ويكيبيديا

    "وجهِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüz
        
    • yüzündeki
        
    • yüzünü
        
    • yüzüne
        
    • yüzüdür
        
    • suratını
        
    Tüm bu yüzleri bir araya getirip, tek bir yüz haline getirmeye uğraşıyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ آخذُ أجزاءَ من كل هذه الوجوهِ، يو أحاول صنع وجهِ واحد.
    Tüm bu yüzleri bir araya getirip, tek bir yüz haline getirmeye uğraşıyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ آخذُ أجزاءَ من كل هذه الوجوهِ، يو أحاول صنع وجهِ واحد.
    Kocaman palyaço yüzündeki, aptal gülümsemeyi yapması içinde mi siz zorladınız? Open Subtitles أجبرتَ تلك الإبتسامةِ الغبيةِ الكبيرةِ على وجهِ مهرّجِه الضخمِ؟
    Ross'un yüzündeki ifadeyi görmeliydin. Open Subtitles أنت كان يَجِبُ أنْ تَرى النظرة على وجهِ روس.
    Onun yüzünü hep okurdum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ دائماً أَقْرأَ ذلك وجهِ الولدِ.
    Kızınızın kimliği olan yüzünü çıkarmak ve onu size izafi olarak yabancı birine transfer etmek... her ikiniz için de, Hannah'ı yalnız bırakmanıza yol açacak bir felaket olabilir. Open Subtitles إزالة وجهِ بنتِكِ، هويتها، ويُحوّلُه إلى غريب نسبي يُمكنُ أَنْ يَكُونَ كارثة لَك كلتا، ناهيك عن هانا.
    Terk ettiğim oğlumun ismini, kardeşinin yüzüne bakarken söylüyordum. Open Subtitles هل كَنتَ أَدْعو اسمَ أَخِّيه الأكبر سنّاً الذي هجرته بينما كُنْتُ أَنْظرُ إلى وجهِ الأَخِّ الأصغرِ؟
    Gece gökte süzülen ay sevgilimin yüzüdür. Open Subtitles ذاك القمرُ المُنعكسُ بِسماء الليل على وجهِ حبيبتي
    Elroy'un suratını veya kokan nefesini istemem. Open Subtitles أنا لا أُريدُ رُؤية وجهِ ألروي
    Size bu yüz maskesi gerçekten işe yarıyor diyorsam, inanın bana, aksi takdirde, adımı üstüne koymazdım. Open Subtitles إعتقدْني عندما أُخبرُك هذا قناع وجهِ الذي يَعْملُ في الحقيقة، ما عدا ذلك، أنا لا أَضِعَ اسمَي عليه.
    Bu arada, eğer bunu yapacaksan, bir yüz gerdirme ameliyatına ihtiyacın var. Open Subtitles بالمناسبة، تَحتاجُ مصعد وجهِ إذا أنت سَتَعمَلُ هذا.
    Şaşırma kısmı ise Emily'nin yüz ifadesinden sen mutlaka şehir dışından olmalısın. Open Subtitles المفاجأة التي أنا يُمْكِنُ أَنْ فقط تَرى على وجهِ إيميلي. لذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ هنا مِنْ خارج البلدةِ.
    Bu çeki görünce müdürün yüz ifadesi ne olacak merak ediyorum. - 50 dolar mı? Open Subtitles على وجهِ المديرَ عندما يَرى هذا الصكِّ ل50$.
    Altını gittiğinde yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum. Open Subtitles مرحباً؟ أُريدُ رُؤية النظرةِ على وجهِ ذلك الرجلِ عندما يضيع ذهبه.
    Evini bildiğimi anlayınca yüzündeki ifadeyi görmek istedim. Open Subtitles أردتُ رُؤية النظرةِ على وجهِ حمارِها المتعجرفِ عندما رَأتْ عَرفتُ أين عاشتْ.
    Russell trenin zemininde yatarken Nick'in yüzündeki ifadeyi gördün mü? Open Subtitles دي . رَأيتَ النظرةَ على وجهِ نيك على الترامِ عندما رَأى روسل فقط يَكْذبُ هناك؟
    Eğer onu yeseydi, anne-babasının yüzünü asla hatırlamayacaktı. Open Subtitles ولو أَكلَها، لَنْ يَكُونَ قادرا على تَذْكر وجهِ والدِيه
    Prova yemeğindeki Steve'nin yüzünü gördükten sonra, bir daha asla-- Open Subtitles , بعد رُؤية وجهِ ستيف في العشاءِ, لم أستطع
    Warren'ın yüzünü anımsadım. Open Subtitles وأنا بَدأتُ تَذْكير وجهِ وارن.
    - İnanamıyorum, dumanı çocuğun yüzüne mi üfledi gerçekten? Open Subtitles يا إلهي هل نفثَ دخاناً في وجهِ إبنهِ للتو؟ أجل
    Hastanın yüzüne maskeyi güvenli bir şekilde yerleştirirsiniz... sonra hastanın derin nefes almasını sağlarsınız. Open Subtitles تَضِعُ القناعَ بشكل آمن حول وجهِ المريضِ... وبعد ذلك احعلهم يَتنفّسونَ بعمق.
    Hastanın yüzüne maskeyi güvenli bir şekilde yerleştirirsiniz sonra hastanın derin nefes almasını sağlarsınız. Open Subtitles تَضِعُ القناعَ بشكل آمن حول وجهِ المريضِ... وبعد ذلك احعلهم يَتنفّسونَ بعمق.
    Gece gökte süzülen ay sevgilimin yüzüdür. Open Subtitles ذاك القمرُ المُنعكسُ بِسماء الليل على وجهِ حبيبتي
    Bu bana onun seks suratını hatırlattı. Open Subtitles ذكّرَني وجهِ جنسِه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد