- Biliyorsun,buraya geldiğimizden beri banyo yapmadım. - Tamamen pis kokuyorum. | Open Subtitles | لم أستحم منذ وصولنا إلى هنا تفوح مني رائحة العفونة ، يارجل |
Demek istediğim, buraya geldiğimizden beri canımızı okuyor. | Open Subtitles | أعني، لم نحقق سوى الهزائم مند وصولنا إلى هنا |
Grimpen'e geldiğimizden beri aynı şeyleri yiyip içtik, tek bir şey dışında. | Open Subtitles | لقد تناولنا وشربنا نفس الأشياء منذ وصولنا" إلى "جريمبن" ماعدا شيئاً واحداً |
Clark, biz buraya gelmeden hemen önce e-posta yollamış. | Open Subtitles | كلارك لقد أرسلت رسالة قبل وصولنا إلى هنا |
Sonraki istasyona varana kadar sana göz kulak olmamı kolaylaştırır. | Open Subtitles | هذا يسّهل علّي مراقبـتـكِ لحين وصولنا إلى المحطة التاليه |
Oraya varmadan bu trenin durması gerekiyor. | Open Subtitles | سنتحاج إلى إيقاف هذا القطار قبل وصولنا إلى المحطة |
Ama oraya varır varmaz... babam öldü ve cenaze için buraya geldim. | Open Subtitles | و لكن و بعد وصولنا إلى هناك توفي والدي , و عُدت إلى هنا من أجل الجنازة |
Oraya ulaştığımızda, meydana çıkmış olacağız. Onların saklanma avantajı var. | Open Subtitles | و فور وصولنا إلى هناك لن يكون الأمر و كأننا نصطاد البط |
geldiğimizden beri tuzak kullanmadık. Tamam mı? | Open Subtitles | لم نستخدم الفِخاخ منذ وصولنا إلى هنا ، إتفقنا؟ |
Evet, şimdiye kadar duyduğum en korkunç hikayelerden birkaç tane. Ayrıca, sana söyleyeyim, gözüm, sağ alt ranzadaki kızın üzerinde. Buraya geldiğimizden beri sessiz duruyor. | Open Subtitles | أجل ، بعض من أكثر القصص المروّعة التي سمعت بها لكنّي أراقب تلك الفتاة في السرير السفلي على اليمين أصبحت مُتوترة منذ وصولنا إلى هنا. |
Buraya geldiğimizden beri birileriyle mesajlaşıyormuş. | Open Subtitles | كان يقوم بإرسال الرسال لأحدهم منذ وصولنا إلى هنا |
Camelot'a geldiğimizden beri, buraya gelme sebebimiz hakkında sana yalan söylüyorduk. | Open Subtitles | منذ وصولنا إلى "كاميلوت" ونحن نكذب حول سبب مجيئنا إلى هنا |
Buraya geldiğimizden beri kimse ocak kullanmadı. | Open Subtitles | لم يستخدم أحد الفرن منذ وصولنا إلى هنا |
Buraya geldiğimizden beri her 46 saniyede bir tekrar ediyor. | Open Subtitles | كان يحدث كل 46 ثانية منذ وصولنا إلى هنا. |
Bu yüzden geldiğimizden beri her işletmeden ret cevabı alıyorum. | Open Subtitles | لذلك قابلني جميع أصحاب الأعمال بالرفض فور وصولنا إلى هنا. |
İş ve görev sözleri, geldiğimizden beri sana bir şey ifade etmiyor mu? | Open Subtitles | ألم تعد كلمتا "عمل" و "واجب" تعنيان لك شيئاً منذ وصولنا إلى هنا ؟ لا تكن منافقاً. |
Buraya geldiğimizden beri yerinden kıpırdamadı. | Open Subtitles | إنّها تتحرّك منذ وصولنا إلى هنا. |
-Ve bütün bunlar, biz Jackson cinayeti için otele gelmeden hemen önce oluyor. | Open Subtitles | إذاً كل هذا حصل قبل وصولنا إلى الفندق لجريمة " جاكسون " ؟ |
Biz buraya gelmeden hemen önce. | Open Subtitles | في وقت ما قبل وصولنا إلى هنا. |
Biz oraya varana dek hastanenizde kimse kalmamış olacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أحد موجود في مشفاك حين وصولنا إلى هناك. |
Gideceğimiz yere varana kadar baygın olmalısınız. | Open Subtitles | سيفقدكما وعيكما لحين وصولنا إلى وجهتنا |
Akıllı olursan Almanya'ya varmadan önce arka koltukta oturmana izin veririm. | Open Subtitles | إن أحسنتِ التصرف... سأدعكِ تجلسين بالمقعد الخلفي قبل وصولنا إلى "ألمانيا" |
Oraya varır varmaz bu belaya son vereceğim. | Open Subtitles | وبمجرد وصولنا إلى هناك، سأقوم بإصلاح كل هذه الفوضى |
O irtifaya ulaştığımızda açılıyor. | Open Subtitles | وبمجرد وصولنا إلى الارتفاع المنشود ستحل الشفرة |