ويكيبيديا

    "وحدكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • Kendi başına
        
    • tek başınıza
        
    • yalnızca
        
    • başınasın
        
    • Yanlız
        
    • tek kişi sensin
        
    • tamamen
        
    Yani, en azından daha önce bu işte yalnız değildin. Open Subtitles , أقصد , على الأقل سابقاً لم تكوني هكذا وحدكِ
    Bak, bunun çok kötü olduğunu biliyorum, ama eğer arkadaşlarının yalnız gitmene izin vereceğini... sanıyorsan, o zaman delisin demektir. Open Subtitles أعلم أنّ الأمور تسير على نحو مُريع و لكن إذا ظننتِ أنّ أصدقائكِ سيدعونكِ تتكبدى العناء وحدكِ فهذه حماقة منكِ
    Babanın nişan partisinden yalnız başına davayı kutlamana izin veremem. Open Subtitles لن أسمح لكِ بالإحتفال بقضيتكِ وحدكِ في حفل خطوبة والدكِ.
    Sadece gerektiğinde çocuk odasına girme imkânın olacak ama tek başına değil. Open Subtitles لن يُسمح لكِ بدخول الحضانة إلا عند الضرورة ولن تدخلي وحدكِ أبداً
    Seninle ilişkisini bitireceğini söyledi ve seni burada tek başına bırakamadı. Open Subtitles إنه سيُنهى الأمور معكِ ، لكنه لا يستطيع تحمل ترككِ وحدكِ
    Kendi başına çocuk büyütmenin nasıl bir şey olduğunu bilirim. Open Subtitles أنظري , أنا أعرف كيفية رعاية صبي وحدكِ شاقة
    Burada yalnız başına ölmeyeceksin. Dan ve ben yanındayken öleceksin. Open Subtitles أمي أنتِ لن تموتي وحدكِ ستموتين معي أنا ودون هنا
    Madem tehlikeli seni yalnız mı bırakayım? Open Subtitles إذاً، إذا كان الأمر خطير، فيجب عليّ أن أترككِ وحدكِ
    Tatlım, bu akşam sinemaya yalnız gideceksin değil mi? Open Subtitles عزيزتي، ستذهبين لقاعة السينما وحدكِ الليلة، صحيح؟
    Tanrım, su sıçratıp durmayı kes. Bu hücrede yalnız değilsin, hatırladın mı? Open Subtitles يا إلهي، توقفي عن التلاعب بالماء تذكري بأنكِ لست وحدكِ في هذه الزنزانة
    Madem bu kadar tehlikeliyim, neden seni benimle yalnız bıraktı? Open Subtitles .. حسناً ، إن كنت خطراً جداً لماذا هي تركتكِ وحدكِ معي ؟
    Tamam, ama demek istediğim, bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لكن ما احاول قوله انه لا يجب ان تفعلي ذلك وحدكِ
    Otuz saniye seni yalnız bırakıyorum, benden gencini buluyorsun. Open Subtitles تركتكِ وحدكِ لحظة لأجدكِ تهربي مع شاب صغير
    Ama tek başına kalınca günlerden ne bilmeyince etrafta suçlayacak bir tek kendin kalıyorsun. Open Subtitles لكن عندما تكوني وحدكِ ولا تعلمي ما هذا اليوم لا يوجد أحد تلوميه سواكِ
    Başka birini yollarlar. Bunu tek başına yapmamalısın. Open Subtitles يمكنهم أن يرسلوا شخصاً آخر لا يجب أن تفعلي هذا وحدكِ
    tek başına halletmen gerektiğine dair verdiğin vaazdan sonra ve ben benimle kalmanı teklif ettikten sonra mı? Open Subtitles لن ينتقل معنا بعد كل ذلك الخطاب عن إرادتك للمضي وحدكِ وبعد أن عرضت لكِ أن تبقي معي؟
    Usta'yı tek başına tamamen öldürebilirmişsin. Open Subtitles أنكِ وحدكِ من يمكنكِ قتل السيد لننطلق فحسب
    Cidden, tek başına tüm o annelik yükünü taşıyabilecek kadar olgunlaşmış olduğunu farketmemişiz. Open Subtitles بجدية، لم ندرك كم أنتِ ناضجة بما يكفي لمواجهة عبء الأمومة وحدكِ
    Tüm yemekleri Kendi başına yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لستِ مضطرة لإعداد هذا الغداء بأكمله وحدكِ
    Bayan Treadwell cuma gecesi, tüm gece boyunca evde tek başınıza mıydınız? Open Subtitles هل قضيّتِ مساء ليلة الجمعة بأكلمها وحدكِ ؟
    Öyleyse şunu hiç unutma yürüdüğün yol sana ait yalnızca sana. Open Subtitles إذاًتذكريذلك.. الطريق الذي تسيري به لكِ، وحدكِ.
    Doğruca ormana. Oradan sonra tek başınasın, tamam mı? Open Subtitles إلى الغابة مباشرةً بعد ذلك ستكونين وحدكِ ، اتفهمين؟
    Yanlız gitme. Yanlız olmamalısın. Open Subtitles لا تذهبي وحدكِ لا يجب أن تكوني وحيدة
    Kızımı annenden uzaklaştırmama yardım edebilecek tek kişi sensin. Open Subtitles وحدكِ قادرةٌ على مساعدتي في إبعادِ ابنتي عن والدتكِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد