Geçmişimde CTU ile bazı anlaşmazlıklarım var, taraf değiştirmiş olduğuma inanacaklardır. | Open Subtitles | لدىّ تاريخ تمرد مع وحدة مكافحة الارهاب سيصدقون أننى أصبحت معهم |
O zaman CTU onu bulması için buraya kimseyi göndermedi? | Open Subtitles | وحدة مكافحة الارهاب لم يرسلوا أى شخص الى هنا ليجده؟ |
CTU'ya göre şimdi de uranyum başlıklı silah ele geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الآن وحدة مكافحة الإرهاب تعتقد أنه أيضا يسعى لاكتساب أسلحة نووية |
Suçla Savaş Birimi, düşük gelirli barınağı silah mevzuatındaki sağduyu... | Open Subtitles | وحدة مكافحة الجريمة إسكان ذوي الدخل المنخفض تشريعات حيازة الأسلحة |
Dur bakalım. SKB ne oldu? | Open Subtitles | نتقدم ببطء، ماذا عن وحدة مكافحة الجريمة؟ |
Narkotik birimi geçen ay buradaydı ve onların da kafası karışmıştı. | Open Subtitles | ،أتت وحدة مكافحة المخدرات إلى هنا الشهر الفائت وكانوا متحيرين أيضاً |
- Çünkü Suçla Savaş Biriminin yönetimi senin makamında. | Open Subtitles | لأن مكتبك يشرف على وحدة مكافحة الجريمة. |
Salgın Kontrol Merkezi bunu doğruladı mı? | Open Subtitles | -وتم تأكيد ذلك من قبل وحدة مكافحة الأمراض؟ |
Babam CTU'da çalışıyor, bu sabah bombalanan yerde. | Open Subtitles | ان ابي يعمل في وحدة مكافحة الارهاب المبنى الذى تفجر صباح اليوم |
Merhaba Jack. Ben CTU'dan Tony Almeida. | Open Subtitles | مرحبا جاك ، انا طونى الميدا من وحدة مكافحة الارهاب |
CTU LA, aksini gösterebilecek kanıtlar toplama sürecinde. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الإرهاب بصدد الحصول على معلومات تقيد عكس ذلك |
Son duyduğumda CTU'ya dönmüştü. Neden? | Open Subtitles | خر ما سمعته أنه يستجوب في وحدة مكافحة الإرهاب ، لماذا ؟ |
Jack Bauer, CTU'dan bir tanığı kaçırıp o arada bir ajana saldırmış. | Open Subtitles | جاك باور هرَب الشاهدة من وحدة مكافحة الإرهاب وأهان عميل خلال قيامه بذلك |
Ki emin ol hayatta olduğunu umuyorum ama Suçla Savaş Birimi ve SCPD'nin emirlere ihtiyacı var. | Open Subtitles | فإن وحدة مكافحة الجريمة والشرطة بحاجة لتوجيهات. |
Suçla Savaş Birimi, Prometheus'un yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الجريمة تظن (بروميثيوس) هو مختطفه. |
Hala daha SKB saldırıya uğradığında ortada olmayışımın yarattığı etkiyi düzeltmeye çalışıyorum ve gerçekten dikkatimi vermem gereken bir oylama var. | Open Subtitles | عن غيابي أثناء الهجوم على وحدة مكافحة الجريمة وثمّة تصويت على تشريع إعادة التسكين يحتاج لانتباهي. |
Narkotik ya da Federaller olabilir. | Open Subtitles | ادخلوا . ابتعدوا عن الشارع ممكن أن تكون وحدة مكافحة المخدرات أو الإف بي آي |
- Çünkü Suçla Savaş Biriminin yönetimi senin makamında. | Open Subtitles | لأن مكتبك يشرف على وحدة مكافحة الجريمة. |
- Hastalık Kontrol Merkezi burada mı? | Open Subtitles | هل وحدة مكافحة الأمراض هنا ؟ |
Kurban, SSB'nin bir üyesiydi. | Open Subtitles | الضحية كان عضوًا في وحدة مكافحة الجريمة. |
YTÖE'nin Indiana'daki tesisinden bir şey çaldı. | Open Subtitles | سرقوا سابقا شيئا من منشأة وحدة مكافحة التهديدات المتقدمة في إنديانا |
Salgın Kontrol ekipleri bölgede. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الأمراض أول من استجاب في الموقع ما الذي يجري بحق الله؟ |
Tavanda greyfurt-şeklinde bir küre vardı. Batı Virginia'daki Terörle Mücadele Biriminin ziyaretleri canlı olarak izlemesi için. | TED | يوجد في السقف آلة مراقبة صغيرة الحجم للمراقبة المباشرة للزيارة من طرف وحدة مكافحة الإرهاب في فرجينيا الغربية. |