Yüksek riskli bir operasyona gizli ajan olarak gitmek üzere. | Open Subtitles | إنه على وشك الذهاب في عملية خطيرة للغاية |
Morga gitmek üzereydim. | Open Subtitles | أنت محظوظ أنك وجدتني لقد كنت علي وشك الذهاب إلي المشرحة |
ne güzel tesadüf, sizi girerken gördüm, bende gidiyordum. | Open Subtitles | أنا سعيد أننا إلتقينا لقد لمحتك وكنت على وشك الذهاب |
Yatmaya gidiyorduk köpeğimiz tavan arasına doğru havlamaya başladı bizde yukarıda bir şey olduğunu düşündük. | Open Subtitles | كنا على وشك الذهاب للسرير وكلبنا لم يتوقف عن النباح في الملحق ونحن اعتقدنا ان هناك شيئ ما |
Bilgelik yürüyüşüme çıkmak üzereydim. Bana eşlik etmek ister misin? | Open Subtitles | لقد كنت علي وشك الذهاب لمسيرتي الحكيمة ، اتود الإنضمام إليّ؟ |
Çıkmayacaktık da hatta. çıkmak üzereydik. | Open Subtitles | لم يكن لدينا موعد حتى, كنا على وشك الذهاب في موعد. |
Yanlış hatırlamıyorsam acele etmeliyiz çıkmak üzereyim. | Open Subtitles | لو ان ذاكرتى تعمل جيدا من الافضل ان نسرع لأنى اعتقد انى على وشك الذهاب |
O da tam o anda büyükannemle ilk kez tanışacağı buluşmaya gitmek üzere... Birbirlerini önceden tanımıyorlar. | Open Subtitles | و كان على وشك الذهاب لمقابلة جدتي علماً بأنهما لم يلتقيا من قبل |
Bu andaval Robotlar Güreşçilere Karşı'ya gitmek üzere ve evet, süper olacak. | Open Subtitles | هذا الغبي على وشك الذهاب لمشاهده الروبوتات ضد المصارعين |
Olan şey baloya gitmek üzere olmamız. | Open Subtitles | الذي يجري, أننا على وشك الذهاب إلى حفل تخرج. |
Kardeşimi bilgilendirmeye gitmek üzereydim istersen sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | إنني على وشك الذهاب لإخبار أخي أو ان كنت تفضل أن تقوم بذلك |
Tabii, ben de gitmek üzereydim, seni bırakırım. | Open Subtitles | بالتأكيد، كنت على وشك الذهاب يمكنني إيصالك |
Evet ama tam bu şirin kıyafetlerle kayağa gitmek üzereydim. | Open Subtitles | نعم، لكني كنت على وشك الذهاب للتزلج في هذا الزي الرائع |
Ben de tam markete gidiyordum. Bir şeyler alıp çantama koyacaktım. | Open Subtitles | أنا على وشك الذهاب إلى المتجر لأشتري بعض الأشياء لأضعها في حقيبتي |
Greedo, Jabba'yı görmeye gidiyordum... | Open Subtitles | في واقع الأمر كنت على وشك الذهاب إلى جابا و إخباره |
Pahalı elbisemle giyecek pahalı ayakkabılar almaya gidiyordum. | Open Subtitles | إنني على وشك الذهاب لشراءأحذيةباهظةالثمن.. |
Selam tatlım. Biz de yüzmeye gidiyorduk. | Open Subtitles | مرحباً حبيبتي ، كنا على وشك الذهاب للسباحة. |
Bulmaya gidiyorduk. | Open Subtitles | كنا على وشك الذهاب في محاولة للعثور عليهم حسنا. |
Aslında ben de rolden çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | كنت في الواقع على وشك الذهاب للإعتذار الآن |
Koşuya çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك الذهاب للجري |
Benim geçitten 200. seyahatimi kutlamak üzere göreve çıkmak üzereydik. | Open Subtitles | نحن على وشك الذهاب بـ مهمه إحتفاليه لي الرحلات الـ 200 عبر البوابة |
Yavaş bir yürüyüşe çıkmak üzereydik. | Open Subtitles | كنا على وشك الذهاب الى تمشية بطيئة للغاية |
Ulusal bir televizyona çıkmak üzereyim. | Open Subtitles | انا على وشك الذهاب على شاشات التلفزيون العالمية |
Tatile çıkmak üzereyiz. | Open Subtitles | لا مزيد من التفكير نحن على وشك الذهاب إلى عطلة |