Niye ateş etmeden önce çocuğun başının altına yastık koymuşlar? | Open Subtitles | لقد وضعوا وسادة تحت رأس الفتي حتي يطلقون عليه النار |
Ve şu garip, ekmek gibi kokan kokulu yastık şeysin. | Open Subtitles | و وسادة الفاصوليا الغريبة ذات الرائحة الكريهة التي تشبه الخبر |
Öğle yemeği arasında ofisimden bir yastık alabilirsin. | Open Subtitles | اثناء ساعة الغداء, يمكنك ان تحصل على وسادة من مكتبى |
Eğer seni burada tek başına görürsem suratıma yastığı bastırıyor olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت لو أنى شاهدتك هنا لوحدك، لأردت أن اضع وسادة على وجهي |
Uçağı havada yakalıyoruz ve ardından yumuşak bir şekilde şişirilmiş yastığın üstüne düşürüyoruz. | TED | نمسك بالطائرة من السماء ثم نسحبها برفق إلى وسادة مضخمة |
yastık oraya atılmış, sırtlık öte yana, Yorgan bir yanda, çarşaflar dağınık. | Open Subtitles | وهنا النائية وسادة وهناك دعم ، بهذه الطريقة غطاء السرير ، وذلك في ورقة. |
Şu biraları alın çocuklar. Ona bir yastık ver. | Open Subtitles | قدمي شراباً لهذين الرجلين أحضري له وسادة |
Ayağımın altına koymak için bir yastık verir misin, lütfen? | Open Subtitles | أيمكنك تمرير وسادة لي من فضلك؟ و أن تضعها تحت قدمي؟ |
Bir yastık, bir battaniyeye karşı... benden uzun süre önce istediğin bu kitaptan başka... benim sana sunabileceğim... hiçbir şey yok, | Open Subtitles | وسادة , ولديك البطانيّة لا املك شيئا آخر لتقديمه لك ماعدا كتاب |
Geçen yıl belim için bir yastık almıştım ve aylarca bel ağrılarıyla ilgili kataloglar gelmişti. | Open Subtitles | اشتريت وسادة الظهر على خط وانتهت مع كتالوجات للدعامات. |
Boğuşurken birinin ağzına ve burnuna bir yastık ya da bir nesne bastırıldığında olur. | Open Subtitles | مثلاً .. إذا ضغط شخص وسادة أو شيئاً ما على أنف وفم أحدهم فتحدث نتيجة الصراع |
Üşümüş olabileceğinizi düşündük ve size bir yastık daha getirdik. | Open Subtitles | نحن إعتقدنا بأنّك قد يكون لديك برد لذا جلبنالك وسادة إضافية |
Hemşire bir saat önce bir yastık daha istedim. | Open Subtitles | أيّتها الممرضة طلبت وسادة إضافية منذ ساعة |
Bilirsin, uyurken, sadece yastığı alıp ve... | Open Subtitles | تعرف,عندما تكون نائمة يراودني شعور أن أخذ وسادة و |
İkimizin de sevdiği şişme bir banyo yastığı var. Kullanma sırasının onda olduğunu iddia ediyor. Yanıldığını söyledim. | Open Subtitles | يوجد وسادة إستحمام قابلة للنفخ ، نحبها أنا وأمي، قالت أنه يومها لإستخدامها ، خالفتها الرأي فتشاجرنا |
Fakat bazı zamanlar var ki... sadece yastığı alıp ve... | Open Subtitles | ولكن في بعض الأوقات تعرف,عندما تكون نائمة يراودني شعور أن أخذ وسادة و |
yastığın var mı? | Open Subtitles | ألديكِ وسادة من الألياف الصناعية؟ بالتأكيد. |
Bir yastığa bıçak batırmakla... birdenbire kendimi farklı mı hissedeceğim? | Open Subtitles | الأمر ليس ان ادخال سكين في وسادة فجأة سيجعلني أشعر |
Yan yatışta boynunuz tam destekli olacak şekilde ve bacaklarınızın arasında bir yastıkla uyumaya çalışın. | TED | حاول أن تنام على جنبك مع وضع رأسك على وسادة ووسادة أخرى بين ساقيك. |
İIk dişini kaybettiği zaman yastığının altında parasını bulur ve alır. | Open Subtitles | خسرت أول الأسنان ، الحصول على باك ، وضعها تحت وسادة. |
Hayır, ben yüzük yastığını ve getirdiğim 7 hediyeyi alıyorum. | Open Subtitles | كلا ، سآخذ وسادة الخاتمين والـ7 هدايا التي أحضرتها إليه |
Kucak yastığım, usta okuyucular için sayfa işaretleyici ve ışıklar gittiğinde kullanabileceğim okuma lambası. | Open Subtitles | وسادة حضني، فاصله الصفحات والمصباح الصغير الخاص بالقراءه عندما ينقطع الضوء |
Birisi, bir dublör ile binalardan hava yastığına atlama alıştırması yapmaktı. | TED | أحدهما عندما تدربنا على القفز من المباني عن طريق مؤدي الحيل إلى وسادة هوائية. |
Ama benimle kalmayı tercih etti ki günde 18 saat boyunca yeşil bir yastıkta uyuyabilecek. | Open Subtitles | لكنه إختار البقاء معي لذا هو يمكن أَن يقضي 18 ساعة يومياً... نائْم على وسادة خضراء كبيره. بحجم الدولاب |
Yatağımda oturdum ve başımın arkasına yastığımı koydum, sonra şöyle düşündüm, o şakada kasıtlı olarak ırkçılık yapıldığından tamamen emin değilim. | TED | جلست على سريري، ووضعت وسادة خلف رأسي، وأستغرقت في التفكير، لست متأكد أن القصد من هذه المزحة هو العنصرية. |
Şapka veya koltuk minderi istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد قبعة أو وسادة للمقعد ؟ |
Dalekler ve Zaman Lordları varsayımlarda bulundu elbette. | Open Subtitles | وأفترض الداليك وسادة الزمن بأنهما المعنيين بالطبع |
Uçaklardaki her şey miniktir. Minik yemekler, minik içkiler, minik yastıklar minik tuvalet, minik lavabo, minik sabun... | Open Subtitles | كل الأشياء على متن الطائرة صغيرة، طعام صغير، شراب صغير، وسادة صغيرة، |
yastıktan başka söyleyeceğin birşey yok mu? | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ لا عِنْدَكَ أكثر مِنْ وسادة جيدة واحدة؟ |