ويكيبيديا

    "وذهبت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gittim
        
    • gitti
        
    • gittin
        
    • gidip
        
    • gitmiş
        
    • döndüm
        
    • gitmiştim
        
    • gittiniz
        
    • Sonra
        
    • ettim
        
    • gittiler
        
    • girdim
        
    • çıktım
        
    • aldım
        
    • çıktı
        
    Ve onun evine gittim, sabahtı, New Orleans'ın sabah güneşi perdelerin arasından sızıyordu. TED وذهبت الى منزلها، في الصباح، وكان صباح نيو اورليانز يتصفى من خلال الستائر.
    Dört yıl önce, tırmanış yaparken ayağımı sakatladım ve doktora gittim. TED قبل أربع سنوات، أصبت قدمي في حادثة تسلق وذهبت إلى الطبيب.
    Daha önce de görüştüm bu adamla. Bu eve iki kez gittim. Open Subtitles لقد تعاملت مع هذا الرجل من قبل وذهبت إلى هذا المنزل مرتين
    5 yıl önce Dünya Çocukları Ödülü'nü kazandı ve İsveç'e gitti. TED حصلت على جائزة الطفل العالمية قبل خمس سنوات وذهبت إلى السويد
    Kimin çaldığını biliyordun ve geri almaya gittin. Kaç kişiydiniz? Open Subtitles عند التاسعة، عرفت الفاعل وذهبت لاستعادتها، كم شخصاً ذهب معك؟
    Gectigimiz birkac ayda muhtesem restoranlarda yemek yiyip caz kuluplerine gidip, muhtesem filmler izleyip cok guzel sarkılar dinledim. Open Subtitles لست أدري، في الشهور المنصرمة أكلت في مطاعم فاخرة وذهبت إلى نوادي موسيقية وشاهدت أفلاماً رائعة سمعت موسيقى جميلة
    Onu saldığımız anda şehir dışındaki kız kardeşinin evine gitmiş. Open Subtitles لقد تركت المدينة وذهبت عند شقيقتها فور أن أفرجنا عنها
    Ben bir sürü diploma aldım ve birkaç çok pahalı okula gittim neyse ikinizin sattığı bu saçmalıkların hiçbirini yemiyorum. Open Subtitles لقد حصلت على درجات علمية عديدة وذهبت لمدارس راقية لكني لا أصدق أي حرف من هذا الهراء الذي تقولونه اليوم
    Ben de gecenin bir yarısı süt içmek için kalktım ve dolaba gittim. Open Subtitles لذلك نهضت في منتصف الليل لاحصل على كوب من الحليب وذهبت إلى الثلاجة
    Bangladeş, Zimbabwe, Hindistan, Nepal, Filipinler'e gittim yavaş yavaş inanılmaz bir network oluşturduk. Open Subtitles وذهبت إلى بنجلادش وزيمبابوي، الهند، نيبال، الفلبين، وتدريجيا وضعنا معا شبكة لا يصدق
    Bu gezilerden birinde, konuşarak tesise girmeyi başardım ve cezaevi müdürünü görmeye gittim. TED وذات رحلة .. قمت بالسير الى تلك الاصلاحية .. وذهبت الى رؤية السجان ..
    O yaz, hemen bütün programlarımı iptal ettim, ama Tel Aviv'de tek bir performansım vardı, ona gittim. TED كنت قد ألغيت معظم إلتزاماتي في الصيف ولكن بقى واحد منها في تل أبيب، وذهبت
    Herkes oraya yüzdü ama ben kameramla gittim. TED سبح الجميع بنفس هذا الإتجاه وذهبت أنا في هذا الاتجاه بكاميرتي.
    Görüştüğüm adamla kavga ettik, beni restoranda bırakıp gitti yanıma hiç para almadan çıkınca da taksiyle eve dönecek param yok. Open Subtitles لقد تخاصمت مع الرجل الذي اواعده مخاصمة كبيرة وتركني بهذا المطعم وذهبت بدون مال لذا لا استطيع ان استقل اجرة للمنزل
    Sonunda aradığı yeri buldu, oraya gitmeye karar verdi ve gitti de. TED ووجدت المكان وقررت الذهاب إليه، وذهبت إليه.
    Annesinin evinden bir yumurta çaldı, markete gitti, yumurtayı satıp tek bir kalem aldı. TED سرقت بيضة من منزل والدتها، وذهبت إلى السوق، وباعت البيضة، واشترت قلمًا واحدًا.
    Kimin çaldığını biliyordun ve geri almaya gittin. Kaç kişiydiniz? Open Subtitles عند التاسعة، عرفت الفاعل وذهبت لاستعادتها، كم شخصاً ذهب معك؟
    Bir dakikalığına şu yoldan aşağı gidip neler olduğuna bir baktınız mı? Open Subtitles هل قد أخذت من وقتك دقيقة وذهبت لإلقاء نظرة عما يحدث بالخارج
    Ve ya uçağı yakalayamazsam? Sen gitmiş olacaksın. Ben ne yapacağım? Open Subtitles وماذا إن لم ألحق بالطائرة وذهبت أنت، فماذا أفعل؟
    Sonra Londra'ya döndüm, ve Jude Law'u ziyaret ettim. TED وبعدها رجعت الى لندن وذهبت لرؤية الشاب جود لو
    Mikrosoft'ta çalışırken, izin almış ve Fransa'ya ahçılık okuluna gitmiştim. TED خلال فترتي بمايكروسوفت، أخذت إذن بإجازة وذهبت لمدرسة طهاة في فرنسا.
    Ve onunla Plaza'ya gittiniz karısından ayrıldığı gün. Open Subtitles وذهبت إلى البلازا معه في نفس اليوم الذي ترك فيه زوجته
    Yemekten Sonra hastalandığını, acil servise gittiğini ve gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles أصبت بوعكة بعد الغداء وذهبت إلى الطوارئ وتم تشخيصك على تسمم بالغذاء
    Ve endişelendiler, ler, ler Hong Kong'a gittiler, ler, ler Open Subtitles بعد ذلك هي شعرت بالقلق ، بالقلق ، بالقلق وذهبت الى هونج كونج ، هونج كونج ، هونج كونج
    Bütün partilere katıldım boş vakitlerimde de derslere girdim. Open Subtitles كنت هناك , وذهبت إلى كل حفلة وذهبت إلى المحاضرات في أوقات فراغي
    Okuldan mezun oldum, ve en yakın iki arkadaşımla bir yolculuğa çıktım. TED فقد تخرجت من الجامعة وذهبت في رحلة مطولة عبر البلاد مع 2 من اقرب اصدقائي
    Gerçekten mi ortadan kayboldu yoksa kimseye söylemeden tatile falan mı çıktı? Open Subtitles أنّها إختفت تماماً، أو أنّها ضجرت وذهبت إلى منتجع ولم تخبر أحداً؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد