Aynı anda hem acıkmış hem de korkmuş olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكونى جائعة وخائفة فى نفس الوقت |
O, yapayalnız. Annesiyle konuşamıyor. korkmuş ve şaşkın bir durumda. | Open Subtitles | الأمر مجرد , أنها وحيدة ,لا يمكنها التحدث مع والدتها وخائفة وتشعر بالحيرة. |
Çünkü, çok mutluyum ama bir o kadar da korkuyorum. | Open Subtitles | لأنـي سـعيـدة جــدا وخائفة في نفس الوقت. |
Üşüdüm, ıslandım ve korkuyorum. Okulda konuşuruz. | Open Subtitles | أنا بارده,وكئيبة,وخائفة يمكننا أن نتكلم في المدرسة |
Şu anda sevgiliniz yalnız, korkuyor ve biri hayatını kurtarsın diye dua ediyor. | Open Subtitles | الآن ، حبيبتك بمُفردها وخائفة وتدعو بأن يأتي إليها شخصاً ما لإنقاذ حياتها |
Yalnızdım, korkmuştum ve sen beynini uyuşturucuyla bulandırmıştın. | Open Subtitles | لقد كنت وحيده وخائفة وانت كنت غائبا عن الوعي مدمنا للمخدرات |
Kaybettim ve korktum. Kavga etmeye dayanan birisi değilim. | Open Subtitles | لقد كنت تائهة وخائفة لم أكن من النوع الذي يصمد في القتال |
O zaman da korkuyordun, şimdi de korkuyorsun. | Open Subtitles | كنت خائفة في الماضي وخائفة الآن |
Alessa çok yalnızdı, yaralanmıştı, korkmuştu. | Open Subtitles | أليسا كانت وحيده .. ومجروحة وخائفة |
- Yalnizdim ve korkuyordum. | Open Subtitles | -كنت وحيدة وخائفة |
Hayır, dün gece korkmuş bir şekilde geldi ve sabah tekrar gitti! | Open Subtitles | لا، عاد إلى بيته في وقت متأخر وخائفة وذهب في وقت مبكر من صباح اليوم. |
Adam çok kararlıydı ve kadın da kafası karışmış ve korkmuş görünüyordu. | Open Subtitles | كان الرجل مصرّاً بينما كانت المرأة مرتبكةً وخائفة |
Aynı anda hem çok mutlu hem de ölesiye korkmuş durumdaydım. | Open Subtitles | وكنت اسعد شخص في العالم سعيدة وخائفة في نفس الوقت |
Bak, ben... Ben evlilikten ve çocuk sahibi olmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | اصغ، أنا خائفة من الزواج، وخائفة من الأطفال.. |
Çok yaşlıyım... korkuyorum... Asla ölmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا كهلـة ، وخائفة أخشى بأن لن أموتَ أبداً |
O geldi, ben de yardımcı olmaya çalıştım ama ne istediğini anlayamıyorum, daha kötü olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | لقد ظهرت وحاولت مساعدتها ولكني لا أفهم ماتطلبه مني وخائفة جعل الوضع اسوء |
Üzülüyor, korkuyor, sinirleniyorlar ve tehlikeli olabilirler, ama onlar ayni zamanda sevebiliyorlar. | Open Subtitles | ستكون متضايقة وخائفة وغاضبة وقد تصبح خطيرة، لكنها تحب أيضاً |
Arabası var ama silecekleri çalınır diye korkuyor. | Open Subtitles | لديها سيارة وخائفة على مساحة الزجاجة الأمامية ان تسرق |
Seni aptal hükümet yalakası, beni bürokratik bir sadistle orada bıraktın ve ben yalnız ve korkmuştum. | Open Subtitles | انت خادم غبي للحكومة لقد تركتني هناك مع بيروقراطية سادية وكنت وحيدة وخائفة |
işin içine çok batmıştım ve durmaya korkmuştum. | Open Subtitles | كنت متورطة في الامر جداً وخائفة من التوقف |
Kaybettim ve korktum. Kavga etmeye dayanan birisi değilim. | Open Subtitles | لقد كنت تائهة وخائفة لم أكن من النوع الذي يصمد في القتال |
Gençsin ve korkuyorsun. Ve kötü insanların kontrolü altındasın. | Open Subtitles | إنكِ شابة وخائفة وتحت سيطرة أشخاص أشرار |