"ورغم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ancak
• olsa
• rağmen
• bile
• Gerçi
• de
• fakat
• hâlâ
• Ve yine
• her ne
• Lakin

Ancak yükseklik korkum olmasına rağmen Geçenlerde kendimi başka bir insana iple bağladım ve 12000 feet'teki bir uçaktan atladım.
لذا ورغم أنني أخاف من المرتفعات، قمت مؤخراً بربط نفسي مع شخص آخر وقفزت من طائرة من على إرتفاع 12 ألف قدم.

Ölü de olsa, çocuk da olsa senden iki kat daha erkek.
رغم انه ميت ورغم انه فتى هو ضعف الرجل الذي انت هو

Ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler.
ورغم هذا، فهم ينجحون فى الحصول على النتائج التي يريدونها.

Eski duvarların bir bölümü çöktü, ama ölüm döşeğinde bile aşılmaları zordu.
فانهار جزء من الأسوار القديمة ورغم سقوطها فقد أثبتت الأسوار جسارة كبيرة.

Gerçi onu durdurmaya çalıştım ama kimse nasıl olduğunu söylememişti.
ورغم ذلك حاولنا ايقافها لا أحد أخبرني كيف ذلك

Tüm eğlenceler biraz ürpertici bir tehlike taşır, kötü olabilecek bir şey, ve koruma olduğunda yine de bunu seviyoruz.
جميع التسليات تحتوي على جانب من الخطورة، شيء ما قد يحدث بشكل خاطئ، ورغم ذلك يعجبنا الأمر حين تتواجد الحماية.

fakat, büyük çoğunlukla, kültürümüz bunun ne anlama geldiğini kabul edemedi.
ورغم هذا فمازالت ثقافتنا غير متواكبة مع هذا التغير

Kuantum dolanıklığı, iki parçacık çok uzak Ancak bir şekilde birbiriyle bağlantılı kaldıklarında olur.
الآن، تشابك الكم هو عندما يوجد جسيمين بعيدين من بعضهما البعض، ورغم لك، يظلان في حالة اتصال مع بعضهما البعض.

Ancak kamu güvenliğini öğrendikçe sokakta yapmakta olduğum şeylerin toplumu yaralayıp yaralamadığını, zarar verip vermediğini merak ediyordum.
ورغم أنني تعلمتُ عن السلامة العامة، فإنني أتساءل فيما إذا ما كنتُ أقوم به في الشارع كان يؤذي أو يضر المجتمع.

Ancak Dünya etrafında yelkenle aylarca gidebiliyor.
ورغم ذلك يمكنها الإبحار حول العالم لعدة أشهر في المرة الواحدة.

Dolayısıyla her ne kadar bir tek sivilin bile öldürülmesi, işkence görmesi, sakat bırakılması, tecavüze uğraması yüksek bir rakam olsa da, sivil kayıplara ilişikin rakamların bugün on yıl öncesinden daha düşük bir düzeye inmesi sevindiricidir.
ولكن ورغم ان كل شخص يموت او يقتل او يعذب او يشرد يعتبر حدثاً كبير ولكن يجب القول ان العدد النهائي للضحايا المدنيين هو اقل بصورة واضحة مما كان عليه منذ عقد مضى وهذه اخبار جيدة بصورة عامة

her ne kadar klinik tıp davranış değişikliğ nedeniyle acı çekiyor olsa da bu sorunu çözmek için çok fazla da uğraştığı söylenemez.
ورغم ان الطبيب يتخوف \ يشتكي دوماً من السلوكيات التي تتغير فانه لا يوجد الكثير للقيام به فيما يخص علاج هذه المشكلة

Kanguru gitmiş olsa da araba tekrar çalışmaz.
وهي لا تعمل، ورغم أنكم بعيدون عن الطريق الرئيسي.

Bu güzel akşam vakti gölgede 38 derece olmasına rağmen soğukkanlılığınızı koruyacaksınız.
ورغم جفاف الجو الشديد ففي ظلال هذا المساء الجميل ستتجمدون من البرد

Tüm olanlara rağmen, ben bu olayı bir suç davasına çevirmek istemiyorum.
ورغم ما حدث أنا لست مهتمة من جعل هذه المشكلة قضية جنائية.

Ve ödesem bile, garantisi yok Ama bu senin tek seçeneğin.
. ورغم ذلك , ليس هناك ضمانات . لكنة خيارك الوحيد

Yine de bu kadar güzel birinin gecelerini yalnız geçirdiğini düşünemiyorum bile.
ورغم ذلك، غير معقول لي أن أحداهن بهذا الجمال تقضي الليل وحيدة.

Gerçi şimdi düşününce tavşanlar ve kedicikler tatlı olur yani belki de o sandığım iltifat değildir.
فقد ذكرتي أنني لطيف ورغم ذلك الآن بتفكيري في هذا.. فإن الأرانب والقطط لطفاء ايضًا، لذا لربما لم يكن تقدير كما أحسبه..

Ayrıca, aşıyı üretmek yıllar alsa da birçok insanın yaşamının kesintiye uğraması ille de tüm süreç boyunca sürmeyecektir.
ورغم أن اللقاح قد يستغرق سنوات لابتكاره، الأعطال التي حدثت لمعظم حياة الناس لن تدوم بالضرورة طيلة هذه المدة.

Ben kaçtığım için gerçekten çok şanslıydım. fakat bir çok Kuzey Koreli bu kadar şanslı değildi.
ورغم أنني كنت محظوظة جداً بأن هربت إلا أن العديد من الكوريين الشماليين لم يحالفهم الحظ

Ulusal Müzenin yıkılmasının ardından neredeyse beş ay geçmek üzere ve yıkıma neyin sebep olduğu ise meçhuliyetini hâlâ koruyor.
قريبا ستكون قد مضت خمسة اشهر منذ اليوم الذي حطم فيه المتحف الوطني، ورغم ذلك سبب الحادثة لا يزال مجهولا.

Ben yalnız bir kızım Ve yine de yaşamaya devam edebilirim.
أنا بنت وحيدة ورغم بإنني يمكن أن أستمر بالعيش.

"Lakin bizimle bu masada oturmana rıza gösteriliyor."
ورغم بأنك مسموح لك بالجلوس معنا الى المنضدة