Kimi sınıf atladı; en alttan mümkün olduğu kadar en üste ve kimisi bu yolculuğu aksi yönde yaptı. | TED | وصعد البعض السلم الاجتماعي من أسفل إلى أعلى، وعاش البعض تلك الرحلة في الاتجاه المعاكس. |
İnsanlara bir gün tekrar geri döneceğini söylemiş, ...beyaz bir bufaloya dönüşmüş ve bulutların üstüne yükselerek, ...bir daha görünmemek üzere ayrılmıştır. | Open Subtitles | وقالت الشعب وقالت إنها عودة يوم واحد. ثم تحولت الى انها الجاموس الأبيض وصعد إلى الغيوم ، أبدا أن ينظر إليها مرة أخرى. |
Görünüşe göre, Quentin onu baskı altında tutuyordu ve onunla beraber vince atladı. | Open Subtitles | يبدو ان كوينتن كان يمسك به بالقوة وصعد به على الرافعة معه |
Helikopterler onun arabasını takip ediyor ve ismi jenerikte yukarı kayıyor ve arabayla buluşuyor. | Open Subtitles | عندما تابعت المروحية سيارته وصعد اسمه في المقدمة |
Kapı görevlisini aramış. Görevli yukarı çıkmış. - Kapıyı aralık görmüş ve... | Open Subtitles | إتّصلت بالبوّاب، وصعد البوّاب، ورأى الباب مفتوحاً جزئياً، و... |
Sanırım birisi onu götürmeyi önerdi ve o da arabaya bindi. | Open Subtitles | إعتقدت احد ما عرض عليه توصيله وصعد للسيارة |
O kuşun ölmeyecek bir ruhunun olduğunu ve onun cennete gideceğine inanan insanların olduğunu. | Open Subtitles | بأن بعض الناس يعتقد أن الطائر لديه روح أنه لم يمت ، وصعد إلى الجنة |
Sonra beni kanatlarının arasına aldı... ve cennete götürdü. | Open Subtitles | ثُم طوانى الطائر بجناحيه... وصعد بى إلى الجنّة. |
Dağlara tırmandı ve binlerce insan da onu takip etti. | Open Subtitles | وصعد إلى الجبال وتبعه آلاف الناس |
Kasabanın tek barı yanıp kül olmuş ve yıldız futbolcumuz birine atıştırmalık olmuştu. | Open Subtitles | "حانة بلدتنا الوحيدة إحترقت كلياً" وصعد نجمنا ليجني تعاطف" "الجميع مع مآساتنا |
Hayır, başkası zaten ödemiş ve bagajını taşımış. | Open Subtitles | كلاّ، شخص ما فعل، وصعد لأخذ حقائبها. |
ve topu bırakıp tepelere doğru gitti. | Open Subtitles | وتخلي عن المدفع وصعد الى الجبل. |
Bir dönüş aldı, yukarı doğru çıktı ve kocaman bir lokma aldı. | Open Subtitles | انحنى حولي، وصعد و إنتزع لقمة كبيرة. |
Tahmin et evime zorla girip benim hesaplarımdan 500 dolarlık yiyecek ve içki alan kimmiş? | Open Subtitles | إحزر من إقتحم بيتي وصعد 500$... . . على الغذاء والخمر على حساباتي. |
Bay Gateau kahrolmuş ve kalkıp yatağına gitmiş. | Open Subtitles | والسيد (جاتوه), أنهى ليلته مبكراً وصعد إلى الفراش بمفرده |
Sonra yukarı çıkıp oyununu bitirdi. | Open Subtitles | اشعل النار وصعد الدرج |
Jonah yukarı çıkınca Rebecca'yı küvette ölü hâlde bulmuş. | Open Subtitles | وصعد (جوناه) إلى الطبقة العلويّة ووجد (ربِكا)... ميتةً في مغطس |