ويكيبيديا

    "وحقيقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçeği
        
    • gerçek
        
    • ve aslında
        
    • gerçeğini
        
    • olması
        
    Teknolojinin kolaylaşması ve daha ulaşılabilir hâle gelmesi gerçeği iş gücünün keyfi ne isterse onu yapmasını serbest kılıyor. TED وحقيقة أن التكنولوجيا تصبح أسهل وفي متناول اليد فإن ذلك يحرر المزيد من القوى العاملة لدراسة أي شيء يرضيهم.
    Hepsinin şarkı söylediği gerçeği kurban seçiminin bir parçası olabilir. Open Subtitles يبدو كأنه نفس الجاني بالنسبة لي وحقيقة انهن كلهن يغنين
    Bundan önce, bozuk ilişkilerin izleri ve şu an rehabilitasyonda olması gerçeği var. Open Subtitles وقبل ذلك درب من المشاكل الوعرة وحقيقة انها الان في مركز اعادة التأهيل
    Geçtiğimiz bu yıllar süresince gördüğümüz bir diğer gerçek ise, devlet içinde yaşanan bu çatışmaların sadece birkaçı askeri olarak çözülebilir. TED وحقيقة اخرى شاهدناها خلال تلك السنين السنين الاخيرة ان القليل من تلك الصراعات بين الدول وداخل الدول يمكن حلها عسكريا
    ve aslında içlerinden bir tanesi, oldukça büyük ve içinde bir sürü solucan var. TED وحقيقة أحد هذه الصناديق كان كبيراً، وكان لدي الكثير من الدود به.
    Ayrıca biliyorlar ki, eğer insanlar doğaya bağlı oldukları gerçeğini anlarlarsa, ve içlerindeki gücün farkına varırlarsa... Open Subtitles ,انه إذا أُدركُ الناسَ حقيقةَ علاقتِهم بالطبيعةِ ..وحقيقة قوَّتِهم الشخصيةِ
    Bu da öncelikle siz ve muhtemelen farkında bile olmadan bir dili çok iyi konuştuğunuz gerçeği. TED وهذا هو أنتم وحقيقة أنكم تتقنون اللغة وربما على الأرجح لا تعلمون بذلك.
    Bunların nadir olması gerçeği dikkatimizi çeker ve bizi yeni bir düşünme biçimine götürür. TED وحقيقة أن مرض الساركوما نادر الحدوث فإنها تقوم على شد انتباهنا وارشادنا إلى أنواع جديدة من التفكير.
    Eğer varoluş ve ölümlü olduğumuz gerçeği moralinizi bozmuyorsa bile, mevcut cenaze işlerimiz durumu bozacaktır. TED فإذا لم يكن الوجود وحقيقة فنائنا مصدر إحباطٍ لكم، فإنَّ حالنا الراهن فيما يخص ممارسات الجنائز كفيل بذلك.
    Fakat yarattığı korku ve insanların kaderinin Stalin'in iki dudağı arasında olduğu gerçeği, bir sürü olumsuz etki bırakmıştı. Open Subtitles لكن الخوف الذي شكّله وحقيقة أنّ الشعب كان تحت رحمته ولّد الكثير من الآثار السلبية
    Bu konuşmayı özel olarak yaptığımız gerçeği var ya bunun yanlış olduğunu senin de bildiğini söylüyor bana. Open Subtitles وحقيقة ان هذه المحادثة تتم علي انفراد تؤكد لي
    Henüz olanlarla, sunumun geri kalanını benim yapacağım gerçeği arasında bir köprü kurmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول وضع جسر في الفراغ بين ما حدث، وحقيقة أني سأقوم ببقية العرض.
    Çocuk konusu her zaman anlaşmayı bozar. Ve bir de senin patronum olduğu gerçeği var. Berbat bir çift oluruz. Open Subtitles امر الأطفال دائماً ما يكون من اجل التملص، وحقيقة أني رئيسك، علاقتنا فكرة مريعة
    Nasıl biri olduğu hakkındaki gerçeği ve ailelerimizin topluluğuna ne olduğunu öğrenebilirim. Open Subtitles يُمكنني أن أعرف حقيقته وحقيقة ما حدث لدائرة آبائنا.
    İş menfaatleri hakkında konuştuğu zaman onlar fiili olarak Voltaire'in nasıl haklı olduğunun kanıtıdırlar. gerçek şu ki; bu bizi tek bir değil fakat 3 fenalıktan kurtarır. ['İş bir adamı 3 büyük fenalıktan kurtarır: TED إنهم في الواقع دليل على صحّة فولتير عندما تحدث عن مزايا العمل، وحقيقة أنّه يحمينا من 3 شرور عظيمة.
    ve bu benim makinanın içinde ilk gerçek dalışım. TED وحقيقة هذه الغطسة الحقيقية الوحيدة التي قمت بها في هذه الآلة.
    Şey, ben küçük bir araştırma yaptım, sadece boğa güreşinin temel bilgileri ve gerçek şu ki, boğa harekete tepki gösteriyor. Open Subtitles كنت أقوم ببعض التدقيق فقط مبادئ صراح الثيران وحقيقة ردة فعل الثور على اللحظة
    ve aslında Fransa'nın G20'nin merkezine gıdayı koyması gerçekten önemli. TED وحقيقة أن فرنسا وضعت الغذاء في قلب أولويات قمة العشرين هو جداً مهم.
    ve aslında bu tepkim çok parası olmayan müşterilereydi. TED وحقيقة الأمر، كانت تلك استجابتي لزبائني الذين لم يكن لديهم المال الكافي للتسديد
    Diğer bebekler gibi oynamaya pek hevesli değildi ve aslında benimle de pek ilgili görünmüyordu. TED لم يرد اللعب مثل باقي الاطفال. وحقيقة لم يبدو مهتم بي اطلاقا.
    Özellikle de bütün o alkolü, sigarayı, ve o kadar da iyi olmadığım gerçeğini hesaba katarsanız. Open Subtitles ماذا بشأن الشُرب والتدخين وحقيقة أني لستُ بارعًا كثيرًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد