ويكيبيديا

    "وحدهُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    O delikte yalnız başına otururken, kafasından... geçenlerden korkuyorum. Open Subtitles و أخشى مما يدورُ في رأسه الآن جالساً وحدهُ في ذلكَ الجُحر
    Ama asla yalnız yaşayamazlar. Open Subtitles ولكنه لا يستطيع البقاء على قيد الحياة وحدهُ
    Bunun olacağını bilsem Onu evde asla yalnız bırakmazdım, Open Subtitles ... أنا لم أكن لأدعهُ وحدهُ لو عرفتُ بأن هذا سيحصلُ
    Dışişleri Bakanlığını Hindistan'da yalnız gezenleri artan güvenlik sorunları konusunda uyarmış. Open Subtitles وزارة الخارجية تقول أن هنالك خطر أمني كبير على أي أحد يسافر وحدهُ للـ(هند)
    Evet, tek başına o büyük evde yaşadığına göre çok zengin olmalı. Open Subtitles نعم، بالنسبة لشخص يعيش في هذا المكان وحدهُ هي بالتأكيد غنية
    Birkaç kez tek başına bankta oturup kendi kendine konuşmuş. Open Subtitles هناك مرات عديدة كان يجلس بها وحدهُ و يتحدث مع نفسهُ
    George nasıl hissettiğimi bilmiyor, ta ki onu yalnız bulduğum ilk anda her şeyi söyleyene kadar. Open Subtitles يعرف) لن جورج) به أشعرُ ما بذلك أخبرتهُ اذا الأ وحدهُ يكون ان مجرد لذا
    Evet, Ryan şu anda yalnız kalmamalı bence. Open Subtitles أجل، لا أعتقد أن (رايان) يجب أن يبقى وحدهُ الان
    Kovboyu çölde tek başına serbest bırakamaz mı? Open Subtitles هل يمكنه أن يطلق سراح راعى البقر فى الصحراء؟ و يتركه وحدهُ
    Walker'ın tek başına olup olmadığını boşver, onu kimin öldürdüğünü bilmek istemiyor musun? Open Subtitles إسمع، إنسى أمر كونِ (والكر) وحدهُ أو لا، ألا تريدُ أن تعرف من قتلهُ حتّى ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد