Bu konuda anlaşamayacağımız için, bir canavar var mı Loch'ta mı | Open Subtitles | بما اننا لا نستطيع ان نتفق على وجود وحش في البحيرة |
Ya mutfağımda bir canavar var yada ben aklımı kaçırdım. | Open Subtitles | ذلك عظيمُ. أمّا عِنْدي وحش في مطبخِي أَو أَنا مجنونُ جداً. |
bir canavar ana caddeyi yerle bir ediyor, acale etmelisiniz. | Open Subtitles | وحش في تمزيق الشارع الرئيسي. يجب على عجل. |
2 gün içinde bir canavara dönüşme ihtimalin hakkında mı, yoksa ölü arkadaşının seni ziyareti hakkında mı? | Open Subtitles | حول إمكانيةِ انك تُصبحُ وحش في خلال يومين أَو حول الزياراتِ مِنْ الأصدقاءِ المَوتى؟ |
Dolabında bir yaratık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كانت تعتقد أن هناك وحش في خزانتها |
Karşıma ilk geldiğin günü hatırladım: Zincire vurulmuş bir yabaniydin. | Open Subtitles | أتذكر أول مرة وقفت فيها أمامي بهذا المكتب، وحش في السلاسل |
bir canavar, arkadaşımı öldürdü. | Open Subtitles | غهاي . ماذا يحدث يوجد وحش في الداخل وقتل أحدهم |
Sokakta bir canavar var ama hiç kimse onu göremiyor çünkü o, karanlıkta saklanıyor. | Open Subtitles | هناك وحش في الشارع ولكن لا أحد يستطيع رؤيته لأنه يختبيء في الظلام |
Senin için Paris'te bir canavar var ama ben onu görüyorum. O bir canavar değil! | Open Subtitles | الأخبار صحيحة إذاً هناك وحش في باريس و أنا أنظر له |
Gizli görevdeyken hedefinizi bir insan olarak değil de hiçbir şeye önem vermeyen bir canavar olarak görürsünüz. | Open Subtitles | عندما تكون تحت الغطاء فمن السهل إذلاله ورؤيته ليس أكثر من وحش في محاولةٍ للقضاء عليه |
Arkadaşının ormandaki bir canavar tarafından öldürüldüğüne inanıyor. | Open Subtitles | يصرخ بأن صديقه قُتِل بواسطة وحش في الغابة |
Peki rüyanda bir canavar görürsen ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا اذا قابلوا وحش في أحلامهم |
Peki rüyanda bir canavar görürsen ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا إذا قابلوا وحش في أحلامهم؟ |
Dün gece buradaydı... şatodaki bir canavar hakkında saçmaladı durdu. Maurice zararsızdır. | Open Subtitles | كان يصرخ أليلة و يتحدث عن وحش في قلعة |
Oğlum orada bir canavar var diyorsa orada kesinlikle bir canavar vardır. | Open Subtitles | أذا قال ولدي أن هناك وحش في الخارج... أذاً, بحق الله... , هنالك وحش في الخارج. |
Beverly hills'de bir canavar var, Max? | Open Subtitles | هل هناك وحش في في بيفرلي هيلز يا ماكس ؟ |
- Ormanda bir canavar mı? - Gölgelerde kendim gördüm. | Open Subtitles | وحش في الغابة- لقد رائيته، في الظلال بنفسي |
Bunu senin için araştırma yaparken bulmuştum. Rebecca'nın da hayatında bir canavar varmış. | Open Subtitles | وجدتها حين كنت أقوم بأبحاثي عليك (ريبيكا) كان لديها أيضا وحش في حياتها |
Bu evde hala bir canavar var, o da çocuk değil, sensin. | Open Subtitles | لا يزال هناك وحش في هذا البيت ، و ليس الفتى... إنه أنت |
Uzak bir gelecekte Güneş'imiz bir canavara dönüşerek, | Open Subtitles | لأن الشمس ستتحول إلى وحش في المستقبل البعيد. |
Artık senin gözünde de bir canavara benziyor olmalıyım. | Open Subtitles | الآن يجبُ أن أبدوا مثل وحش في عينيك، أيضاً. |
Bodrumda yaratık falan da yok! | Open Subtitles | ليس هناك أية وحش في هذا القبو حالا |
Karşıma ilk geldiğin günü hatırladım: Zincire vurulmuş bir yabaniydin. | Open Subtitles | أتذكر أول مرة وقفت فيها أمامي بهذا المكتب، وحش في السلاسل |