Birinin yazdıklarımı takip edip de kazıp çıkarmasından emin olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أعني، واضطررت للتأكد من أن شخصا ما من شأنه في الواقع من خلال متابعة وحفر بشيء ما يصل. |
Ve fidyeyi kazıp çıkarmak? | Open Subtitles | وحفر أموال الفدية؟ |
Ne diyorsun kazıp Frankenstein'ı çıkaralım mı? | Open Subtitles | Frankensteintje اللعب وحفر ما يصل اليه؟ |
Son 4 yıIı komada geçiren bir çocuk bu mezarları mı kazdı? | Open Subtitles | الفتى الذي في غيبوبة لاربع سنوات اتى الى هنا وحفر هذه القبور ؟ |
Ama baban kazmaması gereken bir yeri kazdı ve o ilk yalanla beni serbest bıraktı. | Open Subtitles | لكن أتى أبوك وحفر حيث لا يفترض وحررني بتلك الكذبة الأولى. |
Piglet kazdı, kazdı ve kazdı. | Open Subtitles | حفر بيجلت، وحفر وحفر |
Indogene Yüzbaşı Bebe, bir insan yüzünü ele geçirdi ve Staz Ağı'nın altından bir tünel kazdı. | Open Subtitles | الرقيب (بي بي) من الانديقو اتخذ وجه بشر وحفر نفق تحت شبكة الحماية |