ويكيبيديا

    "وحيدًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek başına
        
    • tek başıma
        
    • yalnızdım
        
    • yalnız başına
        
    • yapayalnız
        
    • yanlız
        
    • yalnız başıma
        
    • yalnız başınıza
        
    • yalnız bir
        
    Yani bugün beni götürdüğün o yerler oralara tek başına gitmemiştin değil mi? Open Subtitles إذًا ، كل أماكن الأطفال التي ذهبنا إليها اليوم لا تذهب هناك وحيدًا
    Ben tek başıma kalamadım, sen de tek başına kalmamalısın. Open Subtitles ،لم أقوَ على العيش بمفردي ولا يتعيّن أن تحيا وحيدًا
    tek başına bilim dünyayı değiştiremez. Dünyanın da değişmeyi istemesi lazım. Open Subtitles العلم وحيدًا يعجز عن تغيير العالم، يتعيَّن أن يرغب العالم بالتغيُّر
    Evet, çünkü etrafımda iletişim kurabileceğim birini aramakla meşguldüm, çünkü çok yalnızdım. Open Subtitles نعم ، بسبب كوني مشغول جدًا بالرفرفة في الجوار محاولًا الإرتباط بأحدهم لأنني كنت وحيدًا للغاية
    yalnız başına oturduğunu gördük ve yardımcı olabileceğimizi düşündük. Open Subtitles رأيناك تجلس وحيدًا وإعتقدنا أنه بإمكاننا مساعدتك
    Üçüncü evliliğim sona ermişti ve yapayalnız kalmıştım. Open Subtitles إنفصلتُ عن زوجتي في زواجي الثالث، و كنت ببساطة وحيدًا.
    Pazar günü evde tek başına olmaktan daha beter bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أسوأ من البقاء في البيت وحيدًا يوم الأحد.
    Söz ver Ram, beni tek başına yakmayacağına söz ver. Open Subtitles عِدني يا رام , أنك ... لن تغمر رمادي وحيدًا
    Robert Jessup tek başına yaşıyor, ve tıbbi malzemeleri satıyor. Open Subtitles طبقًا لسجلاتنا، فإنه يعيش وحيدًا يسافر 200 يوم في السنة طبقًا لعمله في المبيعات الصيدلية..
    Yapmna, tek başına zaman geçirmek iyidir. Open Subtitles ماذا تقولين؟ ، من الجيد تركه وحيدًا لبعض الوقت
    Siyah boşlukta tek başına siyah boşluk olmak gibi. Open Subtitles إنه الثقب الأسود الناتج عن كونك وحيدًا داخل ثقب أسود.
    tek başına su üzerinde olmak huzur veriyor. Open Subtitles وجودي وحيدًا في عرض البحر أمر يبعث على السكينة
    Çatlak ailemle tek başıma olmayı hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التخيل كيف سأتعامل مع والديّ المجنونان وحيدًا
    - Bu odada tek başıma saatler geçirdim. Open Subtitles أمضيت الكثير من الساعات وحيدًا في هذه الغُرفة
    Neden yaşamı yarattın? yalnızdım. Kız kardeşinin arkadaşlığı yetmedi mi? Open Subtitles لماذا خلقت الحياة؟ كنت وحيدًا لم تكن شقيقتك تكفي؟ أنا الوجود
    Yeterince uzun bir zaman yalnızdım. Open Subtitles لقد كنت وحيدًا بما فيه الكفاية.
    Ve pis bir sokakta, yalnız başına kan kaybından ölüme terk edildi. Open Subtitles وقد غادر هذه الحياة وهو ينزف وحيدًا في زقاق قذر.
    Onu haftalardır takip ediyordum. Adamı yalnız başına yakalamak için bekliyordum. Open Subtitles كنت أتبعه لأسابيع في انتظار أن أتمكن منه وحيدًا
    yapayalnız ölen kızım için umarım bir çoğunuz yürüyeceği son yolda kendisini yalnız bırakmayıp orada olur. Open Subtitles ابنتي التي ماتت وحيدة أتمنى أن الكثير منكم سيحضر حتّى لا يكون طريقها الأخير وحيدًا
    Onunla olsaydım, onu yanlız başına bırakmasaydım durum farklı olurdu. Open Subtitles لو كنت معه لكان الأمر مختلف لو لم أتركه وحيدًا
    Tabii konuşacaksın, ve ben de yalnız başıma oturacağım. Open Subtitles بالطبع ستفعلين وأنا سأجلس هنا وحيدًا لنفسي.
    Böylece ikiniz de yalnız başınıza ölmemiş olurdunuz. Open Subtitles وساعتها لم يكن أي منكما ليموت وحيدًا
    Her gece terler içinde, korkmuş, yalnız bir şekilde uyanırdım. Open Subtitles كنت أصحو كلّ ليلة متعرّقًا من أثر القلق، مرتعبًا وحيدًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد