"وضعه هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• onu oraya
• koydu
• oraya koymuş
• oraya koyan
• oraya koymuştur

Yani, onu oraya birisi koydu ve birileri de orada devam etmesine izin verdi.
أقصد، شخصٌ ما وضعه هناك وشخصٌ ما سمح له بإن يستمر هناك.

Bu yönteme sahip olduğunu söylüyor, biliyorsun, bağlantıyı oraya koyacaksın, ...bağlantıyı görürsen, bazıları onu oraya koymaya karar verdi.
لديه هذا الخط حيث يقول، تعرف، ستقوم بوضع رابط هناك، اذا رأيت رابط، قرر أحد ما وضعه هناك.

Silahı oraya o koydu.
لقد وضعه لنا يا رجل لقد وضعه هناك

Sanki biri dikkatlice oraya koymuş gibi.
كأن ثمة من وضعه هناك.

Biri oraya koymuş.
أحدهم وضعه هناك.

Çünkü bunları oraya koyan Tanrının kendisi.
لأن الرب وضعه هناك

Eğer Franz soruşturma altındaysa, bu adam onu oraya koymuştur sırf anlaşma yapabilsin diye.
هذا لأنه وضعه هناك ليتحصل على الصفقة

Muhtemelen onu oraya yatırmak daha en baştan bir hataydı ama bundan kaçmak için başka şansım yoktu, ben de bu fırsatı değerlendirdim.
حسنا, ربما كان خطأ وضعه هناك بالمقام الأول, ولكني لن احصل على فرصة اخرى لأبتعد, لذا استغليتها.

onu oraya koyarken gördün, değil mi?
وعلى ما يبدو رأيتِ من وضعه هناك ، أليس كذلك؟

onu oraya koyanın kim olduğunu bulmak sizin işinizdi.
كانت وظيفتك ان تعرف من وضعه هناك

Baban sen gittiğinde koydu bunu.
والدك وضعه هناك بينما كنت غائباً.

onu oraya hırsız koydu.
تم وضعه هناك لتجريمه

Dolabımızda benzin vardıysa onu oraya başkası koydu.
لو كان هناك غازولين في خزانتنا فشخص آخر قد وضعه هناك... .

- Birisi oraya koymuş olmalı.
- لابد أن أحدهم وضعه هناك

Şaşırmadınız çünkü onları oraya koyan, sizsiniz.
لأنك من وضعه هناك

Bunu oraya koyan sendin.
. وانه كان انت , من وضعه هناك

Belki de biri babamı suçlayabilmek amaçlı onu oraya koymuştur.
ربما شخص وضعه هناك لاتهام أبي

Evet, belki bir Hobbit onları oraya koymuştur.
نعم,ربما (هوبيت) صغير وضعه هناك "عرق خيالي من أشباه البشر القصار مثل ملحمة سيد الخواتم"