| Yani, onu oraya birisi koydu ve birileri de orada devam etmesine izin verdi. | TED | أقصد، شخصٌ ما وضعه هناك وشخصٌ ما سمح له بإن يستمر هناك. |
| Bu yönteme sahip olduğunu söylüyor, biliyorsun, bağlantıyı oraya koyacaksın, ...bağlantıyı görürsen, bazıları onu oraya koymaya karar verdi. | TED | لديه هذا الخط حيث يقول، تعرف، ستقوم بوضع رابط هناك، اذا رأيت رابط، قرر أحد ما وضعه هناك. |
| Silahı oraya o koydu. | Open Subtitles | لقد وضعه لنا يا رجل لقد وضعه هناك |
| Sanki biri dikkatlice oraya koymuş gibi. | Open Subtitles | كأن ثمة من وضعه هناك. |
| Biri oraya koymuş. | Open Subtitles | أحدهم وضعه هناك. |
| Çünkü bunları oraya koyan Tanrının kendisi. | Open Subtitles | لأن الرب وضعه هناك |
| Eğer Franz soruşturma altındaysa, bu adam onu oraya koymuştur sırf anlaşma yapabilsin diye. | Open Subtitles | هذا لأنه وضعه هناك ليتحصل على الصفقة |
| Muhtemelen onu oraya yatırmak daha en baştan bir hataydı ama bundan kaçmak için başka şansım yoktu, ben de bu fırsatı değerlendirdim. | Open Subtitles | حسنا, ربما كان خطأ وضعه هناك بالمقام الأول, ولكني لن احصل على فرصة اخرى لأبتعد, لذا استغليتها. |
| onu oraya koyarken gördün, değil mi? | Open Subtitles | وعلى ما يبدو رأيتِ من وضعه هناك ، أليس كذلك؟ |
| onu oraya koyanın kim olduğunu bulmak sizin işinizdi. | Open Subtitles | كانت وظيفتك ان تعرف من وضعه هناك |
| Baban sen gittiğinde koydu bunu. | Open Subtitles | والدك وضعه هناك بينما كنت غائباً. |
| onu oraya hırsız koydu. | Open Subtitles | تم وضعه هناك لتجريمه |
| Dolabımızda benzin vardıysa onu oraya başkası koydu. | Open Subtitles | لو كان هناك غازولين في خزانتنا فشخص آخر قد وضعه هناك... . |
| - Birisi oraya koymuş olmalı. | Open Subtitles | - لابد أن أحدهم وضعه هناك |
| Şaşırmadınız çünkü onları oraya koyan, sizsiniz. | Open Subtitles | لأنك من وضعه هناك |
| Bunu oraya koyan sendin. | Open Subtitles | . وانه كان انت , من وضعه هناك |
| Belki de biri babamı suçlayabilmek amaçlı onu oraya koymuştur. | Open Subtitles | ربما شخص وضعه هناك لاتهام أبي |
| Evet, belki bir Hobbit onları oraya koymuştur. | Open Subtitles | نعم,ربما (هوبيت) صغير وضعه هناك "عرق خيالي من أشباه البشر القصار مثل ملحمة سيد الخواتم" |