Bu yüzden seninleyken, akıllı ve normal birisiyleyken, sanki kurtlar tarafından büyütülmüş gibiyim. | Open Subtitles | حينما أكون معك، أكون شخص عاقل وطبيعي كأنني أروّض ذئابي |
Evet, çok iyi olur, evet, gelin ve normal, birbirini seven bir çift olduğumuzu görün. | Open Subtitles | نعم, عظيم لم لا تأنين لمنزلنا, سترين أننا زوج مُحب وطبيعي. |
Bebek sağlıklı ve normal, sen de iyi olduğun sürece bir sorun yok. | Open Subtitles | طالما أنت بخير وهذا الطفل هو صحي وطبيعي. |
- Aslında Peter senin gibi sıradan birini mesajımızı duyurmak için kullanabilirim. | Open Subtitles | اتعرف بيتر. الحقيقه هي استطيع ان استخدم رجل حقيقي وطبيعي مثلك |
Her zaman kuraklıklar ve doğal felaketler olacak ve insanlar suçlayacak birini arayacaktır. | Open Subtitles | لكن هناك كان دائما جفافا وطبيعي الكوارث والناس يبحثون عن كبش الفداء دائما. |
Peki, ya onun bunu yapmasını tamamen normal bir şeymiş gibi görseydi, yani kendi çocuğuna bakıyor olmasını? | TED | ماذا لو نظرت إلى الأمر على أنه عادي وطبيعي أن عليه، في الواقع، الاعتناء بطفله؟ |
Ama şunu unutma, hoş ve normal olanlar, yatakta da hoş ve normal olurlar. | Open Subtitles | الشخص ذو الرأس اللطيفة والطبيعية لطيف وطبيعي علي السرير |
Bu kadar saygılı, kibar, sıradan ve normal olduğun için. | Open Subtitles | لكونك مهذب بشكل رائع وطيب وعادي وطبيعي |
Baksana, çok mutlu ve normal bir çocuk. | Open Subtitles | انظري إليه إنه سعيد جدا ً وطبيعي |
Çok tatlı, ve normal. | Open Subtitles | لديك اعجاب انه لشي جميل وطبيعي |
Ne kadar hoş ve normal değil mi? | Open Subtitles | وأليس هذا عمل جميل وطبيعي ؟ |
Her şey gerçek ve normal görünür. | Open Subtitles | وبدأ كل شيء واقعي وطبيعي |
İkimiz de iyi ve normal tiplere benziyoruz. | Open Subtitles | كلانا شخص لطيف وطبيعي. |
Mutlu ve normal olabilirsin... | Open Subtitles | يمكنك ان تكون سعيد وطبيعي ... |
Cece, olsa olsa standart ve sıradan bir penisi vardır. | Open Subtitles | سيسي" الفرص هنا" تقريبا ان لديه قضيباً ذو حجم قياسي وطبيعي |
Çok sıradan ve popüler. | Open Subtitles | أنه تقليدي وطبيعي |
Öncelikle, hissettiğin şey son derece normal ve doğal.. | Open Subtitles | أولا،ما تشعره طبيعي نحو ذلك وطبيعي تماما. |
Pişmanlık sağlıklı ve doğal bir insanlık halidir. | Open Subtitles | الندم شيء رد فعل صِحي وطبيعي للطبيعة البشرية |
- Sade, ferah ve doğal olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون بسيط، نقي وطبيعي |
Eksik uzantınızın yerine koyduğumuz metal top size normal bir görünüm sağlayacaktır. | Open Subtitles | إن الكرة المعدنية التي زرعت فيك لتعويض النقص ستساعدك على حفظ مظهر جميل وطبيعي |