ويكيبيديا

    "وصل إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldi
        
    • gelmiş
        
    • ulaştı
        
    • girdi
        
    • Oraya
        
    • ulaşırsa
        
    • geldiğini
        
    • ulaşmış
        
    • geldiğinden
        
    • gitti
        
    • girmiş
        
    • varmış
        
    • a
        
    • geldiğinde
        
    Bir adam geçen gün başka bir arabaya çarptı. Uçarak benim taksiye geldi. Open Subtitles لقد أصيب رجل في أحد الأيام بسيارة أجرة و قد وصل إلى سيارتي
    Kabil'e 3 yıl önce vardı ve efsanevi bir figür haline geldi. Open Subtitles وقد وصل إلى كابول قبل ثلاث سنوات من تحوله إلى شخصية أسطورية
    Bildiğimiz şey, eski başsavcının Oraya başında bir yağmurlukla gelmiş olması. Open Subtitles و نعرف أن المدعي العام الأسبق قد وصل إلى المكان مخفيا رأسه بمعطف مطر
    Ve internet dünyanın her bir köşesine ulaştı, en fakir, en uzak bölgelerine bile. TED و أنّ الإنترنت قد وصل إلى كلِ ركن في العالم، حتى أفقر الأماكن و أكثرها بعداً.
    Paparazzi nasıl içeri girdi? Open Subtitles حسناً كيف مصور متطفل وصل إلى هناك ؟
    Önemli olan şu ki, onun Oraya nasıl gittiğini biliyorsunuz. TED وهذا ما في الأمر. الآن تعرف كيف وصل إلى هناك.
    Eğer okyanusa ulaşırsa, altı ay içinde New York'a varacak. Open Subtitles إذا وصل إلى المحيط فطريقه إلى نيويورك سيكون خلال 6 أشهر
    Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. Open Subtitles فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي
    New York'a Batı Afrika'da, Gana'nın kuzey bölgeside bulunan Kumasi isimli şehirden geldi. TED وصل إلى نيويورك من مدينة تدعى كوماسي في المنطقة الشمالية من غانا، في غرب أفريقيا.
    Ama bulunduğu noktaya, başkanlara ve krallara ağızlarının payını vererek geldi. Open Subtitles و لكنه وصل إلى التحدث أمام الرؤساء و الملوك
    Dostunuz az önce kente geldi Bay McCarthy. Open Subtitles زميلكَ وصل إلى البلدةِ بسيارته، سّيد مكارثي
    Bu sabah onda, Sör Charles büroma geldi ve bugüne kadarki delilleri gözden geçirdik. Open Subtitles سير تشارلز وصل إلى مكتبي في 10: 00 هذا الصباح و قد راجعنا كل دليل حتى الآن.
    Eve geç gelmiş ve karısını evde bulamamış. Open Subtitles من الزوج. وصل إلى المنزل متأخراً، ولم يجد زوجته
    Nişanlınız her yerde olabilir.Aralığın 11'inde gelmiş. Open Subtitles خطيبك يمكن أن يكون فى اى مكان لقد وصل إلى هنا فى الحادى عشر من ديسمبر
    Merdiven çıkanın yukarıya çevriktir yüzü ama son basamağa ulaştı mı bir kez merdiven çevirir sırtını bulutlara bakar hor görüp birer birer basıp çıktığı basamakları. Open Subtitles يدير إليه وجهه وهو يتسلق، حتى إذا ما وصل إلى نهاية السلّم العليا، أدار ظهره لذلك السلّم، ووجّه ناظريه إلى السّحاب،
    "...sihirli iksir varili Britanya topraklarına ulaştı". Open Subtitles أن برميل الشراب السحري وصل إلى الأرض البريطانية
    Heykeltıraş arayışım çıkmaza girdi. Open Subtitles البحث عن نحّاتي وصل إلى طريق مسدود
    Polisin, cesedin Oraya dikenli telleri aşıp nasıl gittiği hakkında hiçbir fikri yok. Open Subtitles الشرطة لا تعرف كيف وصل إلى هناك، بالنظر إلى أرتفاع السياج ووجود الأسلاك،
    Gövde kısmına ulaşırsa her şey biter. Bir şey yapamazsın. Open Subtitles إذا وصل إلى الجذع, انتهى الأمر, لم يعُد هناك شيء تستطيع أن تفعله
    Burada bir kaçak bulduk ancak kazara buraya geldiğini sanmıyorum. Open Subtitles ولكن لا أظن أنّه وصل إلى هنا عن طريق الصدفة.
    Ama gemiye siparişin yarısı ulaşmış. - Gerisi Pulau Tekong'a gidiyor. Open Subtitles فقط النصف الذي وصل إلى السفينة البقية في طريقها الى بولاو
    Buraya geldiğinden beri de, dövüşmek için birilerini arıyor. Open Subtitles منذ أن وصل إلى هنا، كل ما يفعله هو البحث عن القتال
    Nasıl o kadar hızlı kiliseye gitti ve geri dönebildi? Open Subtitles كيف وصل إلى الكنيسة وعاد إلى المطعم بهذه السرعة؟
    Kafatasına, tam kulağın arkasından girmiş, mastoidi delmiş orta yutak boyunca devam etmiş ve çene kemiğinin karşı tarafında sonlanmış. Open Subtitles دخل السلاح إلى الجمجمة من خلف الأذن، وجرح الخشاء... حتّى وصل إلى البلعوم، وانتهى في الجانب الآخر من الفك السفلي
    James, sence Kartopu aya varmış mıdır? Open Subtitles جيمس ، هل تعتقد بأن كرة الثلج وصل إلى القمر ؟
    Yaklaşık 60 sene sonra, büyükbabam Oludotun Adekunle Kukoyi de Lagos'a vardı. TED بعد حوالي ستون سنة، جدي، أولودوتن أديكونل كوكوي، أيضاً وصل إلى لاغوس.
    Buraya geldiğinde çok çekingen bir hayvandı. Open Subtitles لقد كان حيواناً خجولاً للغاية عندما وصل إلى هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد