüşünüzü tahmin ettiğinizden çok daha fazla açığa vuruyorsunuz. | Open Subtitles | أخشى أنك تظهرين الكثير حول وجهة نظرك في العالم في كتاباتك أكثر مما تدركين |
Bunu senin bakış açından düşündüğümde-- | Open Subtitles | نعم حسنا أنت أعتقدت حول هذا الموضوع منه وجهة نظرك |