"وخرجت من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çıktım
• çıkmış
• çıktın

Geri dönüp dışarı çıktım, arabayı alıp sürmeye başladım.
انعطفت وخرجت من المنزل، ركبت السيارة وبدأت القيادة

Bir defasında buraya geldim ve bu kapıdan çıktım.
عندما أتيت هنا في السابق وخرجت من خلال ذلك الباب

Gazı sonuna kadar kökledim kırmızı ışıkta geçip trafiğin içine dalıp çıktım.
- ،ضغطت على الدواسة، عبرت الضوء الأحمر دخلت وخرجت من حركة المرور

Hayati organlara değmemiş. Üçüncü boşluktan girip arkadan çıkmış.
ثم عبرت عبر الفراغ الثالث بين الأضلاع وخرجت من الظهر.

! 10 yıldan fazla süredir ruhsal tedavi merkezlerine girip çıkmış.
لقد دخلت وخرجت من مصحّات عقلية لأكثر من عشر سنوات.

On dakika sonra kalktın, odadan çıktın ve hiçbir şey görmedin.
بعد 10 دقائق على بدئها، وقفت وخرجت من الغرفة ولم تشاهديها.

Sinemadan sersemlemiş bir şekilde ve tamamen değişmiş bir insan olarak çıktım.
وخرجت من دار العرض مترنحاً من التأثر هذا الفيلم غيرني كإنسان

Koridora geri döndüm, 300 kişinin yanından geçtim ve dışarı çıktım.
لذا مشيت ذلك الممر متخطياً 300 شخص وخرجت من الباب

Neyse, okula gittim, günümü geçirip çıktım okuldan.
على كل ذهبت إلى المدرسة أنهيت يومي وخرجت من المدرسة

Yatağımdan çıktım ve sesin alt kattan geldiğini fark ettim.
وخرجت من فراشي وأدركت أن الصوت قادم من الأسفل

Ve oradan çıktım ve sadece yüksek olmak istedim,
وخرجت من هناك، وأردت فقط أن أكون في مكان مرتفع

O saatte 5 tane Smirnoff Ice içtim sonrada mekândan Bangladeşli bir fahişeyle çıktım.
وحصلنا على ساعة اضافية. وفي هذه الساعة شربت 5 كأوس سميرنوف مثلجة... وخرجت من هناك مع عاهرة بنجلاديشية.

Kurşun, oluk açarak ardkafa kemiğinin iç yüzeyi boyunca yön değiştirmiş ve bu sayede beynin içinde sekip buradan çıkmış.
الرصاصة إنحرفت على طول المنضدة الداخلية للعظم القفوي خلق مزراب، فقط لمقلاع خلال الدماغ وخرجت من هنا

Kurşun kafasının arkasından girmiş önünden çıkmış, dolaba saplanmış.
دخلت الرصاصة من خلال الجزء الخلفي من الرأس، وخرجت من الجبهة، وسقطت في الخزانة

...tam lambdoid sütürün üstünden girmiş ve sağ ana karotis arterin yanından çıkmış.
فوق الدرز اللامي وخرجت من خلال الشريان السباتي المشترك الصحيح.

Ve bu yüzden donutın parasını ödemediğini unutmuş... ve oradan çıkmış.
وقد نسيت أن تدفع ... ثمن الحلوى وخرجت من الباب

Kurşun boyna çene hizasının altından girip,... sağ arka kafa kemiğinin hemen altından çıkmış.
الرصاصة دخلت الى العنق اسفل الذقن... .. وخرجت من الناحية الاخرى اسفل عظمة الرقبة

Tanrım, ormandan çıktın demek.
بحق المسيح, يارجل, لقد فعلتها وخرجت من الغابة

Yağmurdan ıslanmış çoraplarınla ve sonradan burkulmuş ayak bileğinle ve oradan yürüyerek çıktın her şeyi başlatan anlaşmayla.
ببدلة مبتلة غارقة، وما اتضح أنه معصم مكسور، وخرجت من هناك، بصفقة قد تتيح لك البدء بكل شئ

Dışarı çıktın. Çok sinirlendin.
وخرجت من الباب ودمكيغلي